ŞÖYLE bir düşünün, Ankara’da yılın futbolcusu kim olabilir? Tartışalım.
Önce Gençlerbirliği’ni gözümüzün önüne getirelim. Mesela, Mehmet Çakır! Olabilir. Bir buçuk yıldır, bu piyasada. Müthiş çıkış gösterdi. Fakat yetmez. Patlama, yeteri kadar olmadı. Özellikle bu sezonun ilk yarısında, tavan yapamadı. O bakımdan, zor!
Başka? Gökhan mı, Mehmet Nas mı, İsaac mı? Geçiniz. Hiçbiri olamaz.
Ankaraspor’a bakalım. Belki, kaleci Hakan! Ya da Hürriyet... Üçüncü bir isim... Yok.
Sıra Ankaragücü’nde... İlk akla gelen, Ceyhun Eriş. Sonra kaleci SerkanÖ Sonra da solbek Murat Duruer. Başka! Bu kadar. Fazla zorlamaya gerek yok.
Peki, Ceyhun mu, Serkan mı, Murat mı?
Tartışılır. Ceyhun, büyük çıkış gösterdi. Hırsı, bilgisi, zekası, tekniği ve iyi niyeti ile müthiş faydalı oldu.
Serkan, Orkun gibi bir kaleciyi yedek bıraktı. Özgüveni ve refleksi ile tam not aldı. Çok iyi yerlere geleceğini kanıtladı.
Murat Duruer ise tekniği, gençliği ve dinamizmi ile alkış topladı.
Üçünü de kutlarız. Ama şu da var: İçinize sinerek, "İşte şu" demeniz, mümkün mü! Değil... Üçünün de daha iyi olması gerekirdi!
Fakat yine de... Oyumuzu kullanalım. Yarınları düşünerek, ülkedeki kaleci krizini hesap ederek, görüşümüzü ortaya koyalım:
Serkan Kırıntılı...
YAŞASIN HUKUK
SEDAT’a geçmiş olsun.
Ankaragücü’nün bıçkın stoperi, Antalyaspor maçı sonrası dördüncü hakem M. Fatih Gökçe’ye, "Söyle o hakeme, onun anasını avradını, söylemezsen senin de ananı avradını..." şeklinde küfür ediyor, ama ceza almıyor.
Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu, ceza vermeye gerek duymuyor.
Oh, ne ala memleket. Var mı böyle bir olay!
Tam bir skandal!.
Sedat şimdi takım arkadaşlarına, "Arkadaşlar, siz de küfür edin. Nasıl olsa cezası yok" dese, haksız mı!
İnsan üzülüyor. Verilmeyen ceza kadar, yaşanan olaylara üzülüyor.
Hani, bazı şeyleri bilirsiniz, fazla detaya giremezsiniz. Biz de "anlayan anlar" diyelim, şu kadarını söyleyelim:
Ankaragücü’nün Sayın Başkanı Cemal Aydın, değerli bir hukuk adamı.
Disiplin Kurulu’nun Başkanı Talay Şenol, değerli bir hukuk adamı.