Farklı bir zirve

HAFTA sonunda MÜSİAD’ın genel kurulu vardı.

Yapılan konuşmalar, genel kurulu farklı bir "zirve"ye dönüştürdü.

Böylesi genel kurullara siyasiler ilgi duyar, alışılmış protokol konuşmaları yaparlar.

MÜSİAD’ın genel kurullarında pek böyle olmuyor.

Siyasi yelpazenin sağındaki partiler, en üst düzeyde katılıyorlar.

Genel başkanlar, adı protokol konuşması olsa da, uzun ama samimi konuşmalar yapıyorlar.

Salondakiler de can kulağıyla dinliyorlar.

Genel kurulda seçimler değil de, bu konuşmalar daha çok ilgi görüyor.

Yanlış anlaşılmasın; bütün bunlar, herkesin rızasıyla oluyor.

Hafta sonundaki genel kurulda divan başkanlığına seçilen İTO Başkanı Murat Yalçıntaş’tan, derneğin son açılan şubesindeki en yeni üyeye kadar herkesin rızasıyla...

Salondaki herkes, "aynı mahalleden" olmanın rahatlığı içinde.

Bu nedenle olsa gerek, yapılan ikazlar oldukça özenli, nükteler ise daha bir hoşgörülü...

* * *

İlk konuşmayı Başbakan Erdoğan yapıyor.

Konuşmasında, üç yıl öncesiyle karşılaştırma ve kıyaslamalar var.

Batık bankalar krizini uzun uzadıya anlatıyor, sonunda ise tek bir cümleyle özetliyor:

"Bu ülkeyi işte böyle söğüşlediler!"

Kendinden sonra söz alacaklara karşı, konuşmasına ustalıkla serpiştirilmiş bazı ön almalar dikkat çekiyor.

Kürsüden inerken basın sıralarının ön sırasındaki "ağabeylerle" tokalaşmayı ihmal etmiyor.

Divandan ve diğer genel başkanlardan izin isteyip salondan ayrılırken, hatırı sayılır bir kalabalık da kulise çıkıyor.

Gazeteciler aralarında konuşuyorlar:

"Peki, bu şimdi tek kale maç olmadı mı?"

Başbakan’
dan sonra kürsüye gelen DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar benzer bir vurguyla başlıyor:

"Söylenecek söz çok; ama bizim meşrebimizde arkadan konuşmak yoktur!"

Ağar,
bir yandan Başbakan’ın ayrılmasına gönderme yaparken, öte yandan salondakilerin iç dünyalarına sesleniyor.

Sonrasında kürsüye gelen SP Genel Başkanı Recai Kutan.

Kutan’ın şeker ve tütün konusundaki eleştirileri üzerine, "Elindeki bilgiler eski; Recai Bey 1970’lerde kalmış" fısıltıları bana kadar ulaşıyor.

Onun, "Başbakan gitti; ama hiç olmazsa bakanlar kalsaydı" sözlerinden anlaşılıyor ki, salonda Kürşad Tüzmen’in dışında bakan kalmamış.

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu konuşmasına ona takılarak başlıyor:

"İhracatta yükselen rakamlara fiziğiniz ve yakışıklılığınız ile yaptığınız katkılar için kutluyorum!"

Gözüme takılan ayrıntıların bazıları bunlar.

Zirvenin gölgesinde kalan seçimlere gelince, Ömer Bolat yeni listesiyle önümüzdeki yıl da görevine devam edecek.

* * *

Hafta sonu izlenimleri bunlardı.

Hafta başında ise çığır açan, iz bırakan bir ismi andık.

Aradan tam 13 yıl geçmiş; bugün Turgut Özal’ı hálá özlüyoruz.

Ve bu vesileyle bir kez daha rahmet diliyoruz.
Yazarın Tüm Yazıları