Paylaş
İkisinin de katilleri 20’li yaşlarda. 20 yaşındaki bir genç bu kadar öfkeyi, caniliği nasıl biriktirir içinde? Bir baba, oğlunun öldürdüğü bir genç kızın cesedini yok etmesi için nasıl yardım eder? Bilemiyorum. Büyük bir ihtimalle psikoloji okuyan Özgecan’da bilemezdi, anlayamazdı bu caniliği…
Bir kadın yazar, üst üste gelen cinayetlere ek olarak bir genç kızın hunharca öldürülmesine duyulan öfkeyi “hükümete isyan olarak algılayıp” “Müslüman ülke, tecavüz… fırsatçılığına soyunmayın, Amerika’da her iki dakikada bir kadın tecavüze uğruyor. Şimdi çenenizi kapatın.” diyerek neden anlamsızlaştırmaya çalışır ki?
Geçen gün Cumhurbaşkanımız, öldürülen üç Müslüman gençle ilgili olarak Obama’ya seslenerek: “Ülkendeki cinayetlerden sorumlusun.” dedi.
Türkiye’de yaşanan cinayetlerin sorumluluğunu Obama’ya mı yükleyeceğiz?
Elbette, ne Cumhurbaşkanı ne de Başbakan böyle bir vahşeti onaylamaz, bundan zerre kadar şüphem yok ama Türkiye’de yaşanan kadın cinayetleriyle ilgili Hükümete yüklenilmesini farklı alanlara kaydırıp, ABD’yi işaret etmek haksızlıktır, vicdansızlıktır.
Bunda art niyetli olan kişilerin olması, bu gerçeği değiştirmez.
Lütfen Özgecan, benim/sizin kardeşimiz olsaydı biz ne yapardık?
Kime hesap sorardık? Hükümete mi? Muhalefete mi? Ya da Sivil Toplum Kuruluşlarına mı?
.....
Cumhurbaşkanımız paralel yapıyla ilgili uygulamaların sertliğinden şikayet edenlere “ailem ve ben tehdit ediliyoruz” diyerek bizlere bir açıklama yaptı.
İşte ben de tüm samimiyetimle Tayyip Bey’e sesleniyorum “ Bizde kadınlar olarak her gün tehdit altındayız, lütfen alınması gereken en sert tedbirleri alın. İvedilikle…
Öncelikli olarak idam cezasının gelmesi gerek. Bunun için referandum mu yapılması gerekiyor? Yapılsın o zaman. Ne bekliyoruz?
Masum kızlarımızın, çocuklarımızın vahşet dolu öldürülme hikâyelerini daha ne kadar lanet ederek okuyacağız?
…..
Bir genç kız, evine minibüsle giderken öldürülüyor. Yok işte, kıza atfedilecek hiçbir suç yok. “Kadın” olmasının dışında hiçbir suçu yok. Ailesinin hiçbir suçu yok.
Bizler Özgecan ve Gizem’i geri getiremeyiz ama başka Özgecanlar, Gizemler vahşete kurban gitmesin diye bir şeyler yapabiliriz.
Ölümlerin üzerinden siyaset yapmayı bırakmalıyız artık. Kimsenin canı bir ‘oy’dan değersiz değildir. Hep birlikte kalıcı bir çözüm için gayret sarf etmeliyiz. İktidar, muhalefet, ayrım yapılmaksızın tüm kadın sivil toplum kuruluşları birlikte olmalı, LGBTİ’nin talepleri ciddiye alınmalı.
Allah aşkına, caniler kurbanını siyasi kimliğine göre seçmiyor. Hangimiz “Benim başıma gelmez.” diyebilir? Bugün bir ölüme bulduğumuz bahaneleri yarın, bir başkasının bizim için bulmayacağını kim söyleyebilir?
Paylaş