Paylaş
Bugün sahip olduğum çok değerli bir şeyi bir anlığına kaybedince bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Hayatımızın içinde her daim daha fazlasını istiyoruz. İsteklerimiz bazen sınır tanımıyor.
Mutlu olmak adına kendimize bir hedef koyuyoruz ve o hedefe ulaştığımız zaman ise onun mutuluğunu tam anlamı ile yaşamak yerine hemen bir sonraki hedefe odaklanıyoruz.
İlk önce yemek, içmek, giyinmek gibi ilerleyen istekler okulumuzda popüler olmak, derslerimizde başarılı olmak , istediğimiz okulu kazanmak ile ilerliyor. Onlar oluyor, derken sevgilimiz olsun istiyoruz. İyi bir üniveristeye girmek istiyoruz. Üniversiteyi kazanıyoruz ama bu sefer iş endişesi başlıyor. İşe giriyoruz ama bu defa da iş hayatında başarılı olmak, yükselmek istiyoruz. Evlenince çok mutlu olacağız diyoruz, evleniyoruz. Eee sonra da çocuk istiyoruz. Çocuğumuz oluyor, çocuk için endişelenmeye başlıyoruz. O endişe bitmiyor, bir türlü bitemiyor...
Çocuğun sağlığı, okulu, büyümesi, işi derken ulaşmak istediğimiz sonuç değişiyor. Aslında en rahat ettim dediğimiz an bile hayatımızın içinde bir istek ve beklenti içindeyiz. Devamlı bir şeyleri kazanma çabası içinde elimizde bir kaç halatı tutmuş, kendimize doğru çekiyoruz.
Bu halatı çekme durumu bazen yanlız, bazen ise çok sayıda yardımcı ile olabiliyor. Tabii yanlız veya yardım edenler durumu aslında bizim sevgi kapasitemiz ile ilgili.
Ve gel gelelim endişe bizi sıkıştırıyor ve aslında bizim düşüncelerimizin ötesindeki güzelliklerin hayatımıza girmesine engel oluyor. Çünkü endişe ettiğimiz her an, kendimizi yokluk bilincine sokup, kara deliğin elimizdekileri de çekmesine izin veriyoruz. Halbuki yaşama güvendiğimiz zaman yaşam bize hediyelerini durmadan veriyor.
Sizlere şükran defterimin olduğundan ve her gün şükran defterine yazmanın öneminden bahsetmiştim. Bunu yapmaya başladığımdan beri hayatımda çok mucizeler yaşadım.
Devamlı bir beklenti, istek içinde olduğumuzdan aslında yaşamın bize vermek istediklerini alamayabiliyoruz.
Bu durum popüler olduğu için istediğiniz bir kitabı almaya sahafa gittiğinizde sahibinin değerini bilmediği için ve aslında evrenin de siz değerini bileceğiniz için oraya getirdiği ikinci el kitabı görmemeniz gibi bir durum oluyor.
Bunun yanında yakınımızdaki insanlar ile kavga edip, onlardan şikayet ederken, bir gün yakınımızdaki insanlar vefat edince, onların gerçek anlamda kıymetini anlamamız gibi... Bazen içinde olduğunuzda size değersiz gelen ev, araba, evlilik, aile, anne, baba, arkadaş çevresi, sosyal hayat ve iş hayatının gerçek değerini içinden çıktıktan sonra anlayabiliyorsunuz. İnsanlar bir mutsuzluk, şikayet etme durumu ve hoşnutsuzluk içinde ilerlerken bir sağlık problemi yaşadıkları ve ölümle yüzyüze geldiklerinde yaşamlarının değerini çok daha iyi anlayabiliyorlar.
Bu durumlar ne yazık ki devamlı bir çok kişinin hayatında kendini tekrar ederken, bu tekrarlar aslında o insanların ilerlemesine engel oluyor. Çünkü yaşamımızda sahip olduklarımızın kıymetini bilmediğimiz zaman onları kaybederiz.
Her şey kıymetini bilene gider ya da onun güzelliğini ve hediyelerini tam olarak yaşamamıza engel olan durumlar karşımıza çıkar. Tabii eğer sahip olduklarımızın kıymetini bilirsek, ancak o zaman onların hediyesini hayatımızda yaşayabiliriz.
Eğer evinizde veya bahçenizdeki çiçeği sevmiyorsanız, onu sevgi ile seyretmiyor, koklamıyorsanız, meyvelerini vermesi içn gerekli bakımı yapmıyorsanız, o zaman hediyelerini yaşayamazsınız.
Bütün bunları göz önüne alarak yaşamınızda sahip olduğunuz her şeyin değerini bilin.Onları sevin ve en güzel şekli ile onların hediyelerini yaşamayı seçin.
Şikayet etmekten vazgeçerek, elinizdekilerin değerini hayatınızda büyütün.
Ve en önemlisi mutlu olmak için beklemeyin. Her neye sahip iseniz, onunla mutluluğu yaşayarak yaşamdan keyif alın.
Siz yaşamdan keyif almaya, sahip olduklarınızdan mutlu olmaya, şükran duymaya, sevmeye, sevilmeye kendinizi açtığınız zaman, yaşam size daha fazlasını ve çok daha fazlasını hiç durmadan verecektir.
Tabi bunun yanında sahip olduklarınızdan mutlu olmaya başladığınızda, artık zaman akıp gitmeyecek, her anınız sizin için çok daha değerli olacaktır.
Sevginin kaynağının gücü, lütfen sahip olduklarımı koru ve onların mutluluğunu yaşayabilmemi sağla.
Sizi seven bir Can...
Paylaş