Paylaş
Bundan böyle her yılın Nisan ayının üçüncü pazarını “Kitap Hediye Günü” olarak kutlayacağız. Günün amacı: insanların hem tanıdıklarına hem de tanımadıklarına ‘benden sana’ diyerek kitap hediye etmelerinin sağlanması. “Kitap Hediye Günü” kapsamında, İnkılap Kitabevleri'nden satın alınan kitaplar hediye edilmek istenen kişinin adresine Aktif İleti Şirketi tarafından ücretsiz olarak ulaştırılıyor.
“Kitap Hediye Günü” kampanyasını düzenleyen Herkese Kitap Vakfı, ‘Okuyan Türkiye için herkese her yerde kitap’ ilke sözü ile çıkmış yola. Vakfın kuruluş amacı, kitap okumayı sevdirmek, yaygınlaştırmak ve isteyenlere kitap ulaştırmak olarak belirlenmiş. Vakıf; Türkiye’nin farklı yerlerinde yaşayan bireylerin eşit şartlarda kitaba ulaşmalarını, kitap hazinemizin kaybolmadan yeni nesillere aktarılmasını sağlamak ve herkese/her yerde kitap okutmayı başarmak hedefi ile çalışıyor. Vakfın, 26 Ağustos 2015 itibarıyla, kitap göndermiş olduğu okul sayısı 232. Ayrıca 6 cezaevi, 3 silahlı kuvvetler birimi ve 7 farklı kurum da kitap gönderilenler arasında yer alıyor. Yine 26 Ağustos 2015 itibarıyla gönderilen toplam kitap sayısı: 78,250.
Böyle bir vakfın kurulmuş olması ve yılın bir gününü “Kitap Hediye Günü” olarak kutlama fikri, doğrusunu isterseniz, beni çok heyecanlandırdı. Toplum olarak aslında pek fazla okumaya eğilimli değiliz. Libronet’in Ocak 2015’te 7 bölgede, 14 ilde toplam 1542 kişi ile görüşerek yaptığı “Okur Profili ve Kitap Satın Alma Davranışları Araştırması” yüzde 32 oranında bir kesimin hiç kitap okumadığını ortaya koymuş bulunuyor. Araştırmada, yüzde 68 oranındaki kitap okuyan kesimin yalnızca beşte biri ‘sıklıkla’ okuduğunu belirtiyor. Kitap okumayanların yaklaşık yarısı ‘vakitsizlik’ nedeniyle okumadığını söylerken, diğer kişiler; ‘alışkanlığı bulunmamak’, hepsinden önemlisi de ‘kitap okumayı sevmemek’ gibi gerekçelerden dolayı okumadığını ifade ediyor.
Oysaki Türkiye’de çıkan her kitabı okumak isteyen, ancak erişemeyen bir kesim var: görme engelli kitapseverler… Onlar; sesli veya kabartma kitaplara kolaylıkla ulaşabildikleri kütüphanelerden daha fazla yararlanabilmek için, yayınevlerinin yeni çıkan kitapları bu kütüphanelerle paylaşmasını istiyorlar. Türkiye’deki 11 görme engelli kütüphanesi arasında bulunan ve 1986’dan bu yana hizmet veren İzmir Halk Kütüphanesi, engellilerden yoğun ilgi görüyor. Yaklaşık dokuz yüz kabartma ve bin yedi yüz sesli kitabın bulunduğu kütüphanede görme engellilere gönüllü okuma hizmeti de veriliyor. Günde yaklaşık 60 görme engellinin yararlandığı kütüphanede sayıları yüze yaklaşan gönüllü günün farklı saatlerinde engellilere kitap okuyor, isteyenlere ders çalıştırıyor. Daha çok üniversiteye giriş sınavları ve Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı’na yönelik kaynaklar nedeniyle kütüphaneleri tercih eden görme engellilerin en büyük sıkıntısı ise, yeni kitaplara ulaşamamaktan kaynaklanıyor.
İzmir Atatürk Halk Kütüphanesi müdavimleri arasında Türkiye Beyazay Derneği İzmir Şubesi Başkanı Salih Arıkan da bulunuyor. Arıkan, yaklaşık 25 yıldır bu kütüphaneden yararlandığını, okul çağındaki başarısında bu kütüphanenin büyük katkısı bulunduğunu söylüyor. Salih Arıkan orta öğrenimini Karabağlar Lisesi’nde tamamlamış. Ardından Uşak Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü’nden mezun olmuş. Halen Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde ikinci üniversite eğitimine devam ediyor. 2006 yılından beri Türkiye Beyazay Derneği İzmir Şube Başkanı olan Arıkan, aynı zamanda, İzmir Kent Konseyi’nde Yürütme Kurulu üyesi.
Salih Arıkan, Devletimiz ’in şu an ilk ve orta dereceli okullar için kitapları kabartma olarak bastığını, ancak fakülteye gelindiğinde durumun değiştiğini söylüyor. “Biz ne istiyoruz: tüm basılı eserlerin bir kopyasının Ankara Milli Kütüphanesi’ne e-kitap olarak verilmesini içeren bir yönetmelik yayınlanmıştı, bu bile uygulansa hayatımızı ciddi anlamda kolaylaştırır. İşin özeti, ben fakültemden kitaplarımı e-kitap ya da sesli kitap olarak istiyorum.” diyen Arıkan; öğrenim gördüğü fakülteyi içine sine sine bitirebilmeyi, gücü yeterse yüksek lisans yapabilmeyi arzuluyor.
Evet, görme engelliler tüm kitapların e-kitap formatının da olmasını istiyorlar… Piyasaya sürülen her kitaba görme engeli olmayan kişiler ile aynı anda erişebilmeyi arzu ediyorlar. Salih Arıkan, kitapların genel olarak e-kitap ya da sesli kitap olarak çoğaltıldığını ancak bunun belki bir yıl, belki de on yıl sonra gerçekleştiğini söylüyor. Bazen de bazı kitaplara gerek duyulmadığı ya da talep olmadığı gerekçesi ile e-kitap ve sesli kitap formatında yayın yapılmadığını ifade ediyor. “Ben kişisel olarak her kitabı çıktığı anda okumak istiyorum.” diyor Arıkan. Engellilerin var olan sorunlarının tümü çözülünceye kadar mücadele edeceklerini belirten Beyazay Derneği İzmir Şubesi Başkanı; “Biz eşit ve erişilebilir bir hayat, ötekileştirilmeyen bir hayat anlayışı istiyoruz.” diyerek devam ediyor sözlerine.
Salih Arıkan, change.org’da Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK’ü muhatap alan, “Kitabımı Sesli İstiyorum!” başlıklı bir kampanya başlatmış bulunuyor. Benim de imza vermiş olduğum bu kampanyaya, arzu edenler, aşağıdaki linkten ulaşabilirler: https://www.change.org/p/milli-e%C4%9Fitim-bakanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-ve-y%C3%B6k-ba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-kitab%C4%B1m%C4%B1-sesli-istiyorum
Nisan ayının üçüncü pazarı bu yıl 17 Nisan’a denk geliyor; yani bu Pazar’a…
Bence, bu ilk “Kitap Hediye Günü”nde görme engellilerin haklı istekleri kesinlikle göz ardı edilmemeli. Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK’ün bu konuda duyarsız kalmayacaklarını umuyorum…
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş