×
Cengiz Ünder’i ‘sonraki satışlarından pay alma’ garantisinin koyarak, Başakşehir’e sattı. Cengiz oradan da 13 milyon Euro’ya Roma’ya gitti…
Çağlar Söyüncü, 1.Ligden Avrupa’ya satılan ilk Türk oyuncu oldu. Çağlar daha sonra Freiburg’dan 21 milyon Euro’ya, Leciester City'ye gitti.
Bu büyük cevherin farkında olan işlemeye çalışanlar daha önce de vardı… Ancak Altınordu kadar kararlı olamadılar…
Bursaspor, Enes Ünal’i Manchester City’ye satmıştı… Manchester City’de Villarreal’e 14 milyon Euro’ya sattı…
Ve Cenk Tosun 22 milyon Euro’ya Beşiktaş’tan Everton’a transfer olarak rekoru kırdı…
***
Meblağlar inanılmaz büyüktü. Ve yapılabiliyordu…
Ancak yatırım yapması da pek kolay bir iş değildi…
Volos’da karar kıldım.
Hem deniz kenarında, hem Yunanistan da, hem de yakından takip ettiğim çok iyi bir yaş gurubumuz oynayacaktı…
Gittiğime değecek bir mücadele vereceklerine inanıyordum. Onları Kocaeli’nde yapılan 14 yaş altı Türkiye Şampiyonasından bu yana izliyordum.
“Temmuz ayının sonunda Volos’a, Avrupa 18 yaş altı Avrupa Basketbol Şampiyonası izlemeye gideceğim” diye, aileme programımı ilettim…
Olmadı, gidemedim…
Gurup maçları başladı. Ben tüm basketbol severler gibi Youtube kanalı ile izliyorum maçları…
Beklediğim gibi İngiltere ve Almanya’yı yendiler, Sırbistan ile oynadıkları liderlik müsabakasını kaybettiler…
Gruptan ikinci olarak çıktılar. İtalya’yı rahat geçtiler…
Kızlarımız finalde ev sahibini 3-0 yenmişler…
Hem de İtalya gibi bir voleybol devini, seyircilerinin önünde 3-0 yenmişler…
Şampiyonayı namağlup bitirmişler…
Hatta 7 maç sonunda, sadece 1 set vermişler…
Farkına bile varamamışız…
1 maçlarını bile izleyememişiz…
Bırakın maçlarını izlemeyi, onlar şampiyon olana kadar bizim hiç haberimiz olmamış…
***
Görüşümü baştan yazayım;
----“Şaibeden” ne anladığınıza bağlı…
Öncelikle, kimselere belli edilmeden yapılan bir hile yok.
‘Sıcak top’ gibi olaylar ise bence tam bir şehir efsanesi…
Pekâlâ, ne var?
Birlikte inceleyelim:
Üç büyük takımın kendi aralarında yaptığı maçların, kura çekimine girmediğini, yayıncı kuruluşun talebine göre ayarlandığını biliyoruz.
Bence burada büyük bir problem yok.
Mete Gazoz'dan bir altın madalya daha!
Berlin'deki Dünya Kupası'ndan okçularımız 4 altın madalyayla döndü…
Medyamız:
Çaykur Rizespor'un sportif direktörü Yılmaz Bal, takımın golcüsü Vedat Muriç için sadece Fransa 1'inci Lig takımı Toulouse'tan teklif aldıklarını belirtti.
***
Rusya’da düzenlenen Avrupa Gençler Yüzme Şampiyonası sona erdi. Tarihi bir başarı kazanıldı…
Milli yüzücüler, 2 gümüş, 3 bronz madalya kazandı. Olimpiyat A barajı aşıldı… 38 yeni Türkiye rekoru kırıldı…
Bugün 3 Temmuz;
Türk futbolunun batış günü…
2011 yılından bugüne tam dokuz yıl geçmiş…
Sakin ve düzgün bir değerlendirme yapmanın zamanı da geçmiş…
Olsun, biz yine yapalım…
Başlangıç yılına 2011 diyorum ama gerçek başlangıcın daha önceki yıllara gittiğini artık biliyoruz…
Bir dönemin ‘meşhur’ gazetesi Taraf, 2009 yılının Mart ayında,
Bize 15 gün süren müthiş bir heyecan yaşattınız…
Hiç yılmadınız…
Geri adım atmadınız…
Futbolun ara verdiği günlerde bize spor zevki yaşattınız…
Bir sezonda 82 şer maç oynadınız…
Aldığınız paraları sonuna kadar hak ettiniz…
Avrupa’da son dört takım arasına girerek, ülkemizi temsil ettiniz…
Teşekkürler, şampiyon Anadolu Efes…
Türkiye’nin en iyi şut atan oyuncularının başında gelen Fenerbahçe Beko kaptanı Melih Mahmutoğlu, son iki maçta 18 atışın tamamını kaçırmıştı…
O ana kadar da sadece 4 sayısı vardı. Boş bir şut daha kaçırdı.
Arkadaşları oyunu hazırladı, topu yine Melih’e verdi. Melih ise potaya bile bakmadan Muhammed Ali’ye çevirdi.
Süre azalmıştı, Ali el üstünden zorlama bir şut atmak zorunda kaldı.
O anda skor 69-65 Fenerbahçe Beko’nun lehineydi.
Obradovic ellerini iki kenara açtı ve Melih’e;
“Bunu atmayacaksan, neyi atacaksın? Neden sahadasın? Bırak atmayı potaya bile bakmıyorsun! Sen bu takımın skorerisin! Sokamayabilirsin ama denemek zorundasın!” dedi…
Hepimiz Melih’i çıkartacağını sanırken o bizi şaşırttı ve Ali’yi oyundan aldı.