Paylaş
Her üç ayda bir rutin kontrollerim nedeniyle Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni ziyaret etmek mecburiyetindeyim. Görmüş olduğunuz fotoğrafları dünkü rutin kontrollerim sebebiyle gittiğim Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Romatoloji Bölümü'nde bizzat çektim.
Fotoğraftaki detaylar dikkatinizi çekti mi bilemiyorum ama ben yine de açıklayayım.
İnfüzyon odası, hastalar ve ÇÖP KUTULARI bir arada.
Romatoloji hastalarının bazıları, rahatsızlığı nedeniyle oluşan eklemlerdeki hareket kısıtlılığı ve ağrılardan dolayı yürüme zorluğu, merdiven inip çıkmada ciddi sıkıntı çeker; hatta bazıları tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kalabilir.
Hastalığı bu boyutta olan hastalar, şayet kas güçleri ve nefesleri yeterse 3 KAT merdiven inerek ZEMİN KATTA bulunan Romatoloji bölümünde tedavi olmaya gidiyorlar. Çünkü asansörler genelde çalışmıyor. Asansör çalıştığı zaman ise yine bu asansörlerle tıbbi atık bile taşınıyor, buna kendi gözümle şahit oldum.
Yürüme zorluğu çeken hastalar için tekerlekli sandalye temin edilse bile yanında da iki kişi temin edilmesi gerekiyor ki Romatoloji bölümüne yani zemin kata ulaşmak için hasta 3 kat merdivenden indirilebilsin, tabii yine kas gücüyle.
Romatoloji bölümüne ulaştıklarında muayene veya infüzyon alanına ulaşabilmeleri için yine merdiven çıkmak zorundalar. Burada engelliler için merdiven çıkma aparatı var ama o da pas içinde, pasları yerlere bulaşmış, kısaca o da çalışmıyor.
Romatoloji hastalarının çoğu Etanercept – Abatacept gibi bağışıklık sistemini zayıflatan ilaçlar kullanıyor, kimisi bu ilaçları evde kendileri kendilerine enjekte ediyor, kimisi ise infüzyon odasında serum olarak alıyor. Bu hastalar fotoğraflarda gördüğünüz, hijyenden asla söz edemeyeceğimiz koridorlardan geçerek, çöp kutularıyla birlikte neredeyse bakımsızlıktan tavanları üstlerine düştü düşecek olan bekleme alanında yine hijyenden uzak lekeli koltukların üzerinde oturarak ilaçlarını alabilmek, ağrılarını dindirmek, tedavilerini olabilmek için doktorlarını bekliyorlar - ülkemizde 700 Bin civarında romatizma ve türevlerine sahip olan hasta olduğu söyleniyor. Bu hastalar, Türkiye’de mevcut olan 250’nin altındaki romatologlardan birine tedavi olma imkanını yakalayabilecek kadar şanslılarsa tabii -
Sormadan edemeyeceğim; doktorlarımız tarafından Etanercept – Abatacept kullanımından dolayı bağışıklık sistemimiz zayıflayabileceğinden nezle dahi olmamaya özen göstermemiz sıkı sıkı tembih edilirken bu hastaların böylesine hijyenden yoksun, çöp kutularının hastalarla bir arada olduğu, tavandaki delikten akan pis suyun altına konan kovalar ve daha dile getiremeyeceğim pisliğin içinde doktorlarını beklemesi ne kadar doğru?
Hastalar tedavi umuduyla bu bölüme gelirken bu hijyenden asla söz edemeyeceğimiz ortamda ciddi risk altında değiller mi sizce?
Sayın Akdağ, en önemlisi de HASTANE DENİLEN HİJYENİK OLMASI GEREKEN BİR ORTAMDA İNSAN SAĞLIĞINA VERİLEN ÖNEM BU MUDUR, İNSAN SAĞLIĞI BU KADAR DEĞERSİZ MİDİR?
Sevgilerimle
Ayça Akın
www.aycaakin.com
www.motivasyonatolyesi.com
www.facebook.com/aycaakinofficial
www.instagram.com/aycakn
www.twitter.com/aycakn
Sağlık Bakanlığı'na ve Sağlık Bakanımız Dr. Recep Akdağ'a Açık Mektup – 2
Paylaş