Aysun Kaba

Atıkların güzelliğini keşfedin

6 Aralık 2020
Her yıl dünyada milyonlarca atık çöpe gidiyor. Bu atıkların özellikle plastik olanları doğada ayrışmıyor ve canlılar için tehlike oluşturuyor. Birçok alanda sürdürülebilir bir dünya için geri dönüşüm çalışmaları yapılırken moda sektöründe de bu farkındalık oluştu. Tekstil sektöründe de pek çok marka geri dönüşüm tasarımlar hazırlamaya başladı.



Giyim markası H&M de geri dönüşüm projeleriyle sürdürülebilir modaya katkıda bulunuyor. H&M’nin AW20 Conscious Exclusive koleksiyonu kelimenin tam anlamıyla atıklardan güzellik yaratmakla ilgili. Muhteşem parçaların neredeyse hepsi atıklardan elde edilmiş, sürdürülebilir kaynaklı malzemelerden yaratıldı. Gıda mahsulü atığını doğal liflere, sürdürülebilir kaynaklı odun posasından yapılmış kumaşlara dönüştüren veya benzersiz bir giysiden -giysiye işlemi kullanan yenilikçi kumaşlar ile işlemler; siyah ve yeşil jakarlı tafta bol gece elbiseleri, sarı jakar yahut nefti yeşil çiçeklerle süslenmiş, hacimli üstlerle karışan, özel dikim takım elbise gibi parçalar da bulunabilir.
Erkek giyim aynı zamanda klasik smokin, lüks takım elbise ve ayrılan çiçek desenli tek parçalarla Conscious Exclusive’e dönüş yapıyor. Koleksiyondaki baskılar, zamanla sıyrılan çiçekli duvar kâğıtlarından veya geçmiş dönemlerden yadigâr duvar halılarından ilham alırken, çiçek aplikleri ve güve motifleri hem yaşamı hem de eskimeyi ima ediyor.
H&M Kreatif Danışmanı Ann-Sofie Johansson, “AW20 için, atığa odaklanarak, yaratıcılığın ve sürdürülebilir modanın sınırlarını zorlayarak gerçek anlamıyla öncü olmak istedik. Sonuç olarak bu koleksiyondaki her bir parça atıktan elde edilmiş gerçek birer şaheser ister gıda mahsulü atığından ister sürdürülebilir kaynaklı odun posasından olsun. Güzel kavramı üzerinden konuşacak olursak, israf sürdürülebilir modanın geleceği olabilir” diyor.


Yazının Devamını Oku

Özgün olmayan stil olmaz

29 Kasım 2020
Gül Ağış, ünü yurt dışına da yayılan başarılı bir moda tasarımcısı. Çocukluğundan beri modayla ilgili olan Ağış, Milano Istituto Marangoni ve Politecnico Di Design’da Moda eğitimi aldı. Uzun yıllar Milano’da Costume National’de tasarımcı olarak çalıştı. 2010’da kendi markası Lug Von Siga’yı kurdu. Bugün dünyanın birçok ülkesinde tasarımlarını görebileceğimiz sevgili Gül Ağış, yaratıcı ve öğrenmeye aşık birisi. Birbirinden özgün tasarımlarıyla dikkat çeken Ağış, bugünlerde ise güzel projeyle Sürdürülebilir Yaşam Derneği (SUYADER) ile iş birliği içine girdi. “Doğaya olan borcumuzu bir parça geri ödeme hali, şuursuz tüketime son vermenin bir ifade biçimi” diyen Ağış, her alışveriş yapan kişi için 5 ağaç dikildiğini ve hedeflerinin önümüzdeki yaza kadar bir orman oluşturmak olduğunu söylüyor.

GÜL AĞIŞ İLE 5 SORU 5 CEVAP1-Gül Ağış neler yapıyor?

Lug Von Siga SS2021 Koleksiyonu’muzun eylül/ekim ayında yurtdışı siparişlerini tamamladık, şu anda onun üretimi sürüyor, diğer yandan High Summer HS 2021 Koleksiyonu hazırlıyoruz. O koleksiyon da sunumu global platformda ocak ayı içerisinde gerçekleşecek ve diğeri biter bitmez onun üretimine başlıyor olacağız. Bu arada 6 aydır üzerinde çalıştığımız ve Homemade Aromaterapi ile iş birliği yaptığımız yüzde 100 doğal Lug Von Siga ‘LoVerS’ kokusunu çıkarıyoruz. Bu benim yıllardır hayalini kurduğum bir şeydi, bir markanın her duyuya hitap edebiliyor olabilmesi çok önemli hele de gönül koyduğum ve kendi özel ilgi alanımda olan bitkilerle ve enerjisel dönüşümü olan aromalarla bir şeyler ortaya çıkarmak paha biçilmez. Unisex ve yüzde 100 doğal bitki özlerinden, o yüzden adını ‘LoVerS’ olarak düşündüm.

