İKİ yarıda iki farklı Fenerbahçe vardı. İlk yarıdaki kötü bir Fenerbahçe’ydi. İkinci yarıdaki daha hareketli, daha çok kazanmayı düşünen bir takımdı.
İlk yarıdaki kötü takımın içinde bir tek Alex vardı birşeyler yapmaya çalışan. Defalarca dile getirdik, ama anlatamıyoruz, öncelikle kendi sahasında oynarken Fenerbahçe tek sanforla sahaya çıkmaz. Tek başına Kezman hiçbir şey yapamaz. Dün bir kez daha tekrarlandığı gibi, hem faule maruz kalır, hem de saçma sapan işler yapar. Adam geçmek istiyor, faulle durduruluyor. Bazen biraz da rol yapıyor. Ama adam ne yapsın, başka çaresi yok ki, yalnızları oynuyor.
Hücum edemiyor
Fenerbahçe’nin birebirde adam geçecek oyuncusu da yok, bu yüzden rakip takımda oyuncu da eksiltemiyor. Bu yönde bir tek Tuncay süratiyle bir şey yapmaya çalışıyor. O da topu ayağından çok açıyor. Çok güzel bir de kafa golü attığını belirtmek gerek. Fenerbahçe, geriye pas yapıp ileri şişiriyor. Ancak kime, rakibe. Yalnız Kezman’aileri şişirilen toplar... Defans oyuncularının % 80’i de pozisyonlara hakim, ondan önce o topları alıyorlar. Orta sahada da etkinliğin yok. F.Bahçe’de biraz hareketli, topla oynayan tek başına Aurelio vardı orta sahada. Deniz’in topu kullanma becerisi yok. O kesici, ama etrafına çok rakip geldi mi, Deniz topu da kesemiyor.
Fenerbahçe hücum yapamıyor. Kendi sahandasın, kendi seyircin ki, müthiş destek oluyor ve sen hücum edemiyorsun. Böyle bir şey olur mu... Fenerbahçe böyle de Ankaraspor farklı mı... Onlar da topu geri oynuyor. Yoksa biraz golü düşünseler daha etkili olabileceklerdi. Nitekim penaltı kararı verilen pozisyonda defansın ortasında Bilal güzel pozisyona girdi.
İkinci yarıda koşan, daha çok ikili mücadeleye giren Fenerbahçe vardı. Bunun sonucunda da goller geldi. Alex muhteşem, izleyene keyif veren bir gol attı. F.Bahçe’nin iki golü de güzeldi. Tuncay, İngilizvari bir şekilde mermi gibi bir kafa vurup, topu yerden ağlara gönderdi.
Gereksiz kart
Fenerbahçe’nin kalesinde Serdar var. Hiç hata yapmadı, ama 2-1 öne geçtikten sonra oyunu yavaştan aldı. Daha önce Ankaraspor kalecisinin yaptığını yaptı. Fenerbahçe 2-1 galip, farkı artırmaya gidiyor ki, Tuncay ve Tümer iki tane akıl almaz goller kaçırdı. Fenerbahçe kalecisi hala oyunu yavaşlatıyor. Bu F.Bahçe’yi soğutur, rakibe toparlanma şansı verir, hem de F.Bahçe kalecisine yakışmaz. Karşındaki rakip Real Madrid veya Manchester United değil ki... Önce Fenerbahçe kalecisi büyük düşünecek, bilinçli oynayacak. Bir sözüm de kaptan Ümit’e... Volkan bir faul yapıyor, arkadan tekme atıyor. Hakem görüyor. Ümit’in üzerinde durmaması, yürüyüp gitmesi gerekiyor, ama o öyle yapmıyor ve rakibiyle birlikte bir sarı kart da o görüyor. Buna gerek yok ki. Sana biri arkadan vurmaya kalkmış, küçülmüş. Sen hala dönüp onunla münakaşa ediyorsun. Daha olgunluğa ermemiş. Sonuç olarak şampiyonluk yolunda ilerlerken alınan 3 puan var. İyi kötü tartışmaları bir yana, bu üç puan çok güzel.