Batıda kuraklık, doğuda sel riski

Yurdun büyük kısmı kuraklıktan başını kaldıramıyor. Sıkıntı yalnızca çiftçide değil, başkent bile susuz kaldı.

Ve bu durum orta ve batı bölgeler için değişmiyor. Sıcaklıklar ara ara normallere inse de yağış maalesef bizi ziyaretten yine hayli uzak. Doğu’da ise aksine aşırı yağışlar var. Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde su baskınlarına dikkat! Yağış hafta sonunda kesiliyor ama bugün miktar olarak hayli fazla. Sıcaklıklar ise biraz yükseliyor. Normaller ve biraz altına inişi muhtemelen ayın 24-25’i gibi olacak. Umarım yanılırız diyorum ama şu anda maalesef bu düşüşle de yağış görünmüyor.

Dünyanın dev firmaları atmosfere karbondiyoksit yayarak iklim değişiminde büyük rol oynuyor, sonra bireylere az enerji sarf et, az tüket diyerek bu ısınmanın önüne geçilmeye çalışılıyor. Şimdi dev sanayilerin atmosfere yaydığı kirleticiler ile bizim evimizde yaktığımız lambanın verdiği zarar aynı mı? Değil ama ne yapacaksınız? Aynı gemideyiz. Herkesin elinden geleni yapması gerekiyor. Şu anda yaşadığımız su sıkıntısı da aslında benzer şekilde. Toplam su kaynaklarımızın yüzde 70’i tarımda kullanılıyor, konutların payı ise yaklaşık yüzde 8-10 gibi, geri kalan da sanayi ve endüstride kullanıyor. Şimdi biz sıkı bir planlama ile evlerimizde yüzde 20’lik bir su tasarrufu sağlasak, ki çok ciddi bir tasarruftur bu, tüm kaynaklarımız açısından yüzde 2’lik bir su açığa çıkartırız. Şimdi tarıma bakalım; evet tarımda tasarruf biraz zor, ancak bilinçli su tüketimi bir sonuç verebilir. Yağmurlama sulamada, su fıskiyeden çıkıp toprağa inene kadar buharlaşma yoluyla su kaybı bazen yüzde 40’ı bulabiliyor. Yani suyun neredeyse yarısı kaybediliyor. Eğer ürün uygun ise yağmurlama yerine damla sulamaya geçilebilir. Bunun gibi bilinçli su tüketimi ile tarımda suyu yüzde 10 daha az kullansak, toplam kaynaklarımız açısından yüzde 7’lik bir kazanç sağlarız. Bu ne demek biliyor musunuz? Evlerde kullandığımız suyun neredeyse tamamına denk bir tasarruf demek. Sakın yanlış anlaşılmasın, kesinlikle evlerde yaptığımız tasarruf hiç bir işe yaramaz demiyorum, en üst seviyede tasarrufun mutlaka yapılması gerekiyor, ama tarımsal kayıp çok daha büyük, süratli bir şekilde bilgilendirme çalışmalarının yapılması ülkemizi ciddi oranda rahatlatacaktır. Yalnızca bugünümüzü değil, yarınımızı da!

Büyük şehirlerimizde barajlar boşalınca derelerden, nehirlerden su taşıyarak sorunu çözeriz diyoruz. Sorun böylece bitiyor mu? Hayır, çünkü barajlara olduğu gibi nehirlere de su yağmurla geliyor. Evet bazı dağlardan çıkan kaynak suları var ama nehirler ağırlıkla dağlardan eriyen karlar ve yağmur suları ile beslenir. Böyle giderse barajlarımızda sular azaldığı gibi bir gün dere ve nehirlerdeki sularımız da azalacak. Bir ikincisi, her bölge kendi sularıyla beslenmeli. Eğer böyle yapmazsanız suyu çektiğiniz bölgenin ekosistemini bozarsınız ve ardından sıra sıra sıkıntılar baş göstermeye başlayabilir.
Yazarın Tüm Yazıları