Suriye’deki olaylar Rakka’daki gizli toplantıda organize edildi

Suriye 13 yıllık iç savaşın, 61 yıllık BAAS diktatörlüğünün ardından küllerinden doğmaya çalışıyor, ama bu kolay olmuyor.

Suriye’de Esed rejimine yakın olan Nusayrilerin yaşadığı Lazkiye ve Tartus’ta başlayan olaylar, “Eyvah, Suriye yeniden iç savaş bataklığına mı sürükleniyor?” sorusunu gündeme getirdi. Suriye yönetimi olayları bastırdı ama belli ki Suriye’yi istikrarsızlaştırmak için düğmeye basıldı. Bu olayların arkasında bazı ülkeler ve onların istihbarat servisleri var.

Lazkiye ve Tartus’taki olaylar 6 Mart’ta başladı. Şimdi size bir toplantıdan ve oraya katılan ülke temsilcilerinden söz edeceğim.

RAKKA’DAKİ GİZLİ TOPLANTI

Tarih 3 Mart Pazartesi. Yer, PKK-YPG’nin kontrolündeki Rakka.

Katılan örgütler ve ülkeler ise şöyle; ABD’nin bölgedeki kolu olan Centcom temsilcisi, PKK-YPG temsilcisi, Esed döneminde Suriye ordusunda önemli görevlerde bulunmuş Nusayri kökenli eski bir general ve Dürzi terör örgütünün temsilcisi. Toplantıya İran’ın temsilcisi son anda yetişiyor.

İRAN-İSRAİL-CENTCOM

Bu toplantıdan 3 gün sonra Tartus ve Lazkiye’de Suriye askerlerinin tuzağa düşürülerek katledilmesiyle başlayan olaylar tesadüf olabilir mi?

Suriye, 13 yıllık iç savaşın içinden çıkmış bir ülke. Yaralar taze. Kan akmış.

Bir yanda İran, Nusayriler üzerinden ülkeyi karıştırmaya çalışıyor; diğer yandan PKK-YPG’nin hamisi olan Centcom ipleri elinden bırakmamak için her şeyi yapıyor.

İSRAİL- DÜRZİLER

Suriye’deki olayların arkasında bazı ülkelerin ve istihbarat servislerinin bulunduğuna dair ikinci bir örnek Dürziler ile ilgili.

1 Mart’ta Dürzilerin içinde İsrail’le bağlantılı olan terörist bir grup, Ceramana ilçesinde karakola saldırıp bir görevliyi şehit etti. Ardından İsrail bayrağını çekti. İsrail’den eşzamanlı olarak Dürzilere destek açıklaması geldi. 

PKK-YPG-İSRAİL

İsrail’in terörist başbakanı Netanyahu, “Elimizi Dürzi müttefiklerimize ve Kürt dostlarımıza uzatıyoruz” dedi. Netanyahu’nun çağrısına Mazlum Abdi, “İsrail’in desteğine açığız. İsrail’in desteğini memnuniyetle karşılarız” diye karşılık verdi.  

PKK-YPG’nin dış ilişkilerini yürüten İlham Ahmed, İsrail’e işbirliği çağrısı yaptı. İsrail Dışişleri Bakanı ile görüştü.

SURİYE’Yİ İSTİKRARSIZLAŞTIRMAK

Suriye’de son yaşananları netleştirecek olursak; İsrail güneyde Dürzileri, kuzeyde PKK-YPG’yi kullanarak ülkeyi istikrarsızlaştırmaya ve Ahmed Şara yönetimini baskı altına almaya çalışıyor. Amerikan Wall Street Journal gazetesi, İsrail’in Türkiye’nin desteklediği grupların Suriye’yi birleştirmesinden endişe ettiğini yazdı. Onların amacı Suriye’nin parçalanması. Çünkü Suriye birleşince güçlü olur. O nedenle Türkiye’nin Suriye’deki rolünden rahatsızlar.

Lazkiye ve Tartus’taki olayların arkasındaki ülke ise İran. İran istihbaratı Esed döneminde Suriye ordusunda etkin görevlerde olan eski askerleri organize ediyor.

İRAN-İSRAİL İŞBİRLİĞİ

Suriye’nin istikrarsızlaştırılması için düşman kardeşler İsrail ile İran işbirliği yapıyor. İsrail, Dürziler ve PKK-YPG üzerinden, İran ise Nusayriler ile PKK-YPG üzerinden ülkeyi karıştırıyor.

