Hey Özgürlük!

Kısa bir aradan sonra yeniden merhaba!  Kemal Kılıçdaroğlu’nun, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında verilen tutuklama kararına tepki olarak Ankara’dan İstanbul’a doğru başlatmış olduğu yürüyüşü tamamlandı. Medyadan ve Tansu Hanım’dan takip ettiğim kadarıyla başarılı bir organizasyon oldu.

Haberin Devamı

İnsanların ifade özgürlüğü olduğu gibi hareket özgürlüğü de var. Yürüyüşe gösterilen tepkileri ve “Sokaklarda adalet aranmaz!” söylemini ise fazla iddialı buldum; zira aynı sokaklar, 1998 yılında başörtü yasağını protesto etmek için gerçekleştirdiğimiz “İnanca Saygı, Düşünceye Özgürlük İçin El Ele” protestosunun şahididir.

Kemal Bey’le gerekçelerimizin farklı olması gerçekleri değiştirmez. Şiddetti teşvik etmediği müddetçe yapılan eylemler demokrasinin gereğidir. Karakter olarak sokak eylemlerine yatkın biri değilim ama şiddeti teşvik etmeden, kırmadan, dökmeden yapılan her eyleme saygı duyarım. “Adalet” yürüyüşünün ülkenin huzurunu bozmayacak şekilde tamamlanmış olması iktidarın da hanesine artı olarak geçecek bir eylemdir.

Yürüyüşte Kemal Bey kadar kendisine eşlik eden isimler de çok  konuşuldu. Bunlardan biri de Merve Kavakçı’nın eski eşi Cihangir İslam’dı. Merve’nin eski eşinin yürüyüşe katılması neden bu kadar büyütüldü anlam veremedim. Merve, içinde bulunduğu mahallenin sadece cefasını çekmiş bir insandır. Evlilikleriyle dalga geçmek çok vasat bir yaklaşım.

Haberin Devamı

Uzun bir süredir “Muhafazakârların da magazin dünyası olsun.” diye çırpınan ben, bazı şeyleri aşabilmemiz için daha kırk fırın ekmek yememiz gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca, insanlar evlendiklerinde aynı siyasi görüşe sahip olacaklar diye bir kaide mi var? Siyasi kariyeri olan kişiler evlenecekleri kişilerin düşüncelerine ipotek mi koyacak?

ŞEYMA SUBAŞI’MI, AHMET HAKAN’ MI?

Şeyma Subaşı söyleşisinin ardından gösterilen tepkileri takip ettim. Bana ne komik geliyor biliyor musunuz? Reyting yapan dizilerin çoğunluğunda evli erkeklere âşık olan kadınların tarafında oluruz, hatta kadın ve erkek evli olsa bile yaşadıkları aşka saygı duyarız, kavuşmaları için dua ederiz. Ama bu durum gerçek hayatta olunca hepimiz namus bekçisi kesiliriz. Sanırım televizyondaki “yasak ilişkilerin gerekçelerini” biliyor olmamızdan kaynaklanan bir durum söz konusu. (Yasak ilişki tanımlamasına da hiç anlam veremiyorum ya neyse…)

Subaşı’nın söyleşisini ti’ye alan ve polemiğe giren Ahmet Hakan’ı  haksız bulduğumu yazmadan geçemeyeceğim. İster siyasetçi,  ister yazar olsun, birilerinin diğerlerinin düşünceleriyle veya yaşam tarzıyla dalga geçmesini tasvip etmiyorum.

HAYLAZ KALBİM

Haberin Devamı

Gazetemiz yazarlarından Ayşe Aral’a rahmet diliyorum. En kısa zamanda “Haylaz Kalbim” isimli kitabını alıp okuyacağım.

Yazarın Tüm Yazıları