Erdoğan üstüne basa basa hesap sorulacak dedi

Her grup toplantısı olduğunda ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan hangi mesajları verecek?’ diye takip ediyorum.

Haberin Devamı

Önce bir izlenimimi paylaşayım. Erdoğan’ın tek gündem maddesi var, Kartalkaya’daki otel yangınında yiten 78 can. “Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa koyunu, gelir de Adl-i ilahi sorar Ömer’den onu” ilkesini kendisine düstur edindiği için 78 canın acısını yüreğinde hissediyor.

LİDERLİK FARKI

Cumhurbaşkanı Meclis’e gelirken ve giderken partililerin ilgisi nedeniyle yürümekte zorlanıyor. Ama siyasete tabandan girmenin verdiği etkiyle olsa gerek, herkesle ilgileniyor. Kimi derdini anlatıyor, kimi fotoğraf çektiriyor. Erdoğan hiçbirini kırmıyor. Vatandaş kendisini beklerken danışmanlarıyla konuşarak jet hızıyla geçen Başbakanlar gördük. Erdoğan o yüzden farklı. O yüzden 23 yıldır iktidarda.

YÜREK YANGINI

Cumhurbaşkanı kürsüye çıktıktan sonra beklendiği gibi ilk sözleri Grand Kartal’daki yangınla ilgiliydi. Konuşmasına, “Grup toplantımızı, geçtiğimiz salı günü Bolu Kartalkaya’da bir otelde çıkan yangında hayatını kaybeden 78 canımızın üzüntüsünü yaşadığımız bir atmosferde gerçekleştiriyoruz. Hayatını kaybedenlerin neredeyse yarısının çocuk olması, yürek yangınımızı daha da artırmıştır” diye başladı.

CHP’YE TEPKİ

Haberin Devamı

Otel yangını olduğu gün AK Parti’nin Gençlik Kolları Kongresi vardı. Erdoğan daha sonra il kongrelerine katılarak konuşmalar yaptı. Her defasında, “Gün birlik ve beraberlik günü, gün dayanışma günü” dedi. Siyasi polemiklerden uzak durdu. Ama demek ki onun da bir sınırı varmış. “Bir haftadır ana muhalefetin, sataşmanın da ötesine geçerek artık itham ve iftira boyutlarına varan çiğlik ve çirkinliklerine ısrarla kulaklarımızı tıkadık. Mecbur kalmadıkça, ailelerimizin acısına acı kattığını gördüğümüz bu süfli münakaşalardan özellikle uzak durduk, özellikle imtina ettik. Ancak, biz sükût ettikçe, ana muhalefet partisi ile kiralık kalemleri ve tetikçi ekran yüzleri seviyeyi her gün biraz daha aşağı çekti. Kayıplarının acısıyla yürekleri Kerbela çölüne dönmüş ailelerimizin matemini umursamadan, tam bir haftadır vicdansızlığın her çeşidini sergilediler” dedi.

ÖFKELİYDİ

Erdoğan öfkeliydi. Öfkesi; daha insanlarımızın cenazeleri otelden çıkarılmadan başlatılan siyasi tartışmalara ilişkindi.

Haberin Devamı

Erdoğan konuşmasının birkaç yerinde döndü dolaştı, hesap sorulması konusuna geldi. Hesap sorulması konusunu kendine dert edinmiş durumda. “Acılı ailelerimiz başta olmak üzere milletimin her bir ferdinin şu gerçeği çok iyi bilmesini istiyorum. 78 canımızı bizden kopartan bu katliamın yaşanmasında kimin sorumluluğu, kusuru, eksiği ve ihmali varsa, tekmili birden hesap sorulması için gereken neyse yapmaktan asla çekinmeyeceğiz” dedi. Ardından ekledi: “Bizim uhdemizde olan bir şey varsa, biz soracağız. Yargının görev alanına giriyorsa, adalete teslim edeceğiz”.

KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAYIZ

Neredeyse her cümlesinin önünde ya da sonunda hesap sorulacağına ilişkin bir vurgu vardı. “Türkiye Cumhurbaşkanı olarak, milletin kürsüsünden bugün şu çağrıyı da tüm samimiyetimle yapıyorum: Kimse benim vatandaşlarımın hayatı üzerinde kumar oynayamaz. Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. Nerede bir eksik, sorun, açık varsa gidermek hususunda kararlılığımızı perçinleyerek sürdüreceğiz” diye konuştu. AK Parti MKYK’da da “Arkadaşımız da olsa cezasını çekecek” demişti.

