HABER

Fahrettin Altun: Türkiye, barışın ve adaletin anahtarı olmuştur

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "NATO misyon ve operasyonlarında en fazla görev alan ülkelerden birisi olarak Türkiye, geçtiğimiz yıllar boyunca gerek yakın coğrafyasında gerekse küresel alanda barışın ve adaletin anahtarı olmuş, bu yönde yoğun diplomatik çabalar ortaya koymuştur" dedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından NATO Zirvesi öncesi Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da 'Dönüşen Güvenlik ve Bilgi Temelli Sınamalar Karşısında Türkiye ve NATO' başlıklı bir panel düzenlendi. Programda katılımcılara video mesajla hitap eden Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, NATO'nun, kurulduğu günden bu yana bölgesel ve küresel güvenliğin sağlanması noktasında en etkili güvenlik ittifakı olduğunu belirtti.

'GÜÇ DENGELERİ DEĞİŞTİ'

İttifakın, Soğuk Savaş döneminde ve sonrasında her zaman değişen şartlara adapte olabildiğine dikkat çeken Altun, yıllar boyu sadece Avrupa-Atlantik bölgesinde değil, küresel alanda da güvenlik ve istikrarın sağlanmasında ittifakın önemli roller üstlendiğini ifade etti. Küresel sistemin kapsamlı bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiğini belirten Altun, birçok alanda ciddi kırılmalar yaşandığını ve güç dengelerinin değiştiğini aktardı. Altun, güvenlik eksenindeki sınamaların çeşitlendiğini ve bu sınamalara karşı geliştirilecek önlemlerin yalnızca askeri unsurlarla sınırlı kalmadığının altını çizdi.

'DEZENFORMASYONUN YÜKSELİŞİNE ŞAHİTLİK ETMEKTEYİZ'

Bu değişimin bir göstergesi olarak NATO'nun stratejik iletişim yaklaşımında yabancı aktörlerce gerçekleştirilen bilgi manipülasyonu ve müdahalesinin son yıllarda öne çıkan güvenlik tehditlerinden birisi olarak yer aldığına dikkat çeken Altun, şunları kaydetti: "Son 10 yılda teknoloji temelli hibrit tehditlerin, bilgi manipülasyonlarının ve dezenformasyonun son derece ciddi sınamalar olarak yükselişine şahitlik etmekteyiz. Küresel bir güvenlik sorunu haline gelen bu tehditlere karşı iletişim, medya ve teknoloji temelli yeni strateji ve politikaları devreye alma ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. İttifakın söz konusu sınamalara karşı mücadele kapasitesinin geliştirilmesi de artık zorunlu ve kaçınılmaz hale gelmiştir. Dolayısıyla stratejik iletişim ve kamu diplomasisi, müttefik ülkelerin güvenlik yaklaşımında giderek daha fazla öne çıkmaktadır. Söz konusu alanlar, sadece etkili anlatıların inşası ve hakikatin hükümferma olması bakımından değil, NATO üyesi ülkeler arasındaki dayanışma ve iş birliğinin güçlendirilmesi açısından da büyük bir önem taşımaktadır. İttifakın geleceği bakımından stratejik iletişim ve kamu diplomasisinde ortak bakış açısının geliştirilmesi, kolektif güvenlik arayışımızın kritik bir unsurudur."

GÜNCELLENME

Bunları da beğenebilirsiniz

Son Dakika Haberler