Paylaş
Gerçekten de o kadar baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor ki, hepsini de dikkatli bir şekilde takip etmek gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, her grup konuşmasını ‘bakalım şu olay hakkında Cumhurbaşkanı ne diyecek’ diye takip ediyorum. Dün Meclis’teydim. AK Parti grubunda Erdoğan’ı izledim ardından AK Parti’nin önde gelen isimleriyle sohbet etme imkânı buldum.
SURİYE’DEKİ ANLAŞMAYA DEĞİNMEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, PKK’nın silah bırakıp kendini tasfiye etmesi ve Suriye’de Ahmed Şara ile Mazlum Abdi arasında varılan anlaşmaya ilişkin yapacağı değerlendirmeleri ve mezhep eksenli kışkırtmalara ilişkin değerlendirmelerini merak ediyordum. Erdoğan, Suriye’deki anlaşmaya hiç değinmedi ama CHP’nin öncülüğünü yaptığı mezhep eksenli kışkırtmaya ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
Cumhurbaşkanının konuşmasına değineceğim ama önce grup toplantısından izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.
SİYASİ FIRILDAK
23 Şubat’taki büyük kongrenin ardından yapılan ilk grup toplantısı olması açısından önemliydi. AK Parti’nin yeni yönetimi görevlerine hızlı bir şekilde adapte olmuşlar. Kongrede AK Parti’ye katılan milletvekilleri grup salonunda yerlerini almışlardı. Medyada bir trol ekibi var. AK Parti’ye katılan milletvekillerini linç edip, CHP’ye katılanları demokrasi kahramanı ilan ediyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni katılan milletvekillerinin hukukunu korudu. Özgür Özel’e, “Siyasi fırıldak üzerinden yüklendi.” “Gün aşarı parti değiştirmekten adı Türk siyasetinde ‘fırıldağa’ çıkmış bir ‘kifayetsize’ rozet taktı” dedi. Siyasi fırıldak kim? Herkes biliyor. Bir dönemler ‘Fırıldak Kubi’ ve ‘Dansöz Nabi’ vardı. O da onların günümüzdeki temsilcisi.
BARIŞ DİPLOMASİSİ VİDEOSU
Erdoğan yaptıkları çalışmaları merhum Erbakan’ın, “Hayra motor şerre fren oluyoruz” sözleri üzerinden anlattı. O sırada partililerin bulunduğu localardan, “Ümmetin umudu Erdoğan” sloganları atıldı. Cumhurbaşkanı dış politikadaki gelişmelere geniş yer veriyor. Türkiye’nin yürüttüğü, “Barış diplomasisi”ni çok iyi hazırlanmış bir video ile anlattı.
12 Mart olması nedeniyle İstiklal Marşı’nın kabulüne geniş yer verdi. Ama keşke 12 Mart Muhtırasına da değinse iyi olurdu. 12 Mart öğle saatlerinde radyodan okunan muhtıra ile öğleden sonra Demirel hükümeti yıkıldı. Başbakanların asıldığı, hükümetlerin devrildiği günlerden bugünlere kolay gelinmedi. Askeri vesayeti geriletmede ve darbelerle mücadelede Erdoğan, demokrasi tarihinin altın sayfalarında yerini aldı.
Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan beni muhatap alsın diye yırtınıyor ama Erdoğan onu muhatap almıyor. Doğru olanı yapıyor. Erdoğan vursa İmamoğlu büyür. Ama Özgür Özel’i muhatap alıyor. Tabii “Bay Kemal”i de ihmal etmiyor.
ÖZEL’İ HEDEF ALDI
Konuşmasının önemli bir bölümünü Özgür Özel’e ayırdı. “Grup kürsüsünden sarf ettiği sözler, ertesi gün kendi belediye başkanı tarafından yalanlanan zavallı birisini, muhatap almak bize züldür” dedi.
Özgür Özel, CHP’ye katılan Milletvekili Adnan Beker’e rozet takarken Mansur Yavaş’ın emaneti olduğunu söyledi. O daha kürsüden inmeden Mansur Yavaş yalanladı. Bir genel başkan bu duruma düşmemeli.
