Erdoğan’ın hak ettiği bir övgü

Tabii “sesleri çok çıkanlar” açısından durum böyle.

Yoksa “sessiz çoğunluk” arasında grinin bir milyon tane tonu var.

* 

Sesleri çok çıkan Erdoğan karşıtlarının bile inkâr edemeyecekleri bir gerçek var bugün gündemde.

Şöyle bir gerçek:

* 

Erdoğan’ın “Dünya 5’ten büyüktür” mottosu, artık dünya liderlerinin dilinde.

*

Son BM Zirvesi’nde BM kürsüsünde dünya liderleri, BM’nin adil olmayan mimarisini kıyasıya eleştirdiler.

- Brezilya’dan Lula, aslanlar gibi dile getirdi bu gerçeği.

- İtalya’dan Meloni de konuya değindi.

- Hatta Biden bile adaletsiz bulduğunu söyledi.

- Hatta ve hatta Macron bile “Böyle gitmez” dedi.

* 

Erdoğan, çok uzun bir süredir BM kürsüsünden “Dünya 5’ten büyüktür” diye haykırıyordu.

O başlattı. O söyledi. O sürdürdü. O ısrar etti.

Bıkmadan. İnatla.

Önce görmezden gelindi bu haykırış.

Sonra bazı küçük destekler gördü.

Ve son BM Zirvesi gösterdi ki...

Erdoğan’ın söylemi, artık dünya liderleri tarafından da dile getiriliyor.

* 

Dünya liderlerinin bu noktaya gelmesini, tabii ki sadece “Erdoğan etkisi”yle açıklayamayız.

İsrail’in artan saldırganlığı karşısında Birleşmiş Milletler’in gitgide daha çok “etkisiz eleman” haline gelmesinin rolü de büyüktür bu noktaya gelinmesinde.

* 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu zamana kadar hak ettiği ya da hak etmediği birçok yergiyi de övgüyü de almış bir siyasetçi.

Ancak “dünya 5’ten büyüktür” mottosunu dünyaya benimsetmesi açısından...

Övgüyü net hak ediyor.

HİTLER / NETANYAHU VURGUSU

Netanyahu ile Hitler arasında benzerlik kurmanın amaçları genelde şunlar oluyordu:

*

- İsrail’in silkinip kendine gelmesini sağlamak.

- Neye dönüştüğüyle yüzleştirmek.

- Azıcık olsun utanıp sıkılmasına yol açmak.

*

Artık anlaşıldı ki...

İsrail’in kendine gelmesi imkânsız. Neye dönüştüğüyle zerre kadar ilgilenmiyor İsrail. Utanıp sıkılma falan da hak getire.

*

Belki de bu yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM konuşmasında Hitler ile Netanyahu arasında farklı bir amaçla benzerlik kurdu.

Dünyaya şöyle seslendi:

“Gelin, geçmişte Hitler’i nasıl durdurduysak bugün de Netanyahu’yu öyle durduralım”.

*

Erdoğan, bu mesajla...

İkinci Dünya Savaşı’nda Hitler’in oluşturduğu tehlike ile bugün Netanyahu’nun oluşturduğu tehlikenin benzerliğine dikkat çekmiş oldu.

“Hitler’i durduran dünya, Netanyahu’yu da durdurmalı” mesajı verdi.

*

Dünya barışı için... Daha fazla kan dökülmemesi için... Bölgesel ya da küresel savaşın önlenmesi için...

Gerçekten de Netanyahu’nun durdurulması şart.

TÜRKEVİ MİLLETİN EVİDİR

Türkevi’nin tarihi defalarca anlatıldı ama ben bir kez daha anlatayım:

*

- BM’nin tam karşısında 1952 yılında inşa edilen bir bina vardı.

- IBM şirketinin idari merkezi olarak inşa edilen bu bina, 12 katlıydı, 45 metre yüksekliğindeydi.

- 1977 yılında bu bina, dönemin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlıyangil’in girişimiyle Türkiye Cumhuriyeti tarafından satın alındı.

- “Türkevi” adı verilen bu binada New York Başkonsolosluğu ve Türkiye’nin temsilcilikleri yer aldı.

- Zamanla bina, ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldı.

- 2017 yılında yıkıldı.

- Projesi Perkins Eastman tarafından çizilen yeni binanın temeli 2017’de atıldı.

- Yeni bina 36 katlı, 171 metre. Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden izler taşımakta.

- 2021 yılında tamamlanan yeni bina, 20 Eylül 2021’de hizmete girdi.

* 

Türkevi, milletin evidir.

Hükümetler ve siyaset üstüdür.

* 

Dolayısıyla CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in New York’taki tüm görüşmelerini Türkevi’nde yapma kararı alması, süper doğru ve isabetlidir.

TONY SOPRANO’NUN YAŞLI ANNESİ

“Sopranos” adlı diziyi, çok gecikmeli de olsa izlemeye başladım.

Dizide yaşlı bir anne var.

*

Tony Soprano’nun yaşlı annesi, şöyle bir anne:

*

- İhtiyacı olduğu halde evine asla bir yardımcı istemiyor.

- Hiçbir şey onu mutlu edemiyor.

- Sürekli “Allah canımı alsa da kurtulsam” diyor.

- Kendisine gösterilen ilgiyi, daima baştan savma buluyor.

- Huzurevi fikrini korkunç buluyor ve nefret ediyor.

- Yüzü asla gülmüyor, sürekli laf sokuyor.

*

Sonuç:

Dünyanın tek başına kalmış bütün yaşlı anneleri birbirine benzer.

BARİ FEYRUZ’DAN BEYRUT ŞARKISINI DİNLEYELİM

İsrail bombaları Beyrut’u yakıp yıkarken seyretmek dışında elimizden bir şey gelmiyor.

Bari Feyruz’un billur sesinden “Beyrut” şarkısını dinleyelim de safımız belli olsun.

Şarkıyı dinlerken “ne deniyor bu şarkıda” diye merak etmeyelim diye de azıcık bir çeviri veriyorum:

*

“Beyrut... Kalbimden selamlar sana ey Beyrut / Öpücükler denizine ve evlerine / Beyrut küllerin şanına sahip şimdi / Şehrim söndürdü ışıklarını / Elinin üstünde tuttuğu bir çocuğun kanıyla / Şehrim kapattı kapılarını ve gökyüzünde yalnız kaldı / Geceyle beraber.”