Dönüp bakmak için kaç ölü lazım

2014’ün ilk beş ayında inşaatlardan düşerek hayatını kaybedenlerin sayısı 100’ü geçti. İnşaat işçisi demek, potansiyel iş cinayeti kurbanı demek artık. Ama teker teker öldükleri için, infial yaratmıyor, her gün başka ‘bomba’ olaylarla önümüze yığılan gündemin satır aralarında kaybolup gidiyorlar.

Haberin Devamı

* Kayseri'de denetlemeye gittikleri inşaattan düşen iş güvenlik müfettiş yardımcısı Naci Ayvacıoğlu ile işçi Baki Güneş hayatını kaybetti. Üzerinde bulundukları iskelenin kırılması üzerine 6. kattan beton zemine düştüler. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

* Kartal'da inşaat işçileri Hasan Doğan, akrabası Sinan Doğan ve Salih Karayalı, üzerine çıktıkları iskelenin çökmesi sonucu 16. kattan düşerek hayatını kaybetti. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

* Adana Ceyhan’da, 4. kattaki inşaat iskelesinden düşen sıva işçisi Şükrü Ergin, kaldırıldığı hastanede can verdi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Haberin Devamı

* Ereğli’de, inşaat işçisi Murat Arkaya, çalıştığı inşaat halindeki binanın 8’inci katından dengesini kaybederek düştü. Hastaneye kaldırılırken yolda hayatını kaybetti. Olaydan sonra polis ekipleri inceleme başlattı.

* Kayseri’de 10. kattan düşen inşaat işçisi Emre Kaşıkale öldü. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

* Mardin Midyat’taki bir inşaatın 12'nci katında çalışırken dengesini kaybederek düşen duvar ustası Mehmet Yavaş, hayatını kaybetti. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

* İstanbul Sarıyer’deki rezidans şantiyesinde başına demir direk düşen inşaat işçisi Hakan Tek hayatını kaybetti. Olayla ilgili araştırma başlatıldı. .

* İnşaatlarda çalışmak için Kars'tan Konya'ya giden inşaat işçisi Kaan Oğul, ilk iş gününde asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetti.

ÖLENLERİN SAYISI 100'Ü GEÇTİ

Okuduklarınız, internet arama motoruna ‘inşaat işçisi’ yazdığınızda ilk gelen sonuçlar.

2014’ün ilk beş ayında inşaatlardan düşerek hayatını kaybedenlerin sayısı 100’ü geçti. En çok yüksekten düşme kazası, kentsel dönüşümün başkenti İstanbul'da meydana geliyor.

POTANSİYEL KURBAN

İnşaat işçisi demek, potansiyel iş cinayeti kurbanı demek artık. Ama teker teker öldükleri için, infial yaratmıyor, her gün başka ‘bomba’ olaylarla önümüze yığılan gündemin satır aralarında kaybolup gidiyorlar.

Haberin Devamı

Her biri hakkında başlatılan o soruşturmalar ne oldu, bilmiyoruz. Baret takmadan, emniyet halatları, güvenlik önlemleri olmadan ölümcül yüksekliklerde çalışmaya devam ediyorlar.

Bazen haberin içinde hikayeleri de oluyor, “üniversite harcı için çalışıyordu”, “oğlunu okutuyordu” gibi iç burkan detaylar öğreniyoruz. Belki giderek azmanlaşan ama emeğe verdiği kıymet bir türlü artmayan sektöre bir küfür savuruyoruz. Ama bir süre sonra neye küfrettiğimizi bile unutuyoruz.

İki yıl önce Esenyurt’taki inşaat şantiyesinde, naylon çadırda yanarak ölen 11 işçiden biri olan Barış Kıyak’ın hikayesinde olduğu gibi.

Barış’ın kardeşi Damla, geçen ay İş Sağlığı ve Güvenliği Meclisi’ne bir röportaj verdi. Şöyle diyordu: "İnsanlar bilmesine rağmen çok rahat gidiyor Marmara Park Alışveriş merkezine, benim arkadaşlarım falan da orada olduklarını duyurmak için check- in yapıyor, oysa benim ağabeyimle birlikte 11 işçi öldü orada."

Haberin Devamı

PTT emeklisi, 50 yaşındaki Yılmaz Öztürk, Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nın yanı başındaki inşaatlardan birinde çalışıyordu. 30 Mayıs sabahı 8:20 civarı, kalıp demirlerinden biri iskeleden, aşağıda çalışmakta olan Öztürk’ün başına düştü. Görgü tanıklarının ifadesine göre başında baret, üzerinde koruyucu bir giysi yoktu. Oracıkta yığıldı. Ambulansı inşaat yetkilileri değil, olayı gören komşular aradı. Üç gün komada kalan memur emeklisi, dördüncü gün hayatını kaybetti. Yılmaz Öztürk, diş hekimliği fakültesindeki oğlunu okutabilmek için inşaatta çalışıyordu. Kapı komşusu Ünal Coşkun, iki ay evvel çalıştığı inşaattan düşerek ölmüştü. Öztürk bunun üzerine eşine gömülmek istediği yerle ilgili vasiyet bile bırakmıştı.

Haberin Devamı

GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE ÖLÜYORLAR

Devletin, belediyelerin, hukuki yaptırımların kelle koltukta çalışan bu işçileri korumakta yetersiz kaldığı ortada. Ama hala yapılabilecek bir şey var.

Onları korumak için biz de bir şey yapabiliriz. Yükselen ekonomimizin yıldızı inşaat sektörü, hemen her mahalleye, sokağa bir bina dikiyor. Belki oturduğunuz evin yanına, iş yerinizi karşısına, gittiğiniz marketin sokağına…

O işçiler aslında gözümüzün önünde ölüyor. Kedi cambazlığı gerektiren iskelelere baretsiz ya da emniyet kemeri olmadan gözümüzün önünde çıkıyor.

Ama biz camdan ancak gürültüden şikayet etmek için bakıyoruz. Ya da perdeleri içerisi görünmesin diye sıkı sıkı kapıyoruz.

Haberin Devamı

Bir daha ki sefere o inşaatlara bakın, güvenlik önlemi alınıp alınmadığına bakın. Bakın ve yolunda gitmeyen bir şey görürseniz belediyenize şikayet edin.

Yazarın Tüm Yazıları