Paylaş
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) evlilik ve ilişki terapistleri tarafından, partnerlerini aldatan kişiler üzerine yapılan bir anket çalışmasında aldatma sebepleri üzerinde duruldu.
300’ü erkek 200’ü ise kadın olan 500 evli yetişkinle hem sanal ortamda hem de yüz yüze yapılan anket çalışmasıyla, bir şekilde geçmişlerinde aldatmayla karşılaşmış kişilerin aldatma yani evlilikte paralel yapı kurma ihtimallerinin yüksek olduğu ortaya çıktı.
Evlilik kurumunun içinde bir şekilde yer alan ama çiftlerden birinin farkında olmadığı gayrimeşru yasak aşk için kullanılan evliliklerde paralel yapı; aldatma, yasak aşk veya sadakatsizlik olarak biliniyor. Paralel aynı düzlem içinde olan ve kesişmeyen, aynı zaman içerisinde gelişen ve aynı özellikleri gösteren olay, yapı ise evlilik kurumu anlamında kullanılıyor.
FARKLILIK GÖSTEREBİLİYOR
Meşru partnere alternatif gayrimeşru bir yapı, evlilik içinde evlilik gibi bir durum. Buna “paralel evlilik” adını veriyoruz. Haz, şiddet ve ihanetin tadıyla bezenmiş bir yasak meyve olan evliliklerdeki paralel yapının tanımı kültürden kültüre veya çiftler arasındaki anlaşmalara göre farklılık gösterebiliyor. Çünkü evliliklerde paralel yapı, duygusal düzeyde, cinsel ilişki düzeyinde veya sanal olarak kurulabiliyor ve kişinin romantizm, zaman ve ilgi gibi duygusal ve bedensel kaynaklarını ilişki dışındaki bir kimseye yöneltmesi şeklinde gerçekleşiyor. Yeni ilişkinin boyutu yüz yüze görüşme ile sosyal paylaşım sitesi facebook ve sohbet sitelerinde kurulan internet ilişkileri, mektup veya telefon aracılığıyla uzaktan görüşme arasında değişebiliyor. Evliliklerde paralel yapı kurmanın birçok sebebi var. Bilinen sebeplere ek olarak CİSED’in yaptığı anket çalışması acı bir gerçeği ortaya çıkarttı.
AİLEDE VARSA ÇOCUĞA DİKKAT
Bir şekilde geçmişlerinde aldatmayla karşılaşmış kişiler yetişkinliklerinde aldatabiliyorlar. CİSED’in evliliklerinde paralel yapı kuran 500 kişi üzerinde yaptığı anket çalışmasına göre aldatan kadınların yüzde 30’unun ve aldatan erkeklerin ise yüzde 50’sinin ebeveynleri aldatmış, aldatan kadınların yüzde 20’si ve aldatan erkeklerin ise yüzde 40’ı ebeveynleri aldatmasa bile geniş ailelerinde aldatmaya şahit olmuş veya duymuş ve aldatan kadınların yüzde 40’ı ve aldatan erkeklerin ise yüzde 60’ı ise ebeveynleri ve yakın aile üyeleri aldatmasa bile çevrelerindeki aldatma hikâyeleriyle büyümüş. Buradan çıkan sonuç; insana ne ekerseniz onu biçiyorsunuz.
BİR YOL KAZASIDIR
Tıpkı toprak gibidir hayat, ekmezseniz boş, ekerseniz dolu! Aldatma ekerseniz aldatma biçiyorsunuz. Sonuç olarak insan geçmişine ne ekiliyorsa yetişkinliğinde çaresizlikle onu biçiyor. Ama bu durum kader değil. Aldatma bir yol kazasıdır. Kişi farkındalık ve içgörüyle geçmişinin analizini yaparsa ekileni biçme şeklinde iç dünyasına yerleştirilen düzeneği bozabiliyor. Bunun için okumak, kişisel gelişim eğitimlerine katılmak veya gerekirse psikoterapi almak için bir terapiste gitmek işe yarıyor ve çözüm olabiliyor.
Paylaş