2-Sürdürülebilir bir yaşam, sürdürülebilir moda dikkate alındığında hangi önerilerde bulunursunuz?

Sürdürülebilirlik oldukça geniş bir yelpaze, biz LVS olarak yaklaşık 7 sezondur halihazırda geri dönüşümlü vegan ve organik koton gibi kumaşlar kullanıyorduk koleksiyonda. Hatta pek çok markanın da kullanmasına ön ayak olduk diyebilirim. Bunun dışında, geçen sezonlardan elimizde kalan kumaşları yeni tasarımlarla kullanarak değerlendirdik. Ben sürdürebilirliğin bir yaşam biçimi olduğunu düşünüyorum, o nedenle ev içerisinde ve dışında, işte de her türlü geri dönüşümü olmayan malzemeleri yaşamımızdan çıkarmamız gerekiyor. Bunun yansıra da alışverişlerimizde daha duyarlı olmamız gerekiyor, yeni dünya düzeni içinde bizlerin daha da büyük hassasiyetle tasarım yapmamız gerekirken, tüketicinin de aynı hassasiyetle satın alması gerekiyor.
Bir de sürdürülebilirliğin fikir ve tasarımda da olması gerektiğini savunuyorum. Yani her sezon tasarımcılar farklı model bulmaya çalışırken, özgünlükten giderek uzaklaşmaları ve zamanla piyasadaki tüm ürünlerin birbirine benzemesi de oldukça dikkat edilmesi gereken bir konu. Mesela Bir tasarımcı yıllarca emek verdiği ve inandığı bir silüete devam etmeli. Artık onun imzası haline gelmiş bir tasarımı yıllarca devam ettirmeli ve bu anlamda da sürdürülebilirliğin keyfini çıkarmalı.


Yazının Devamını Oku

Kadınlar hem feminen hem de güçlü olabilirler

22 Kasım 2020
Gökay Gündoğdu, başarılı bir tasarımcı. 19 ülke arasında en iyi 10 tasarımcı marka arasına girmeyi başarmış bir marka. 10 yılın en iyileri arasında da yerini alarak tekrar Open My Med ödülüne layık görüldü. TAGG markasının kurucusu Gündoğdu, ilk koleksiyonundan beri güçlü kadın hikâyeleri anlatıyor ve koleksiyonlarını her sezon bir hikâye ile sunuyor. Bunun için sanattan, tarihten ve edebiyattan besleniyor. Sevgili Gökay Gündoğdu, “Kadınlar hem feminen hem de güçlü olabilirler” diyor.

GÖKAY GÜNDOĞDU İLE 5 SORU 5 CEVAP1-Gökay Gündoğdu neler yapıyor?
TAGG markasının kurucusu ve tasarımcısı olarak yoğun bir iş hayatının içindeyim. İlk kez dijital olarak gerçekleşen Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’da sergilediğim koleksiyonumun üretimiyle ilgileniyorum şu sıralar. Yurtdışı basınından ve satın almacılardan gelen ilgiyi devam ettirmek için yeni içerikler tasarlıyorum. Koleksiyonlarımı her sezon bir hikâye ile sunuyorum. Bunun için sanattan, tarihten, edebiyattan ve yabancı kaynaklı yayınlardan besleniyorum. Çokça okuyor ve araştırıyorum. TAGG’in dışında bir de yurtdışındaki iki büyük marka için kapsül koleksiyonlar hazırlıyorum.



2-Markanızın hikâyesi nasıl oluştu?

Yazının Devamını Oku

Ayakkabı kıyafetin en büyük tamamlayıcısı

15 Kasım 2020
Ayakkabı, kıyafetin en önemli parçasıdır. Ayakkabınızın formu iyi değilse ne giyerseniz giyin, kıyafetinizi iyi gösteremez ve kendinizi iyi hissetmezsiniz. Kıyafet ve ayakkabı birbirini tamamladığında, kendinizi daha iyi ve şık hissedersiniz. Uyumlu giyinmeyi sevenler özellikle hangi kıyafet ile ayakkabıyı kullanacağına dikkat eder. Kıyafette, şık ve konforlu ayakkabı seçimi yaparsanız kendinizi daha göz alıcı hale getirirsiniz. Sevgili Ebru Canyakmaz ve eşi Cemil Canyakmaz için ‘ayakkabı üstatları’ dersek tam yerinde olur. Markaları Canes’i Türkiye’de bir çok ünlü ismin ayağında görebiliyoruz. “Kıyafetimizdeki en önemli dokunuş ayakkabı seçimimizdir” diyen Ebru Canyakmaz ile ayakkabının önemi ve bu sezon hangi ayakkabı modellerinin öne çıkacağını konuştuk.

