FENERBAHÇE, koşunca, mücadele edince iyi futbol oynuyor. Tabii, sarı lacivertlilerin birtakım avantajları da var. Rakip, 10 kişi kaldı, uzun süre de eksik oynadı. Tuncay ve Anelka özveriyle mücadele etti.
Sahanın her tarafını dolaşan, 2 güzel gol atan Tuncay, maçın en iyisiydi. Appiah ve Aurelio da aynı şekilde mükemmel oynadı. Sarı lacivertliler, topu ayaklarında hiç tutmadı. Böyle olunca da F.Bahçe oyunun kontrolünü hep elinde tuttu.
Daum’un dün akşam yaptığı iyi işler vardı. En azından Kemal’i oyuna soktu. Mehmet Yozgatlı ara sıra şans buluyor ama Kemal gibi bir oyuncunun da kazanılması lazım. Rakip 10 kişi kalmış, maç 3-0 olmuş, takım topu istediği gibi kullanıyor. Böyle olunca değişikliklerin erken yapılması doğru. Ancak, forvet oyuncusu çıkartıyorsan yerine forvet, değişikliği orta sahada yapıyorsan, aynı bölgenin oyuncusunu sahaya sür bari. Nobre’yi çıkarıyorsun, yerine orta saha oyuncusu Kemal’i alıyorsun. Zafer ne güne duruyor? Bu oyuncu iki sezon öncesinin gol kralı değil mi? Sonra tutuyor, Zafer’i Tuncay’ın yerine oyuna dahil ediyorsun. Böyle çelişki olmaz. Bir şeyler yapıyorsun, bari düzgün yap.
Nobre’de ısrar niye?
Nobre’de ısrar etmenin bir anlamı yok. Brezilyalı futbolcu, ne ayağındaki topu doğru dürüst kullanabiliyor, ne de top kazanıyor.
Samsunspor’un kalecisi atıldı, 10 kişi kaldı. Rakibin eksilmesi de etkili oldu ancak F.Bahçe topu iyi kullandı, kalesinde tek pozisyon bile vermedi.
Penaltı kararı tartışılır mı? O ayrı bir konu. Hakem penaltıya hükmetmişse, verdiği kırmızı kart doğru. Çünkü diyor ki: "Bu penaltı, bu da kırmızı kart."
Burada Nobre çalımı yanlış atıyor, ondan sonra da düşüyor. Nobre o golü atsa, Samsun 11 kişi oynayacak. Kaldı ki, Samsunspor topu iyi kullanan bir takım. Belki o zaman işler daha farklı olurdu. Yine de iyi top kullanan F.Bahçe’ye karşı oynamak kolay değil.
F.Bahçe, bundan önceki iki kupa maçının birinde yenildi, diğerinde zar zor berabere kaldı. Sahasındaki son lig maçında Rizespor’a puan kaptırdı. Bu sonuçların ardından, sarı lacivertlilerde bir karamsarlık havası esmeye başladı. Herkes, "Bu takım nasıl şampiyon olacak?" diye endişeleniyordu. Ancak dünkü oyun ve alınan farklı galibiyet, bu karamsar havayı dağıttı. F.Bahçe, bir deplasman maçını ilk kez bu kadar rahat ve disiplinli oynadı. 3-0’dan sonra oyunu bırakmadı, farkı arttırdı.