STİL SAHİBİ OLMAK ŞIK VE RAHAT HİSSETMEKTİR
Ventulus markasını kurarak hayallerini gerçekleştirdi. “Herkesin sevdiği işi yapması gerekiyor” sevdiğiniz işi yapmak mutluluk ve başarı getiriyor diyerek sohbetimize başlıyoruz.
1-Ventulus markanızın oluşum hikâyesini öğrenmek isteriz?
Yaklaşık 10 yıl öncesine dayanıyor. Üniversiteye başladığım ilk yıl karar vermiştim. İsmimin kendimde çok yansıması olduğu için Latince ‘Meltem rüzgârı’ anlamına gelen Ventulus’un marka tescilini de o yıllarda aldım. Kullandığımız ürünlerin kendini ifade etmenin yolu olduğuna olan inancım kendi markamı kurmamı sağladı. Üniversite yıllarımda modayla ilgili birçok eğitim aldım. Türkiye’nin ünlü markalarında staj yapma imkânım oldu. Şuanda da hala mezun olduğum Bilgi Üniversitesi Marka Okulu yüksek lisans programında eğitim alıyorum. Herkesin sevdiği işi yapması gerektiğini savunuyorum. Aile işimiz çok farklı olsa da sevdiğim işi yapabilmek adına çok emek verdim. Bu nedenle markayı kurma sürecim uzun ve öğretici bir süreçti, bu kadar süre bekleyerek yolumuzu net bir şekilde hem ben hem de Ventulus markası buldu.
ASLIGÜL ATASAGUN CEBİ İLE 5 SORU 5 CEVAP
Liseyi, İstanbul’daki Fransız Pierre Loti’de okumuş. Üniversiteyi ise Washington DC’de. Fransızca, İngilizce ve İtalyanca biliyor.
Haberciliğe, 1999 senesinde New York’ta NBC televizyonunda ‘maaşlı stajyer’ olarak başlamış. John F. Kennedy Junior, eşi ve baldızının uçak kazasında hayatlarını kaybettiği gün, Star TV’den ‘bunu haber olarak geçmesini’ istemişler. Bu üzücü haberle, mesleğe ilk adımı atmış.
* * *
Aslıgül Atasagun Cebi, uzun bir süredir TGRT Haber’de ‘Dün, Bugün, Yarın’ adlı programıyla her pazar izleyici karşısına çıkıyor.
* * *
Televizyon camiasında en beğendiğim isimlerden biri olan Aslıgül Atasagun Cebi’yi yakalamışken, meslek hayatından modaya ‘merak edilen’ şu 5 soruyu yönelttim.
Bazı insanlar, şunu düşünür:
Çok fazla kıyafetim var!
Peki bu iyi mi?
Bu şekilde mutlu muyuz?
Ve en önemlisi de, bunca kalabalığa/kıyafete rağmen “giymek için hiçbir şeyimiz olmadığı” konusunda şikâyet ederek neden her sabah o gardırobun önünde duruyoruz?
Bu soruların cevaplarını bilmeliyiz.
1-Karışıklıkdan uzak durun: Yatay çizgiler, büyük ve göze çarpan desenlerden uzak durun. Karışıklık her zaman sizi olduğunuzdan daha iri gösterir. Desen yerine çizgili kumaşları seçebilirsiniz.
2-Fazlalıklardan kaçının: Fazla abartı ve gereksiz aksesuarlar sizi ağırlaştırır, yorgun ve silik gösterir, özellikle saçlar çok sade olmalıdır.
3-Dokusu yumuşak olan korseleri seçin: İç çamaşırı seçiminiz en az kıyafetleriniz kadar önemlidir. Giydiğiniz korse sizi fazla sıkıyorsa çıkıntılar yapar; bu da giysinize ve dolayısıyla size kötü bir görüntü verdirir. Çorap korseleri tercih edin. Günümüzde o kadar ince ve iz bırakmayan korseler yapılıyor ki, kolaylıkla her yerde bulabilirsiniz. Bu tür korseler hem sıkmaz hem de gereksiz çıkıntılar yapmaz. İpek pantolonunuzun ve ipek elbisenizin içinde de sizi daha rahat hissettirir. Ten rengi alırsanız her giysinizin içine rahatlıkla giyebilirsiniz.
4-Tonsürton giyinin: Baştan aşağı tek renk giyerseniz daha ince görünürsünüz, renkle bedeninizi kesmeyin. Siyah pantolon giydiğinizde üzerine beyaz giyip bölmeyin ya üstüne siyah giyinin ya da açık renk gömlek giydiğinizde açık renkte pantolon giyin. Ayakkabınız da aynı renk olursa daha ince ve daha uzun görünürsünüz. Açık renkler kilolu gösterir diye bir düşünceye kapılmayın eğer giydiğiniz kıyafet kilolu bölgenize oturmuyorsa ve kumaş akan bir kumaşsa sizi daha zarif ve elegan gösterir.