EBRU CANYAKMAZ İLE 5 SORU 5 CEVAP1)Ebru hanım sizi tanıyabilir miyiz?
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdikten sonra, havacılık sektöründe deneyim kazanırken, hayatımın akışı Cemil beyle tanışmam ile değişti. 2000 yılında evlendikten sonra kendimi bu sektörün içinde buldum. Gerek tasarım gerek satış aşamasında yer almaya başladım ve bugüne kadar da devam ediyorum. Bu hayatımın bir yarısı. Diğer ve daha önemli yarısı ise kızım. Hukuk Fakültesi’nde okuyan bir kızım, daha doğrusu en iyi arkadaşım var ve iş dışındaki tüm zamanımızı birlikte geçiriyoruz. Kısacası iş ve kızım arasında bir hayat.



2) Ayakkabının kıyafetimizdeki önemi nedir?

Yazının Devamını Oku

Yuvarlak yüzde katlı modeller

8 Kasım 2020
Bakımlı, sağlıklı ve özenle yapılmış saçlar, kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan en önemli etkenlerden biridir. Saç hem kadın hem de erkek için güzellik simgesi. Sağlıklı ve bakımlı saçlar hepimiz için şüphesiz vazgeçilmezlerimiz arasında. Tasarımından bakımına saçlarımızı emanet ettiğimiz eller de çok önemli. Metin Kaya, Ankara’nın başarılı, yenilikçi saç sanatçısı. Kendisini her zaman yenileyen, dünyayı takip eden bir sanatçı. Sevgili Metin Kaya ile bu kışın renklerini, saç modellerini konuştuk.

METİN KAYA İLE 5 SORU 5 CEVAP1-Metin Kaya’yı sizden tanıyalım?

Meslek hayatım boyunca kendimi, ekip arkadaşlarımı hem mesleki anlamda hem de vizyon ve beden dili eğitimi anlamında sürekli geliştiriyorum. Yurt içi ve yurt dışı eğitimlerine katılıyor, yurt dışındaki fuarları her yıl takip ediyorum. Pandemiden dolayı bu aralar uzak kaldık ama bir an önce eski günlerimize dönmeyi bekliyorum.

2-Saçlarda bu sezon hangi tonları ve modelleri tercih edelim?

Sonbahar kış renklerinde bu sezon, sarı saçlarda daha sıcak sarılar ve bal köpüğü tonlarını çok göreceğiz. Koyu renklerde bitter kahveleri ve karamel kahve tonları kendini gösterecek.

3-Yuvarlak yüzlerde hangi modeller daha dinamik gösterir?

Yazının Devamını Oku

Çanta ve saatte ikinci el akımı

1 Kasım 2020
Ülkemizde ikinci el çanta, saat gibi aksesuarların kullanımına ilgi her geçen gün artıyor. Kimileri ekonomik tasarrufta bulunmak amacıyla ikinci el ürüne yönelirken kimileri de vintage (nostaljik) ürünleri tercih ediyor. Marka ekspertizi Emirhan Karayalçın da hikâyesi olan, yaşanmışlıkları bulunan ürünleri müşterilerine sunuyor. Türkiye’de ikinci ele olan ilginin nedenlerini anlatan Karayalçın, ikinci el marka ürünlerin sahtesinin de satıldığına dikkat çekerek alınacak ürünün mutlaka bir uzmana gösterilmesi gerektiğini söylüyor. Emirhan Karayalçın, “Bana göre, modern bir kıyafeti vintage parçalar ile süslendirmek modaya yön verebilmek anlamına gelir” diyor.

EMİRHAN KARAYALÇIN İLE 5 SORU 5 CEVAP1-Sizi tanıyabilir miyiz?

1986 İstanbul doğumluyum. İstanbul Üniversitesi Ekonometri bölümü mezunuyum. Ailem tarafından 2000’de kurulan Bernaboutique firmasında üniversite eğitimi sonrasında çalışmaya başladım. Küçüklüğümden beri lüks markalara ilgi duyduğumdan ikinci el lüks sektörüne girmek benim için çok kolay ve keyifli oldu. Aynı zamanda üniversitede vermiş olduğum arbitraj konulu tezle de ikinci el lüks sektörüne hazırlıklı bir şekilde giriş yaptım.



2-İkinci el ve vintage ürünlere Türkiye’de ilgi nasıl?