HAKAN FİDAN’IN UYARISI

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın İran’a yönelik, “Camınıza taş atılmasını istemiyorsanız komşunun camına taş atmamalısınız” uyarısı sahadaki bu gelişmeler üzerine geldi. Hakan Fidan, İran’a sahada ne yaptığınızın farkındayız mesajını verdi. İran, Suriye’de Esed rejiminin kalıntılarıyla işbirliği yapıyor. Irak’ta ve Suriye’de PKK-YPG’yi destekliyor. Ama Türkiye büyük bir devlet olmanın getirdiği sorumlulukla olaylara yaklaşıyor. İran’ı istikrarsızlaştırıcı işlerin içine girmiyor. Türkiye parmağını oynatsa İran’da 9 şiddetinde deprem olur.

CENTCOM ETKİSİ

Tekrar Suriye’deki gelişmelere dönecek olursak 3 Mart’ta  Rakka’da yapılan toplantı da gösteriyor ki ABD’nin Suriye’deki kirli kolu olan Centcom bu işin merkezinde yer alıyor. PKK-YPG’nin silah bırakmaya yanaşmamasının altında da yine ABD, İsrail ve İran ittifakı yatıyor.

HAMANEY’İN ÇAĞRISI

İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in 23 Aralık’ta Suriyeli gençlere yönelik olarak yaptığı çağrıyı anlamadan Lazkiye ve Tartus’taki olayları çözmek mümkün değil. Hamaney, “Genç Suriyelilerin kaybedecek hiçbir şeyi yok” diyerek ayaklanma işareti vermiş oldu. İran, arka bahçesi olarak kullandığı Suriye’yi kaybetmeyi hazmedemiyor.

Lazkiye ve Tartus’taki olayları başlatan, Esed döneminde Suriye ordusunda işkenceleriyle meşhur olan Mikdat Fetihe. Elinde silahıyla çektiği videolarla Suriye yönetimine karşı ayaklanma çağrıları yapıyor. Buna hiçbir devlet müsaade etmez. Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın dediği gibi “Suriye’de tek bir silahlı güç olacak. O da silahlar devletin elinde olacak”.

SOSYAL MEDYADAKİ VİDEOLAR

Video deyince sosyal medyada İran istihbaratına, Hizbullah’a ve PKK’ya ait hesaplardan Lazkiye ve Tartus’ta sivil katliamı yaşandığına dair görüntüler servis ediliyor. Suriye’deki resmi kurumların internet siteleri hack’lenip Hizbullah bayrakları çekildi. Bunların bir kısmının Hintli YouTube kanalından alındığı tespit edildi. Esed yönetimi döneminde Guta’da kimyasal gazla çocukların katledildiği görüntüler alınıp Lazkiye ve Tartus’ta yaşanıyor gibi servis edildiği ortaya çıktı. Suriye’de iç savaşı çıkarmak için sosyal medya üzerinden kurulan bu tuzaklara düşmemek lazım.

SURİYE BAŞARACAK

Suriye çok kırılgan. Eğer yönetim güven ve istikrarı sağlayamazsa bu kez geçmiş 13 yıldan beter bir iç savaş  bizi bekliyor demektir. Suriye yönetiminin ve Türkiye’nin buna izin vereceğini zannetmiyorum. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Yaşananlar bir provokasyon.
Ama hükümet karışıklık bekleyen birçok bölge ve bölge dışındaki aktörlerin hevesini kursağında bıraktı” dedi.

Suriye bu sorunların üstesinden gelerek istikrarı koruyacak. Bunun için vakit geçirilmeden kurucu Meclis’in ilan edilmesi ve anayasa çalışmalarının hızlandırılması gerekiyor. Hızla seçimlere gidip seçilmiş Suriye yönetimi kurulmalı.

NUSAYRİLERİ KUCAKLAMALI

Ahmed Şara yönetimi olayları bastırmakta kararlı, ama teröristlerle Nusayri halkını ayırmalı. Ve Nusayrileri de kucaklamalı.

İsrail destekli Dürzilerin isyan girişimi, Suriye devleti ile birlikte hareket eden Dürzi kanaat önderlerinin çabasıyla başarısızlığa uğratılmıştı. İsrail bayrağını indirip yerine Suriye bayrağını çekenler Dürzi liderler oldu. Benzer bir çabanın Nusayri halkını kazanmak için gösterilmesi gerekiyor. Esed döneminde Guta başta olmak üzere Suriye halkına yapılan katliamlara sessiz kalanlar, bugün Alevi katliamı oluyor diye ortalığı ayağa kaldırıyor.

O zaman Esed katliamlarına karşı sesimizi çıkardık. Şimdi Nusayrilerin bir katliam endişesi içinde yaşamasını doğru bulmayız.  Suriye devletinin, Nusayrilerin de devleti olduğunu göstermenin tam zamanıdır. Ahmed Şara, Lazkiye ve Tartus’a gidip halkla kucaklaşabilir. Nusayri liderleriyle Şam’da toplantı yapabilir. Suriye’de pandoranın kutusu açılmamalı. Açılırsa felaket çıkar. Ama açılmazsa Suriye’nin geleceği parlak.