ANNELER STİLLERİNİ ÇOCUKLARINA DANIŞIYOR
Birkaç gün önce Us Akademi Koleji’nde ilköğretim öğrencileriyle moda sohbetine katıldım. Şimdiki çocuklar o kadar bilinçli ki, modanın ekonomisinden, doğru giyinmek, renkler ve stil üzerine muhteşem konuşmalar yaptılar. Ama en büyük şikâyetleri neler mi?
Anneler dikkat!
Modayı daha yakından takip eden kadınlar (gelinler) alternatif çokluğu arasında kararsızlık yaşarken, erkekler (damatlar) ise “Ne giysem?” sorusunun yanıtını bulmaya çalışıyor.
Damat adayları için önerim şu:
“Smokinlere yatırım yapın.”
Ama şu tüyolara mutlaka uyun:
- Smokin her zaman fit görünmeli. Üzerinize oturmalı.
- Uzun boyluysanız şal veya sivri yaka smokinler tercih edin.
- Smokin cebine mendil konulmaz. Canlı çiçek en uygunudur.
Ruh halimizi nasıl bir iş yaptığımızı, kilomuzu, eksimizi, artımızı anlatır. Uzun yıllar önce aldığınız kıyafetlerinizle duygusal bağlarınız varsa ve veremiyorsanız güncelleyin. Bugün onları giyiyorsanız güne uyarlayın ve bu soruları sorun:
-Hâlâ bana uygun mu ve beni iyi gösteriyor mu?
İnsanlar kilo alır-verirler, bebek sahibi olurlar, vücutlar değişir. Mevcut vücut şeklinizi reddetmemeniz önemlidir. Kendi vücudunuza göre giyinin. Eski vücudunuza ya da sahip olmak istediğiniz vücuda göre değil.
-Bu kıyafet hâlâ benim kim olduğumu yansıtıyor mu?
Bu çok etkili bir soru, ve çoğu durumda cevabımız hayır mı oluyordu? Yirmili yaşlarımızda satın almış olduğumuz elbiselerimiz ve eteklerimizi tutuyor muyduk? O zamandan bu yana çok şey değişti diye düşünüyor olmalıyız. ‘Ben bir eş ve bir anneyim. Zevklerim daha hassas ve sofistike. Bu kıyafetler yeni ben için uygun değildi’ diye çok kişinin şu an böyle düşündüğünü görebiliyorum.
Errorist’in felsefesi, insanın hata yapabilme özelliğinin vurgulanması üzerine kurulu... Koleksiyon dünyada ve Türkiye’de son zamanlarda gençlerde öne çıkan Rap müziğiyle dans edecek Sweat shirt, T-shirt, sütyen top gibi ürünlerden oluşuyor. En büyük özelliği ise üzerinde çıkarılıp, takılabilir altın zincir aksesuarının olması. Başarılı tasarımcı Sedef Çalarkan ile bu keyifli sohbetimizi okumanız dileğiyle.
1- Sedef Çalarkan tasarımlarını özledik. Yeni markanız “Errorist.Ist”dan bahseder misiniz?
Beni en iyi ifade ettiğini düşündüğüm yeni markam “ERRORIST.IST” geliyor. Errorist, benim gibi sürekli hata yapan insan demek. Dünyada yükselen bir trend diyebilirim. İnsanın varoluşunun bir parçası hata yapmak. Hiç kimse en iyi ve mükemmel olmak zorunda değil. Klasik sistemin bize dayattığı şeylere uymayan insan olarak da tanımlayabilirim. Düzen sevmiyorum. Her zaman çevremden biraz farklı oldum ve öyle davrandım. Sisteme ayak uyduramadım. Yeni markam Errorist, içimde birikmiş enerjiden ortaya çıktı. Arabesk bir dilde söylemem gerekirse de özetle “Hatasız Kul Olmaz”
2-Stil sahibi olmanın ip uçları nelerdir?
Çantalara geçmeden önce, şu önemli konuya dikkat çekmek isterim.
Bakınız.
Günümüzde koşullarında bir zanaatkar, üç gün boyunca tezgâhta dokuyarak ortaya çıkardığı peştamalin ücretinin neredeyse beş katını, bir günlük bağ-bahçe işlerinden kazanıyor.
Ve maalesef, birçok zanaatkar geleneksel dokumacılık mesleğinden uzaklaşıyor.
Makina üretimiyle oluşan haksız rekabet de buna eklenince, el emeği ürünler alıcı bulmakta zorlanıyor.
Sonuç olarak da kırmızı, sarı, siyah çizgili örtünün geleneksel üretimi yok olmaya yüz tutuyor.
* * *