Yazının Devamını Oku

İletişime açık olabilirsek çok daha mutlu olabiliriz

25 Ekim 2020
İletişim denildiğinden Türkiye’de önemli birkaç isimden biridir sevgili İpek Özgüden... O bir halkla ilişkiler koçu, iletişimci, sporcu ve Ankaralı... Hayatında çok sayıda başarılı projelere imza atan, sporcu kimliğinin dinamizmini çalışma stiline yansıtan İpek Özgüden, iletişimin birleştirici güç ve yaşam biçimi olduğunu söylüyor. İpek Özgüden, “İletişime açık olabilirsek, egolarımızı bir kenara bırakabilirsek çok daha mutlu olabiliriz” diyor.

İPEK ÖZGÜDEN İLE 5 SORU 5 CEVAP1-İpek Özgüden neler yapıyor?

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler bölümü mezunuyum. Yaklaşık 30 yıldır halkla ilişkiler sektöründe çalışıyorum. RAM Dış Ticaret, adidas Türkiye, Beşiktaş Jimnastik Kulübü gibi kurumsal deneyimlerden sonra 2001’de kurduğumuz ajansımız ON İletişim ile markaların, kurumların iletişim süreçlerine değer katmak, iyi ve güzel işler yapmak için ekibimle birlikte çalışmaya devam ediyorum. Türkiye Halkla İlişkiler Derneği Yönetim Kurulu üyeliğimin yanı sıra Türkiye Atletizm Vakfı’nın Başkanı’yım. Eski bir voleybolcuyum. Güzel İstanbul’da yaşasam da aslen Ankaralıyım. Çocukluğum Ankara’da harika anılarla dolu. Mithat Fenmen Bale Okulu, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konserleri, Devlet Bale ve Opera Sahnesi’nde sahnelenen harika eserler, Atatürk Orman Çiftliği’nin doğal atmosferi çok güzel izler bıraktı. Birbirini çok seven, kaliteli zaman geçirmeyi önemseyen bir aile olarak hafta sonlarında yaptığımız yolculuklarda gezdiğimiz şehirler, deneyimlediğimiz lezzetler, antik kentlerde tarihi yaşamamız hayal dünyamızı zenginleştirdi.
Hayatı aktif ve dolu dolu yaşamayı seviyorum. Güne erken başlamayı, gündemi takip etmeyi, müdavim olmayı, pozitif olmayı, arkadaşlarımla, ailemle vakit geçirmeyi, keşfetmeyi, öğrenmeyi, üretmeyi, bildiklerimi paylaşmayı, öncü olmayı ve çalışmayı seviyorum.



Yazının Devamını Oku

Bu kış renkler canlanacak

18 Ekim 2020
Derya Pazarcı ile Sezin Ünlü... Genç ve başarılı iki tasarımcı, iki yakın arkadaş ve aynı zamanda kendi markaları olan Payeds’in kurucuları. İki tasarımcı moda eğitimi aldıktan sonra uzun yıllar moda sektöründe çalıştı. Daha sonra kendi markalarını kurarak, doğadaki renkler ve desenleri birleştirip, gündüzden geceye kombinleyebileceğiniz ürünler tasarladılar, kısa sürede dikkatleri çekmeyi başardılar. Stilin bir kadının karakterini ve tarzını yansıttığını belirten ikili, kıyafetlerde bu kış canlı renklerin daha çok görüneceğini söyledi.

DERYA PAZARCI VE SEZİN ÜNLÜ İLE 5 SORU 5 CEVAP1- Markanızın hikâyesi nasıl başladı?
Biz iki ortak, üniversiteden sonra moda üzerine eğitimler alıp önemli Türk tekstil firmalarında çalıştıktan sonra gönlümüzde olan tasarım işini butik bir şekilde online olarak sunmaya başladık. Çok da güzel geri dönüşler aldık ve yaklaşık 2.5 senedir devam etmekteyiz.

2- Kış sezonunda hangi renkleri ve modelleri daha fazla göreceğiz?
Bu kış yine canlı renklerin yanı sıra yine doğadan ilham alınarak doğa temalı safari renkleri ön planda olacak. Kırmızılar, siyahlar, taba renkleri, haki yeşiller. Kendini mutlu hissettirip fark yaratacağını düşündüğümüz hem rahat hem şık modeller. Sezonun ve bizim de koleksiyonumuzdaki olmazsa olmaz parçamız ceketleri tekrardan bu sezonda da göreceğiz.

3- Siz stili nasıl yorumlarsınız?
Stil, bize göre bir kadının hem karakterini hem yaşam tarzını yansıtan giyim tarzıdır. Kendinizi nasıl mutlu hissediyorsanız enerjiniz yükselir ve insanların aklında da bu şekilde yer edinebilirsiniz.

Yazının Devamını Oku