Hangi şöhret daha mühim?

Zedelenen, hakkı çiğnenen “değerler” ne olacak?

Hiçbir şöhret “insanların dindar insanlara olan güveninin kaybolmasından” daha evla değildir.

Kur’an ayetleri ile dalga geçenin karşısında dinin haklarını kim koruyacak? Sayın Bağış dindar kimliği olan bir siyasi partinin mensubu olarak mı paçayı kurtarmıştır?

……

Peygamberimizin nübüvvetini kabul etmeyen en azılı düşmanlık besleyenler dahi bir hususta hemfikirdiler “Muhammed El-Emin” yani Muhammed güvenilir kişidir.

“Müslüman, Müslüman’ın elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.” hadisi dururken önümüzde, neyin hakkını kimden koruyacağız?

Çok yanlış, çok sancılı bir karar. Yarın ne meydanlarda ne Allah’ın huzuruna çıkabilirsiniz!

Ailem dâhil herkes sizleri “AK” görmek istiyor. “Halka hizmet, Hakk’a hizmet” ise halka anlatın ki Hak nezdinde “AK”lanın…

İslam’ın en adaletli halifesi olan Hz. Ömer’in hayatından bir örneği hatırlatmak, bir Müslüman olarak görevimdir diye düşünüyorum. Zira biz bu örnekleri dinledik siyasi büyüklerimizden. O Ömer ki heybetinden herkes korkardı ama bir elbisenin hesabını soranlara bakın ne cevap verirdi:

Hz. Ömer ganimet paylaşımından sonra bir gün Müslümanların karşısına güzel bir elbise ile çıkar. Ahaliden biri “Ey Ömer, en güzelini kendine mi ayırdın?” diye sorar. Hz. Ömer oğlunu işaret ederek “O cevap versin!” der. Bunun üzerine oğlu Abdullah: “Ganimetten benim hissemi babama vererek onun güzel bir elbise almasını istedim, çünkü O, Müslümanların halifesi olarak kâfirlere karşı güzel görünmeli diye düşündüm.” cevabını verir.

Ve o Ömer’in örnek duruşu;

Hz. Ömer halife seçildiği zaman Müslümanların karşısına çıkar ve şöyle seslenir: “Ey insanlar! Ben bir hata yaptığım zaman ne yapacaksınız?” Bunun üzerine içlerinden heyecanla, Ömer meşrepli biri de kılıcını göstererek şu cevabı verir: “Seni kılıcımızla düzeltiriz.” Bu olumlu tepki karşısında Hz. Ömer, ellerini açarak şöyle dua eder: “Allah’ım! Yanıldığımda beni düzeltecek tebaam olduğu için sana şükürler olsun.”

Lütfen insanların size olan itimadını yok etmeyin. Şahıslarınızın itibarından önce “değerlerin” itibarını düşünün LÜTFEN…

……

Egemen Bağış, Meclis Soruşturma Komisyonunda, aldığı hediyelerle ilgi “Hediye bir Türk geleneği.” ifadelerini kullanmış. Doğrudur da aynı Türk geleneğinde bir husus daha vardır. Ebeveynler çocuklarına nasihat ederken, “Oğlum/kızım, kimseden değerinden fazla hediye kabul etme, muhakkak karşılığı beklenir.” derler. Biz böyle gördük.