Beklenen oldu, hepimiz gribiz!

Son günlerde kafamızı nereye çevirsek hasta olan birine denk geliyoruz. Tek kelimeyle hastalıktan kırılıyoruz.

Haberin Devamı

Vakalar o kadar arttı ki, hastanelerin acil servisleri dolup taşmaya başladı. COVID-19’un dışında mevsimin en azılı hastalıkları olan nezle, grip, soğuk algınlığı, bronşit ve zatürre de adeta kol geziyor. İnfluenza ise hem arttı hem de diğer virüslere eşlik ediyor. Üstelik sadece Türkiye'de değil, birçok Avrupa ülkesinde de durum aynı. Bu nedenle üst solunum yolu hastalıklarına karşı üst düzey hazırlıklı olmalıyız. Zira bu hastalıklar, herkesi kırıp geçiyor. Kapalı ortamlarda daha çok zaman geçiriyor olmamız da bu hastalıklara yakalanma riskini artırıyor. Bir de hijyen kurallarına dikkat edilmediği zaman kapalı alanlar adeta hastalık yuvası haline gelebiliyor. Üstüne vücut direncinin düşmesi eklenince hastalıklardan kaçış pek de mümkün olmuyor. Peki, grip vakalarının bu kadar artması normal mi? İnfluenza neden bu kadar zor iyileşiyor? İlaç kullanmak gerekir mi? Antibiyotikler işe yarar mı? Hadi gelin son günlerde en çok merak edilen bu soruların yanıtlarını birlikte öğrenelim. 

Haberin Devamı

Beklenen oldu, hepimiz gribiz
 

HIZLI BULAŞIYOR, BİR ANDA YATAĞA DÜŞÜRÜYOR

Grip, genel olarak zaten son derece bulaşıcı bir hastalıktır. Bir de mevsim gereği kapalı alanlarda çok fazla vakit geçirdiğimiz için hızlıca bulaşabiliyor. Ayrıca bazı yüzeylerde 48 saate kadar yaşıyor. Bu nedenle dokunduğumuz her yere de dikkat etmemiz şart. Ayrıca diğer üst solunum yolu virüslerinin semptomları yavaş yavaş ortaya çıkarken, grip maalesef ki aniden başlayıp, aniden şiddetleniyor. Mesela hastalar, akşam uyumadan önce iyi durumdayken, sabah yataktan çıkamayacak kadar yorgun, bitkin ve kas ağrılarıyla uyanabiliyor. Gribin en yaygın belirtileri arasında ise ateş, öksürük, boğaz ağrısı, şiddetli kas veya vücut ağrıları, burun akıntısı, baş ağrısı ve yorgunluk bulunuyor. Bu belirtiler, diğer virüsler sonucu da görülebiliyor. Ancak gripte bu belirtiler çok daha ağır bir şekilde seyir ediyor. Genellikle ateş, 3-4 gün devam ederken, şiddetli vücut ağrısı, yorgunluk ve halsizlik 2-3 hafta veya daha uzun sürebiliyor. Kronik hastalar, yaşlılar, hamileler ve çocuklar gribi, çok daha ağır bir şekilde geçiriyor. Hatta yaşlılar ve kronik hastalığı olan kişilerde zatürre ve solunum yetmezliğine neden olarak hayati tehlike oluşturabiliyor.  

Haberin Devamı

Beklenen oldu, hepimiz gribiz

MASKE, MESAFE VE HİJYEN KURALLARINI DEVREYE SOKUN

COVID-19 salgını sırasında bu saydığımız üst solunum yolu enfeksiyonlarına pek rastlamıyorduk. Bunun da en önemli nedeni maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına dikkat etmemizdi. Artık bu günlerde yeniden bu üçlü korunma tedbirlerini devreye sokmamızda fayda var. Çünkü bu tip hastalıklarda bulaşı bir yerden kırmamız şart. Alışveriş merkezlerinde, toplu taşıma araçlarında ya da kapalı diğer alanlarda özellikle hasta olanlar maske takarsa, hastalığı sağlıklı kişilere bulaştırmalarının önüne geçebiliriz. Ayrıca hasta kişilerle olan sosyal mesafemize dikkat etmeli ve el hijyenimizi kesinlikle unutmamalıyız. Çoğu sağlıklı yetişkin, gribi semptomlarının ortaya çıkmasından bir gün önce ve hastalandıktan 10 gün sonraya kadar yayabiliyor. Bu nedenle hem kendiniz hem de sevdikleriniz için korunma tedbirlerini almanızda fayda var.

Haberin Devamı

Beklenen oldu, hepimiz gribiz

ANTİBİYOTİK TEDAVİSİNİN GRİPTE YERİ YOKTUR!

Grip olan hastaların çoğu 3-14 gün içinde iyileşir. Doktorun gerekli gördüğü durumlarda antiviral ilaçlar tedavide kullanılabilir. Hastalık belirtileri başladıktan sonraki ilk 48 saat içerisinde başlanan antiviral tedavinin ise daha etkili olduğu bilinmelidir. Bu nedenle erken tanı almak önemlidir. Ancak antibiyotik tedavisinin ise grip ile savaşta yeri yoktur. Bu nedenle doktor önermediği sürece asla antibiyotik kullanmayın. Üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla savaşmanın en doğal ve etkili yolu bağışıklık sistemini güçlü tutmaktır. Bunu yapabilmek için yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat etmeli, özellikle vitamin ve antioksidan bakımından zengin besinleri sofralarınızdan eksik etmemelisiniz. Peki, bağışıklık sistemini güçlendiren ve bizi hastalıklara karşı bir kalkan gibi koruyan besinler neler? İşte mini listeniz...

Haberin Devamı

Beklenen oldu, hepimiz gribiz

Beklenen oldu, hepimiz gribiz

GRİPSAVAR BESİNLER

Gripsavar besinler listesine girmeyi kesinlikle hak eden karnabahar, iyi bir antioksidan kaynağıdır ve A, C, K vitaminleri, folik asit, kalsiyum, magnezyum, fosfor ile demir içerir. Bu özelliğiyle tam bir hastalık düşmanıdır. Kış mucizeleri listesinde yer almayı hak eden nar da güçlü bir antioksidan olmasının yanı sıra, antienflamatuar ve antikanserojen özelliklere sahiptir. Narın içeriğinde potasyum, kalsiyum ve demir mineralleri ile A, C, K, B vitaminleri ile folik asit de bulunur. Narı günde 1 kâse şeklinde tüketmek ise bağışıklığımız için çok faydalıdır. Geleneksel mutfağımızın vazgeçilmezi olan lahananın yemeğini, salatasını, çorbasını ve turşusunu tüketmek için de çokça nedenimiz var. Kalsiyum, magnezyum, potasyum ve diyet lifi açısından zengin bir besindir. Ayrıca tiamin, folat, C ve K vitamini deposudur. Bunların dışında brokoliyi, soğanı, sarımsağı, kabağı, marulu, pazıyı, ıspanağı, tereyi ve rokayı beslenme listenize ekleyin. Ayrıca güçlü bir bağışıklık sistemi için haftada 2 gün balık tüketmek de önemlidir.

 

Yazarın Tüm Yazıları