Zorlukları önce kendi aştı sonra insanlara köprü oldu

Haberin Devamı

“Duyarsızız, umarsızız. Sadece engellilik konusunda değil, her konuda böyleyiz” diyor engelli psikolog İlknur Peder ve sözlerine şöyle devam ediyor, “En büyük zorluk da bu umarsızlığa rağmen başarabilmek sanırım. Söyleşilerimde insanlarla duygu paylaşımı yapmaya çalışıyorum, birlikte farklı bir pencereden bakabileceğimizi fark edelim istiyorum. Aslında hepimizin farkında olduğumuz ya da olmadığımız bir çok engelimiz var, hepimiz engelliyiz. Önemli olan eksiklerimizle kendimizi kabullenerek hayatı yaşayabilmek diye düşünüyorum.”
Psikolog İlknur Peder, yaşama azimle sarılan ve aldığı eğitimlerle kendisini yetiştirerek hayata sımsıkı bağlanan engelli bir kadın. Doğuştan iki kolu ve bir bacağı olmayan Peder, 18 yaşında başladığı eğitim hayatında bir yılda ilköğretim ve 2.5 yılda lise eğitimini tamamdı. Ege Üniversitesi Psikoloji bölümünü kazanan İlknur Peder başarılı bir dereceyle mezun olur. Psikoloji ve hayata dair radyo programı hazırlayıp sunan ve köşe yazarlığı yapan İlknur Peder, şu an Köprü Psikolojik Danışmanlık adıyla kurduğu kendi firmasında evlilik danışmanlığı ve bireysel psikolojik danışmanlık hizmeti vermekte. Ayrıca katıldığı eğitim programları ve seminerlerle de binlerce kişiye ulaşmaya devam ediyor.

Zorlukları önce kendi aştı sonra insanlara köprü oldu

ZOR İNSANA MESAJ VERMEYİN

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü AR-GE Şubesi’nin düzenlediği “Biz Bize Paylaşımlar” söyleşi dizisinde Psikolog İlknur Peder’in yönetiminde “Zor İnsanla Başa Çıkma Yolları” ele alındı. Katılımcıların yoğun ilgi gösterdikleri söyleşi hakkında Psikolog Peder şunları söyledi:
“Zor insan denilince hepimizin aklında bir profil vardır. Ancak hiç kimse o kişinin kendisi olacağını düşünmez. Siz kendinizi çok anlayışlı görebilirsiniz, ama bakalım mesai arkadaşınız öyle görecek mi? Zor insan denilince aklımıza bipolar, şizoid, öfkeli-alıngan, her şeyin altında bir şey arayan septik kişiler gibi kişilik bozuklukları geliyor. Bu kişilerle iş yapmak zordur. Bir iş yapmaya çalışırsınız, kendisi yapmış gibi davranır. Haklarınızı emeğinizi savunmanız gerekir. Peki, bu insanların düşünce sistemleri nasıl başlar? Hikaye anne karnında başlar. Bebek annenin yaşadıklarını hisseder. Algılamadan kaydeder. Hikayeler gebelikte alt bilincimize kaydedilir. Engellenmeler tehlike, kaygı ve tedirginlik yaratır. Sevgi ise huzur ve güven oluşturur. Zor insanları değiştiremeyiz. Biz psikologlar, zor insanlarla yaşayanları koruma altına alıyoruz. Sen hatalısın sen sorunlusun mesajı vermeye, yanlışlıklara yüzleştirmeye çalışmayın. Bu onun sizi düşman görmesine neden olacaktır. Asla değişmez dediğimiz o zor insanlar, koşullar değişince değişecektir. Hiçbir şey sabit değildir. Nasıl olsa bir yere varacaktır. Böyle düşünerek anksiyetemizi azaltabiliriz. Yaşam değişken, koşullar pat diye değişebilir.”
Zorlukları önce kendi aştı sonra insanlara köprü oldu

KENDİNİZİ TEST EDİN

Söyleşi katılımcıların katkıları ile devam etti ve Peder, “Bir de görmemiz gereken, başkalarıyla boğuşarak bulanmak değil, kendimizi berrak bir damla yapmak önemli. Günlük yaşamda sürekli başkalarını karalayanların kendilik değerleri ile ilgili sorunları vardır. Bu toplantıdan sonra not defterine bir hafta boyunca hakkında eleştiride bulunduğumuz, olumsuz düşündüğümüz kişileri ve durumları not edip, bir hafta sonra bakın bunu ne sıklıkta yapıyorsunuz? Bu davranışlar çok sık ve her yerde olmuşsa sizde sorun var demektir. Kendinizle ilgili fikir oluşturması için, kimleri aşağı çekiyorsunuz, cesaretiniz varsa yapın” diye konuştu.

Yazarın Tüm Yazıları