Paylaş
2 Aralık Cuma günü Nilüfer Şehitler Ortaokulu tarafından düzenlenen Engelliler Günü Etkinliği’ ne katılmak üzere Bursa’ya davetliydim.
Şehitler Ortaokulu, Türk Milli Eğitimi’nin amaç ve ilkeleri doğrultusunda; Atatürkçü düşünce sistemine gönülden bağlı, çağdaş yönetim felsefesine inanmış öğrenciler yetiştiren, bilime ve kendi gücüne inanan bir eğitim-öğretim kurumu. Misyonu; demokratik düşünen, toplumsal değerlere sahip, kendine güvenen, milli ve manevi değerlere saygılı, başarılı bireyler yetiştirmek.
Şehitler Ortaokulu’ nda her öğrenciye yer var. Kaynaştırma öğrencileri için olduğu gibi engelli öğrenciler için de ayrı sınıflar açılmış. Engelli çocuklar atölye çalışmalarında harika işler çıkartıyorlar. Bana da o küçücük elleriyle özene özenle yaptıkları bir çiçeği hediye ettiler.
Okulun özel eğitim öğretmenlerinden biri olan Savcı Gürbüz’ü yıllar öncesinden, Van’da görev yaptığı günlerden tanıyorum. O günlerde kendisinin bu güzel doğu ilimizde gerçekleştirdiği başarılı işleri köşeme taşımıştım. Savcı Bey beni arayıp da artık Bursa’da görev yaptığını söylediği ve beni oraya çağırdığı zaman, sağlık durumumu dikkate almaksızın hemen kabul ettim bu daveti.
2 Aralık günü sabah saat 10:00’da Nilüfer Şehitler Ortaokulu Özel Eğitim Sınıfı öğrencilerinin el emeklerinin sergilendiği açılışla başlayan program, bir dakikalık saygı duruşunun ardından, Duyum İşitme Engelliler Okulu öğrencilerinin işaret dili ile eşlik ettikleri İstiklal Marşı ile devam etti.
Duyum İşitme Engelliler Okulu Öğrencileri
Okul Müdürü Mehmet Şirin Sayan’ın açılış konuşmasının ardından, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Fethi Yıldız, Uludağ Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Şerife Demirdağ günün önemini yansıtan birer konuşma yaptılar.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Fethi Yıldız
Bu konuşmalardan sonra beni davet ettiler sahneye. Ben de özel gereksinimli bireylerimizin toplumla bütünleşmesi amacıyla farkındalık oluşturmak üzere düzenlenen bu tür etkinliklerin önemini vurgulayan ve kendi hayatımdan kısa kesitler veren bir konuşma yaptım.
Engelliler Günü ile ilgili program özel eğitim sınıfı öğrencilerinin kaşık oyunu ve ritim gösterisi, ardından da otizm tanılı öğrencilerin programa katılan konuklara yazdıkları mektupları paylaşmalarıyla devam etti. Günün programı, Duyum İşitme Engelliler Okulu Zeybek Ekibi tarafından sahnelenen zeybek oyunu ile son buldu. Öğrenciler sahneden yoğun alkış alarak ayrıldılar. Ardından da konuşmacılara teşekkür edildi, plaket ve çiçek sunuldu.
Plaket ve çiçek alırken...
Törenin ardından yapılan yemek davetini ne yazık ki kabul edemedim. Zira kendimi pek iyi hissetmiyordum. Eve ulaşır ulaşmaz hemen yatağa girdim ve ancak dün (yani bu yazıyı kaleme aldığım 11 Aralık Pazar günü) çıkabildim. Herhalde yolda yoruldum, daha da önemlisi üşüttüm. Ancak her şeye rağmen Bursa’da geçirdiğim o gün ve o günün öncesindeki akşam benim için çok özel ve çok güzeldi. Sevgili Savcı Gürbüz ve kendisi gibi Özel Eğitim Öğretmeni olan eşi Aynur Gürbüz ile tanışmak beni çok mutlu etti. Bir önceki akşamı ise Sizler’ e bir sonraki yazımda anlatacağım.
Yazılarımı, sağlık nedenleri ile, bir hafta geciktirdiğim için yürekten özür diliyorum Siz Sevgili Okurlarım’ dan.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz günler dileğiyle…
Not: Ve unutulmaz bir anının belgesi, engelli öğrenciler ve öğretmenleri ile çekilen fotoğrafım...
Paylaş