
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İki devletli çözüm, KKTC ve Türkiye’nin ortak vizyonudur
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Sağlam devlet, saygın gelecek şiarıyla bu topraklara kazandırdığımız eserlerin açılışını gerçekleştiriyoruz. Bu eserlerin her tuğlasında işçilerimizin alın teri var. Her bir taşında bu toprakların özgürlük ve mücadele ruhu var. Ortaya muhteşem bir eser çıktı. Bu yerleşkenin hayırlı olmasını diliyorum. Bu eserlerin hayata geçirilmesinde tüm emek sahiplerine kalpten teşekkür ediyorum. Kıymetli misafirler KKTC'nin her karışı kahraman şehitlerimizin kanlarıyla yoğrulmuştur.
Şunu burada bir kez daha açık açık söylemek istiyorum. 500 yılı aşkın süredir kök saldığı adada dilini, dinini, kültürünü kahramanca muhafaza eden Kıbrıs Türk halkı geleceğe güven ve umutla bakmayı herkesten çok hak etmektedir.
Önümüze taş koymak isteyenler olduğunu biliyoruz. Gözlerini kin ve nefret bürüyenlerin olduğunu biliyoruz. Bunlar hiçbir zaman durmadılar, durmayacaklar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin gelişen ekonomisini, güçlenen altyapısını, artan huzurunu, uluslararası camiada yükselen görünürlüğünü kıskananlar ellerinden geleni yapıyorlar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde faaliyet gösteren yatırımcılara gözdağı vermekten Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin arasında nifak duvarları örmeye kadar tüm tuşlara birden basıyorlar. Mukaddes değerlerimiz üzerinden kirli bir oyun oynuyorlar. Hayat tarı, kılık kıyafet üzerinden insanlarımızı kutuplaştırmaya çalıştılar. Kıbrıs Türki kardeşlerimiz oynanmak istenen oyunun farkındadır. Aklı selim ile devam edeceğiz.
"İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM, KKTC VE TÜRKİYE'NİN ORTAK VİZYONUDUR"
Siyasi partilerimiz, hayat tarzlarımız, kökenlerimiz farklı olabilir. Ama bizleri bir arada tutan ortak paydamız ve hedeflerimiz aynıdır. Şunu kimse unutmasın. Adlarımız farklı olsa da söz konusu Kıbrıs davası olunca soyadımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'dir. Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını koruma noktasında bizimle birlikte 86 milyonun tamamı da aynı hissiyata, aynı hassasiyete sahiptir.
Fitneciler, bozguncular kaybedecek. KKTC ilelebet payidar olacaktır. Bu vesileyle şunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Kıbrıs Türkü'nün maruz bırakıldığı haksız izolasyon son bulmadıkça, adaya adil, kalıcı, sürdürülebilir ve adanın gerçeklerine uygun bir çözüm gelmedikçe bizim Güney Kıbrıs Rum Yönetimini muhatap almamız, ticaret yapmamız, limanlarımızı kullandırmamız mevzu bahis dahi olamaz. Yüzyıllardır aynı adayı paylaştığı Kıbrıs Türkü'nü kendisine eşit görmeyen kibirli zihniyetin kendini garantör Türkiye ile denk görme ve gösterme çabaları beyhudedir. Kıbrıs'ta çözümsüzlüğün bedelini, şımarıkça davranarak çözümü tıkamanın faturasını artık hiç kimse Kıbrıs Türkü'ne ödetemez.
Kıbrıs Türk halkı bugüne kadar iyi niyetini, kalıcı ve adaletli çözüm isteyen taraf olduğunu defalarca göstermiştir. Rum Yönetiminin geçmişte alenen reddettiği federasyon tezini bugün savunmasının tek sebebi Türk tarafını masaya hapsetmek ve Kıbrıs Türk halkının egemenlik haklarını gasp etmektir. İki devletli çözüm, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye'nin ortak vizyonudur. Yeni bir müzakere süreci olacaksa bundan böyle iki toplum arasında değil, egemen eşitlik içinde iki devlet arasında yürütülecektir. Biz de Kıbrıs meselesinin çözümünün bu yoldan geçtiğine inanıyor, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizle birlikte bu istikamette gayretlerimizi sürdürüyoruz. Gönül birliğimizi, dayanışma ruhumuzu ve milli davamıza olan inancımızı muhafaza ettiğimiz sürece aşamayacağımız hiçbir engel olamayacaktır.
Son yıllarda dayanışma içinde çalışarak ulaştırmadan sağlığa, tarımdan enerjiye her alanda projeleri KKTC'ye kazandırdık.
Kıbrıs Türkü'nün en önemli meselesi olan su meselesini çözdük. Kıbrıs Türkü kardeşlerim adanın diğer tarafına göre avantajlı durum elde etti. Enerji konusunu da mutlaka halledeceğiz. Şehircilik alanında desteğimizi artırıyoruz. Çöp sorununu ortadan kaldırıyoruz. Sıfır Atık Hareketinin burada zemin kazanmaya başlamasını görmekten memnunuz."