Paylaş
Sevgili okurlarım, bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde bir kaç farklı yazımın içinde ay tutulmasının ve güneş tutulmasının nasıl gerçekleri ortaya çıkardığını uzun uzun yazdım. Ay tutulmaları ve güneş tutulmaları hepimizin hayatındaki çok büyük değişimlerin ortaya çıkmasına neden oluyor.
Özellikle bunun önemli örneklerinden birtanesi 1999 yılı...
Her tutulmanın kendi içinde bir eğitim sürecini ortaya çıkartışı, aynı zamanda geçmişte başlayan eğitim süreçlerimizi de bitirme özelliği var. Bu sene yaşadığımız ve yaşayacağımız tutulmalar 1999 yılının tutulmalarının ardından, 19 yıllık döngünün bitmesinden dolayı çok önemli bir yer tutuyor.
Çok kıymetli Cemalnur Sargut ile yaptığımız 4 bölümlük röportaj serimin ardından, bu akşam bambaşka bir konuda yazmayı düşünürken, kendimi sinemada çok sevdiğim bir isim olan Serra Yılmaz‘ın yönetmenliğini yaptığı “Cebimdeki Yabancı” filmini seyrederken buldum.
Belçim Bilgin, Buğra Gürsoy, Çağlar Çorumlu, Serkan Altunorak, Şebnem Bozoklu, Şükrü Özyıldız ve Leyla Lydia Tuğutlu’nun oynadığı filmi her sahnesine, geçişlere, repliklere ve oyunculuklara aşık olarak izledim. Her birisini tek tek tebrik ediyorum.
Serra Yılmaz’ın yönetmenliğini yaptığı bu ilk filmi ile kalplerimizi fethettiğini söyleyebilirim.
Tabi filmi seyrederken tüm dünyada aldatan erkekler kadar kadınların da olduğu gerçeğinin, ilişkilerin içindeki gizli dinamiklerin, telefonların ve teknolojinin hayatımızda bizim farkında olduğumuzdan çok daha büyük bir yer tuttuğu olgusunun, çocukluğumuzdan beri tanıdığımız bir çok yakın aile üyemizi ve dostumuzu belki de derinlemesine tanımadığımız gerçekliğinin ve ebeveynlerin kendi hayatlarında yaşadıklarının çocukları üstündeki etkisi gibi birçok konu ile ilgili farkındalıklar yaşadım.
Ketojenik beslenme sürecinde olduğum ve şeker, karbonhidrat yemediğim 52. günümde, filmdeki yemeklerin ve sofranın ihtişamı beni etkilemedi desem yalan olur. Aman Tanrım ( Tanrı Türkçe bir kelime ve Tengri ‘den geliyor. ) ne yediniz ne yediniz diye içimden geçirdim. Ama kesinlikle “Cebimdeki Yabancı” filmini sinemada gidip seyretmenizi tavsiye ediyorum. Elbette Ferzan Özpetek gibi büyük bir ismin yapımcılığını, Necati Akpınar ile beraber yapması filmi ayrı bir konuma taşıyor. Ece Sükan’ın kostümleri tasarladığı , Mithat Can Özer’in besteleri yaptığı filmin sonunda, Sezen Aksu’nun sesinden dinlediğimiz şarkı bambaşka bir tad katmış. Birbirinden değerli isimlerin dokunduğu bu yapıtı kaçırmayın derim.
Farkındalık yaratan, insanların bilincine kapalı bilinç tohumları ekmeyen her yapım, bence kendi içinde çok değerli.
Filmin sonu paralel yaşamlara da dokunmuş. Derinlemesine bakıldığı zaman, filmin üstüne kitap bile yazılabilir ama özetle, insanın hayatında her ne olursa olsun affedici, kabullenici ve sevgi içinde olmamızın sonsuz hediyeleri var diyebiliriz.
Dünya’daki hiç bir insan mükemmel değil ve olmak zorunda da değil. Hayatta hiç kimseye kendinden daha aşağı, yanlış veya hatalı diye bakmamak ve yargılamamak lazım. Benim kalbimde her insan temiz bir ruh. Tek ayrım var, vicdanı ve sevgisi ile bağlantısı var mı, yok mu?
Sevginin kaynağının gücü, lütfen bana hayallerimin ötesinde, şu ana kadar hissettiğimden çok daha derin ve geniş mutluluklar yaşat...
Sizi seven bir Can...
Paylaş