Haberin Devamı

MÜFETTİŞLERİN TESPİTLERİ

Erdoğan
’ın eleştirileri de vardı. Önce müfettişlerin otelde tespit ettikleri eksiklikleri sıraladı. Zaten otelin Bolu Belediyesi’ne yaptığı müracaat sonucunda itfaiye görevlileri tarafından aynı eksiklikler yangından 36 gün önce tespit edilmiş. “Masraf olur” diye yaptırmamışlar.  Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın yardımcısı ise onlara yol göstermiş.

ERDOĞAN NEYE İŞARET ETTİ

Erdoğan, “Müfettişlerin tespitleriyle, otelin, aralık ayında belediye yetkilileri tarafından ‘muvazaalı’ bir şekilde geri çektirilmek suretiyle sumen altı edilen kusurlarına ilişkin rapor, büyük ölçüde örtüşmektedir. Bu durum, acımızın daha da katmerlenmesine sebep olmuştur. Belediye Başkanı koltuğunda oturan şahsın ‘İtfaiye müdürü korkmuştur’ diyerek meşrulaştırmaya çalıştığı, ancak daha sonraki ifadelerde başka sebeplerin devreye girdiği anlaşılan skandalın üzerinde hassasiyetle durulmalıdır. İnanıyorum ki, soruşturma sürecinde, bu başvuruyu geri çekme olayı da tüm boyutlarıyla araştırılacak, karanlık noktalar aydınlatılacak, soru işaretleri giderilecektir” dedi. Cumhurbaşkanı böyle dediğine göre acaba, otel yetkilileri ile onlara yol gösteren belediye görevlileri arasında bir şeyler mi döndü? Erdoğan onu mu ihsas ettiriyor. Bunlar yargılama sonucunda ortaya çıkacak hususlar.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı, “Henüz acılar tazeyken bunları konuşmaktan son derece rahatsızız” dedi. Ama bazen konuşmak gerekiyor.

İMAMOĞLU’NUN TELAŞI

Erdoğan sonra ‘Turp’ meselesine girdi. Hani canım şu meşhur turpun büyüğü heybede konusu. Erdoğan bunu söyleyince ilk zıplayan Ekrem İmamoğlu oldu. İmamoğlu bir telaş içinde, bu suçluluk psikolojisinden mi kaynaklanıyor, yoksa ben bir an önce Cumhurbaşkanı adayı olmalıyım duygusundan mı bilemedim. Saraçhane medyasını toplayıp, “Turpun büyüğünü açıklıyorum” dedi. Tabii suç işledi. Bilirkişinin ismini verdi. Yarın savcılıkta ifade verecek. Daha önce de İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in çocuklarını hedef göstermişti.

Haberin Devamı

‘TURP’UN BÜYÜĞÜ

Erdoğan, bu ‘Turp’ işini sevmiş. Belli ki bir bildiği var. “Ana muhalefet partisinde hemen her gün bir yenisi patlak veren kumpas, yolsuzluk, taciz vakaları; buzdağının sadece görünen kısmını temsil etmektedir. Ama ne yapsalar boş; mızrağı artık çuvala sığdıramıyorlar. ‘Turpların büyükleri heybede’ dediğimiz için aniden telaşa kapılmalarının arkasında yatan sebep işte budur” diye konuştu.

AFRO-AVRASYA

Cumhurbaşkanını dinlerken Suriye konusuna ne zaman girecek diye merak ediyordum.

“Suriye’den Filistin’e bölgemizde tarih yeniden yazılmaktadır. Kardeşlerimizle birlikte bizim de gelecek asrımız şekillenmektir. Türkiye, içeride ve dışarıda attığı stratejik adımlarla, insanı merkeze alan politikalarıyla tarihe not düşmekte, tarihe mührünü vurmaktadır. Dünyanın kalbi olan Afro-Avrasya bölgesinin yükselen yıldızı, Türkiye’dir” dedi.

Bu Afro-Avrasya tanımını bir kenara yazın. Bundan sonra üzerinde daha çok konuşup, daha çok tartışacağız.

ERDOĞAN KARARLI

Ardından “Terörsüz Türkiye” konusuna değindi. “Biz, her hamle yaptıkça, paçamızdan aşağı çeken 40 yıllık terör belasını da defettikten sonra, yükselişimiz inşallah şahlanışa dönüşecektir. ‘Terörsüz Türkiye’ hedefimize, öyle veya böyle, ama muhakkak ulaşacağız. Terör örgütleri üzerinden kurulan tuzakları darmadağın edeceğiz” diye konuştu.

 Kandil, PKK, Suriye’deki YPG, İmralı’da Öcalan, Suriye’deki Mazlum Abdi, Ankara’daki DEM yetkilileri şunu bilsin ki, Erdoğan, “Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşmakta kararlı. 

Ya silah bırakacaklar ya da Türkiye onları silahlarıyla birlikte gömecek.

Bu işin bir B planı yok.

Yazarın Tüm Yazıları