Paylaş
- İKTİDAR YANLILARI: Zafer çığlıkları atıyorlar. Göklere çıkarıyorlar. Büyük fetih rüyaları görüyorlar. En küçük bir olumsuzluğa geçit vermiyorlar. Geleceğe dair en küçük bir kuşkuya kapı aralamıyorlar.
*
- MUHALEFET YANLILARI: Karalar bağlıyorlar. Sürekli endişe pompalıyorlar. Bütün işi dış güçlerin yaptığına inanıyorlar. Türkiye’nin en küçük bir kazanım bile elde etmediğini kanıtlamaya çalışıyorlar.
*
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bir Suudi Arabistan kanalına geniş kapsamlı açıklamalar yaptı.
Fidan’ın söylediklerini bugün Hürriyet’te yayımlıyoruz.
*
Buradan hem iktidar yanlılarına hem de muhalefet yanlılarına sesleniyorum:
*
Hakan Fidan’ın bu röportajını okuyun. Ufkunuz genişleyecek, ayaklarınız yere sağlam basacak, slogan atmaktan kurtulacaksınız, ezberleriniz bozulacak.
*
Çünkü Hakan Fidan’ın açıklamalarında...
- Suriye konusunda derin bir birikim var.
- Rasyonellik var.
- Soğukkanlılık var.
- “Suriye bir gecede, bir yılda İsviçre olmaz” saptaması var.
- Esad ile İsrail arasındaki ilişki biçimine dair ikna edici tezler var.
- HTŞ ile ilgili iyimser ama temkinli bir beklenti var.
- Yeni yönetimin kadına bakış açısının ne olması gerektiğiyle ilgili tavsiyeler var.
- Suriye’deki Kürtler ile PKK’yı özenle ayırma var.
- Fetihçi bir yaklaşımdan uzak durma var.
- ABD’nin politikasıyla ilgili gerçekçi bir analiz var.
- Suriye’yi Suriyelilerin yöneteceğine yönelik kuvvetli bir vurgu var.
- Hiçbir etnik unsurun olayı domine etmemesi gerektiğine dair çok net bir tutum var.
*
Tekrar ediyorum:
Fidan röportajı, bugün Hürriyet’te manşet.
Okuyun.
Okudukça “çok faideli bir eser” olduğunu fark edeceksiniz.
SEN İSTEDİĞİN KADAR ‘HTŞ TERÖR ÖRGÜTÜ COLANİ TERÖRİST’ DE
Geçen gün muhalif bir televizyon kanalında yorumculardan birinin şöyle dediğini işittim:
*
“İbrahim Kalın, Şam’da Colani ile aynı arabada görüldü. Eyvah! Buna uluslararası camia tepki gösterecektir. Çünkü HTŞ, Birleşmiş Milletler’in terör örgütleri listesindedir. Böyle bir maceraya ne gerek vardı?”
*
Uluslararası camia, İbrahim Kalın’a Colani’yle görüştüğü için...
“Sen teröristle nasıl görüşürsün” falan diye tepki gösterecekmiş.
Söylenen bu.
*
Oysa muhalif yorumcu, bunu söylerken...
Şöyle şeyler olup bitiyordu:
*
- ABD, HTŞ ile açık gizli temas kuruyordu.
- Colani, ilk televizyon mülakatını ABD’nin CNN’ine çoktan vermişti.
- Birleşmiş Milletler yetkilileri, Colani ile kamuoyu önünde resmi görüşme yapıyordu.
- Fransa, HTŞ’ye heyet gönderiyordu.
- İngilizler, Colani ile temas için dört koldan saldırıyordu.
- Çin, Suriye’nin imarında rol almak için fırsatları değerlendirmeye çalışıyordu.
- İran ve Rusya bile, Suriye’nin yeni yönetimiyle temas arayışındaydı.
*
Ve dünyada hiçbir odak...
BM yetkililerine, ABD’yi yönetenlere, Fransızlara, İngilizlere falan “HTŞ terör örgütüdür, ne işiniz var HTŞ ile” demiyordu.
Neden acaba?
*
- HTŞ’nin uzun bir süredir Batı’yla kurduğu teması bilmeden...
- Sahadaki yeni gerçekliğin dünyadaki etkisini çözemeden...
- BM’nin tutumundaki farklılığı göremeden...
- ABD’nin yaklaşımının ne anlama geldiğini anlayamadan...
- Avrupa’nın duruma uyum sağlama çabasını fark edemeden...
“HTŞ terör örgütüdür de terör örgütüdür” diye tutturmak, dış politikaya yeni yeni merak sarmaya başlamış bir orta mektep talebesi mızmızlanmasına benziyor.
*
Ekranlara çıkan muhalif yorumcular!
Ne olur azıcık ne olup bittiğine şöyle bir baktıktan sonra ekrana çıkın.
Hiç değilse elaleme kendinizi güldürmemiş olursunuz.
Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, önceki gün Şam’da Colani ile bir araya geldi.
YAPAY ZEKÂ KONUSUNA GEREKEN ÖNEMİ VEREN BİR FORUM
13 - 14 Aralık tarihlerinde İstanbul’da “Uluslararası Stratejik İletişim Formu - Stratcom Summit 24” düzenlendi.
İletişim Başkanlığı’nın dört yıldır düzenlediği bu formun bu yılki ana teması şuydu:
“İletişimde Yapay Zekâ: Eğilimler, Tuzaklar ve Dönüşüm.”
*
Bu foruma 7 ülkenin iletişim veya enformasyon bakanı, 30 ülkeden uzmanlar ve iki binden fazla dinleyici katılmış.
*
“Yapay zekâ konusundaki yaklaşım ne olmalı?” sorusuna cevap arayanlar için İletişim Başkanı Fahrettin Altun, toplantıda yaptığı konuşmada...
Olmaması gerekeni de olması gerekeni de gayet net biçimde anlatmış:
*
- OLMAMASI GEREKEN: Yapay zekâ teknolojileri, küçük bir imtiyazlı grubun zenginleşmesine yahut küresel sömürü ilişkilerinin kökleştirilmesine hizmet etmemeli.
*
- OLMASI GEREKEN: İnsanların, toplumların, kültürlerin özgürleşmesine hizmet etmeli. Hep birlikte bunun sağlanması için çaba sarf etmeliyiz.
*
Yapay zekâ gibi asla ilgisiz kalınmaması gereken bir konuyu geniş kapsamlı biçimde gündeme getiren ve tartışılmasını sağlayan İletişim Başkanlığı’nı kutluyorum.
Paylaş