Paylaş
Günlük yaşamda sıkça karşılaşılan baş ağrıları, çoğu zaman göz sağlığı ile doğrudan ilişkili olabiliyor. Oysa bir çok kişi baş ağrısının sadece yorgunluk, stres ya da migren gibi genel sebeplerden kaynaklandığını düşünüyor. Göz sağlığı ile bağlantılı baş ağrıları ise, genellikle, göz ardı edilebiliyor ve bu durum birçok bireyin yaşam kalitesini ciddi şekilde olumsuz etkileyebiliyor.
Peki, baş ağrısı ile göz sağlığı arasındaki bu gizemli bağ nedir ve nasıl önlenebilir? Bu sorunun cevabını, Çağın Göz Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Kürşat Çağın’ dan öğreniyoruz:
Baş ağrısı, göz sağlığıyla ilişkili olduğunda genellikle gözlerdeki zorlanma ve rahatsızlıklardan kaynaklanıyor. Göz sağlığı, görme fonksiyonlarını etkileyecek birçok farklı durumu içeriyor. Bu durumlar göz kaslarının aşırı çalışmasına, görsel odaklanma sorunlarına veya göz içindeki basınç artışına yol açabiliyor.
Göz sağlığına dair yaşanan sorunlar baş ağrılarını tetikleyebiliyor, bu da kişi üzerinde hem fiziksel hem de psikolojik bir baskı oluşturuyor. İşte göz sağlığınızla baş ağrıları arasında güçlü bir ilişki olabilecek bazı durumlar:
Görme Kusurları: Miyopi, hipermetropi veya astigmatizm gibi görme bozuklukları; gözün ışığı doğru şekilde odaklayamaması sonucu ortaya çıkıyor. Bu durumda göz, görüntüleri doğru şekilde algılayabilmek için daha fazla çaba sarf etmek zorunda kalıyor. Bu sürekli çaba, göz kaslarının aşırı çalışmasına neden oluyor ve baş ağrısı yaratabiliyor. Özellikle gözlük veya lens kullanmayan ya da yanlış numara kullanan kişilerde; bu duruma daha sık rastlanıyor.
Yanlış Gözlük veya Lens Kullanımı: Gözlük ya da lens kullanıyorsanız, doğru numaraları kullanıyor olmanız büyük önem taşıyor. Uygun olmayan gözlük numaraları ya da yanlış lens seçimi, gözün sürekli olarak odaklanmaya çalışmasına yol açıyor. Bu da, göz kaslarının gerginleşmesine ve baş ağrılarının oluşmasına sebep olabiliyor. Ayrıca, lenslerin düzgün takılmaması veya bakımlarının yapılmaması da gözde rahatsızlık oluşturabiliyor ve bu durum da baş ağrılarına yol açabiliyor.
Göz Yorgunluğu (Dijital Göz Yorgunluğu): Teknolojinin hayatımızın her alanına entegre olmasıyla birlikte; bilgisayarlar, tabletler ve telefonlar gibi ekranlara uzun süre bakmak, göz kaslarının yorulmasına yol açabiliyor. Ekranlar, gözlerimizi sürekli olarak odaklanmaya zorluyor ve bu durum göz yorgunluğuna neden oluyor. Dijital göz yorgunluğu, genellikle alında ve şakaklarda hissedilen baş ağrılarıyla kendini gösteriyor. Ayrıca, gözlerde kuruluk, bulanık görme veya gözlerde batma gibi rahatsızlıklar da bu duruma eşlik edebiliyor.
Göz Tansiyonu (Glokom): Göz içi basıncının normalden yüksek olması, glokom adı verilen bir durumu ortaya çıkarabiliyor. Glokom; gözde baskı hissine, görme kaybına ve baş ağrılarına yol açabiliyor. Bu hastalık çoğu zaman belirti vermediği için, erken teşhis oldukça büyük önem taşıyor. Göz içi basınç arttıkça, görme sinirlerinde kalıcı hasar meydana gelebiliyor ve bu da ilerleyen dönemlerde kalıcı görme kaybına yol açabiliyor. Özellikle göz çevresinde yoğun bir baskı hissiyle birleştiğinde, baş ağrıları glokom belirtisi olabiliyor ve bu nedenle ivedilikle bir göz doktoruna başvurulması gerekiyor.
Konverjans Yetmezliği: Konverjans yetmezliği, göz kaslarının, özellikle de medial rektus kasının; yakın mesafedeki nesnelere odaklanırken gerektiği kadar etkili bir şekilde kasılmaması durumunu tarifliyor. Normalde, bir nesneye yakın mesafede odaklanırken, gözler doğal olarak birbirine yaklaşıyor. Ancak konverjans yetmezliği yaşayan kişilerde, bu kaslar yeterince güçlü çalışmadığından gözler paralel kalamıyor. Bu durum, bulanık görme, göz yorgunluğu ve özellikle yakın mesafelere odaklanmaya çalışırken baş ağrıları gibi şikayetlere yol açıyor. Baş ağrıları, göz kaslarının yeterince uyumlu çalışmaması nedeniyle, gözlerdeki gerilme ve yorgunluktan kaynaklanabiliyor ve genellikle uzun süre yakın odaklanma gerektiren aktivitelerden sonra daha belirgin hale geliyor.