Ayrıca Erdoğan, “normalleşme” sürecinde Özgür Özel’e çok büyük kredi açmıştı. Yıllar sonra CHP Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Ama Özgür Özel, bunun kıymetini bilemedi.
Notlarıma nokta koyup tekrar ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine değinmek istiyorum.
SURİYE MUTABAKATI
Erdoğan, Filistinlilerle kardeşlik iftarında, “Suriye’nin terörden arındırılmasına yönelik her türlü çabayı, doğru yönde atılmış bir adım olarak görüyoruz. Dün varılan mutabakatın eksiksiz uygulanması, Suriye’nin güvenliğine ve huzuruna hizmet edecektir. Bunun da kazananı Suriyeli kardeşlerimizin tamamı olacaktır” demişti.
Ankara’da ihtiyatlı bir hava var. Suriye’de yapılan anlaşma, Kandil’in PKK’yı tasfiye etmek üzere kongreyi toplama kararını alması olumlu karşılanıyor. Ama aynı zamanda, “Sahadaki uygulamayı görmemiz lazım” deniliyor. O nedenle Türk Silahlı Kuvvetleri Suriye’den çekilmeyecek. Karşımızda olan örgüt şimdiye kadarki çözüm süreçlerini sabote etti. Ama PKK’nın ABD ile, İngilizlerle, İsrail’le, İran’la, Rusya’yla karanlık ilişkiler içinde olduğu da göz ardı edilmiyor. Önemli bir bakanın ifade ettiği gibi, “Terör örgütü bir yandan olumlu adım atarken diğer yandan karakteristiği icabı bazı alanları mayınlıyor. O nedenle sonuç alana kadar dikkatli olmak gerekiyor”. O nedenle “İhtiyatlı bir iyimserlik” le takip ediliyor diyebiliriz.
ALEVİ CANLAR
Gelelim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi, “Alevi Canlar”la ilgili konuya. 6 Mart’ta Lazkiye ve Tartus’ta Esed ordusunun kalıntıları mezhep ateşini yaktılar. Ama Özgür Özel ile Ali Mahir Başarır bu ateşi Türkiye’ye taşımak için ellerinden geleni yapıyorlar.
CHP’YE UYARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Sayın Özel’i ve CHP yönetimini bir kez daha sorumlu siyaset yapmaya davet ediyorum. Özellikle Alevi canlarımız konusunda kullandıkları çirkin, ayrımcı ve zehirli dili terk etmeye çağırıyorum. CHP yönetimi artık Suriye’deki ateşi ülkemize taşıma siyasetinden tövbe etmelidir” uyarısı önemliydi. Türkiye, mezhep ateşinin nelere mal olduğunu gördü. Ağır bedeller ödedi. Büyük travmalar yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mülevves senaryoyu, daha önce Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta, Gazi Mahallesinde ve başka yerlerde gördük” dedi.
Darbelere giden süreçler bu olaylar üzerinden dizayn edildi. Geçmişte yaşadığımız acılar, mezhep savaşlarının Suriye’yi, Irak’ı içine çektiği iç savaş ders olmadı mı?
BAŞARAMAYACAKSINIZ
Erdoğan, “Terörsüz Türkiye hedefiyle yürüttüğümüz çalışmalarda ülkenin 40 yıllık bir sorununu çözerken, istismara müsait yeni fay hatları oluşturmak, açık ve net söylüyorum, emperyalizme uşaklık etmektir” dedi.
Nokta. Bu sözün üzerine bir söz söylemeye gerek var mı?
Bizim Cumhuriyet tarihimiz bunun acı örnekleriyle dolu. Ama biz bu tuzağa düşmeyeceğiz.
Yazımı Cumhurbaşkanı’nın şu sözleriyle bitirmek istiyorum.
“Buradan aynı hevesler peşinde koşanlara şunu bir kez daha söylüyorum: Artık başaramayacaksınız. Kardeşliğimize halel getiremeyeceksiniz”.
Başaramayacaksınız...
Paylaş