Presbiyopi: Presbiyopi, yaşlanmaya bağlı olarak yakın mesafedeki nesnelerin net bir şekilde görülememesi durumuna verilen ad. Bu durum hipermetropi ile benzer semptomlar gösteriyorsa da, iki durumun sebepleri farklılık gösteriyor. Hipermetropide gözün ön kısmı (kornea) ile arka kısmı (retina) arasındaki mesafe kısa, ya da göz merceği düzleşmiş bulunuyor ve bu durum genellikle genetik bir sebepten kaynaklanıyor. Presbiyopi ise, göz merceğinin esnekliğinin yaşla birlikte azalması nedeniyle meydana geliyor. Esneklik kaybı, kişilerin yakın nesnelere odaklanmasını zorlaştırıyor. Presbiyopinin belirtileri arasında baş ağrıları, özellikle yakın okumalar veya detaylı işler sırasında gözlerdeki zorlanmaya bağlı olarak baş gösteren ağrılar, gözlerde yorgunluk, genel bitkinlik hissi ve yakın mesafede bulanık görme yer alıyor. Uzun süre yakın odaklanma gerektiren aktiviteler, baş ağrılarının daha da şiddetlenmesine yol açabiliyor.
Baş Ağrısını Önlemek İçin Göz Sağlığına Dikkat Edin: Göz sağlığınız ile baş ağrıları arasındaki ilişkiyi anlamak ve baş ağrılarını önlemek için birkaç basit ama etkili önlem alabilirsiniz. İşte göz sağlığınızı koruyarak baş ağrılarının önüne geçebileceğiniz bazı ipuçları:
Düzenli Göz Muayenesi Yaptırın: Görme kusurlarının, göz hastalıklarının ve diğer göz rahatsızlıklarının erken tespiti, baş ağrılarının önlenmesine yardımcı olabilir. Yılda en az bir kez göz doktoruna gitmek ve düzenli göz muayenesi yaptırmak, potansiyel sorunları erken aşamada belirlemek için oldukça önemli. Böylece, göz kaslarının aşırı zorlanmasını engelleyebilir ve baş ağrılarının önüne geçebilirsiniz.
Ekran Süresini Sınırlayın: Modern dünyada dijital cihazlar hayatımızın her alanına girmiş durumda. Bilgisayarlar, telefonlar ve tabletler saatlerce kullanıldığında gözlerimiz yorulabiliyor. Bu yüzden, ekran başında geçirdiğimiz süreyi sınırlamamız büyük önem taşıyor. Ayrıca, 20-20-20 kuralını uygulayarak gözlerinizi dinlendirebilirsiniz. Her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca 20 metre uzağa bakarak göz kaslarınızı rahatlatabilirsiniz.
Doğru Gözlük ve Lens Seçimi: Gözlük veya lens kullanıyorsanız, göz doktorunuz tarafından yapılan muayene sonucu belirlenen doğru numarayı kullanmaya özen gösterin. Yanlış numaralı gözlük ya da lens kullanmak, göz kaslarının gereksiz yere zorlanmasına ve baş ağrılarının oluşmasına yol açabiliyor. Ayrıca, lenslerinizi her gün düzgün şekilde temizlemeniz ve doğru şekilde takmanız gerekiyor
Işığı Düzgün Ayarlayın: Gözlerinizin rahat çalışabilmesi için çalışma veya okuma alanlarındaki ışıklandırmaya dikkat edin. Zayıf ışıkta uzun süre çalışmak gözleri yoruyor ve baş ağrısına sebep olabiliyor. İdeal olarak, gözlerinizi yormayacak yeterli ışık kaynağının sağlanması önem taşıyor. Aynı zamanda, ekranlarda da fazla parlama olmasını engellemeye çalışmanız gerekiyor.
Ne Zaman Doktora Başvurmalısınız: Baş ağrılarınız sık sık tekrarlıyor ve bunlara gözlerde batma, bulanık görme, gözlerde kızarıklık, ışığa karşı hassasiyet gibi belirtiler de eşlik ediyorsa, bir göz doktoruna başvurmanız gerekebilir. Özellikle göz içi basınç artışı, glokom gibi ciddi hastalıkların belirtisi olabilir ve hızlı bir müdahale gerektirebilir. Eğer baş ağrılarınızın kaynağının göz sağlığıyla ilgili olabileceğinden şüpheleniyorsanız; bunu ihmal etmemeniz ve uzman bir doktora danışmanız çok büyük bir önem taşıyor.
Gözlerinizi ve Sağlığınızı Korumak İçin Önlem Alın: Baş ağrısı ve göz sağlığı arasındaki bu önemli bağlantıyı göz ardı etmemek, sadece yaşam kalitesini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda daha ciddi sağlık sorunlarının önüne geçmenize de yardımcı olabiliyor. Göz sağlığınızı korumak için düzenli göz muayeneleri yaptırın, ekran sürenizi sınırlayın ve doğru gözlük ya da lens kullanmaya özen gösterin. Unutmayalım ki, “Sağlıklı gözler, sağlıklı bir yaşamın temelidir!”
Not: Bu yazıyı hazırlarken, Çağın Göz Hastanesi’ nin şahsıma göndermiş olduğu e-posta içeriğinden ve ilkokul 4. sınıftan itibaren göz hastalığı ile beraber yaşamış bir birey olarak kendi deneyimlerimden yararlandım.
Paylaş