![Türkiye'de Müzakere Haftası](https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/800x450/62418c962269a23dd4570eb6.jpg)
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Filistin halkına ikinci bir Nekbe yaşatmaya kimsenin gücü yetmez
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Yüzyılda Türkiye-Malezya Stratejik İşbirliği toplantısı kapsamında kamu çalışanları ve üniversite öğrencilerine hitap etti...
Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. 85 milyon kardeşimizin selam ve sevgilerini iletiyorum. Malezya'yı her ziyaretimde ayrı bir heyecan içinde hissederek bir arada oluyorum. Başbakana, eşine, Malezya halkına misafirperverlikleri için teşekkür ediyorum.
"DÜNYA YENİ BİR PAYLAŞIM KAVGASINA SÜRÜKLENİYOR"
Türkiye Malezya halklarının ilişkilerindeki kökler 16. yüzyıla kadar uzanıyor. Diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 66. yıl dönümünü idrak ettik. Bu ilişkilerin gelecekte de güçlü şekilde sürmesini temenni ediyorum. Ziyaretimizi önemli değişimlerin yaşandığı dönemde gerçekleştiriyoruz. Dünyamız yeni bir paylaşım kavgasına sürükleniyor. Küresel ölçekte sosyal, ekonomik kırılmaları da beraberinde getiriyor. Rekabetin daha yıkıcı hale geldiğini, korumacı tek taraflı yaklaşımların rutinleştiğini görüyoruz. Küresel sistem banileri ikinci dünya savaşının galipleridir. Ekonomi, finans gibi birçok alanda oyun kuralı belirleyenler de aynı ülkeler. Yer altı ve yer üstü kaynaklarının önemli kısmı bu ülkelerinin siyasi ekonomik askeri gücü için kullanılmıştır.
"ZORBAYI KORUYAN BU YAPININ DEVAM ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
60'larda başlayan bağımsızlık hareketlerinin askeri darbelerle kesilmesi tesadüf müdür? Liderlerin al aşağı edilmesini masum görebilir miyiz? Kuzey Amerika'da doğan çocuğun Afrika'daki 70 çocuktan daha fazla imkana sahip olmasını normal karşılayabilir miyiz? Zayıfı değil, güçlüyü, zorbayı koruyan bu yapının devam etmesi doğru da mümkün de değildir.
"YENİ BİR KÜRESEL DÜZENE İHTİYAÇ VAR"
Adaletin olmadığı, vahşi çıkarlar için rafa kaldırıldığı yerde huzur, barış kalkınma olmaz. Bu elbise dünyamıza artık çok dar geliyor. Bunun işaretlerini geniş yelpazede görüyoruz. Haklı olanın güçlü değil gücü elinde bulunduranın haklı çıktığı bu adaletsiz düzene itirazımızı her zemininde açıkça dile getiriyoruz. Dünya nüfusunun dörtte birinin yok sayıldığı yapının adalet dağıtması beklenemez. Ekonomiden diplomasiye, ticaretten güvenliğe, sorun çözümü için yeni bir küresel düzene ihtiyaç var. Adil, paylaşımcı, güven esasına dayalı sistemin inşası tercihten öte zorunluluktur.
"ÜZERİMİZDEKİ SORUMLULUĞUN FARKINDAYIZ"
Çatışmaların değil barışın, şiddetin değil huzurun egemen olduğu dünyanın inşa edilebilir olmasına bizim inanmamız gerekiyor. Mevcut sistemden çıkar sağlayan imtiyazlılar kulübü istemese de uluslararası sistem bakımından daha adil bir dünya mümkündür. Gerçek manada değişim için kendi maruz kaldığımız adaletsizliklere itiraz etmemiz yetmez. Başkalarının yaşadığı haksızlığa da gönlümüzü açma cesaretini göstermeliyiz. Altta kalanın canının çıktığı yerde yalnızca keder, gözyaşı ve acı olur. Biz böyle bir bakış açısı ile hareket ediyoruz. Üzerimizdeki sorumluluğun farkındayız ve bunu hakkı ile yapmak için gayret ediyoruz.
"FARKLI ALANLARDA MALEZYA İLE YOL ALMAK İSTİYORUZ"
Halklarımız arasındaki köklü ve yakın ilişkilere yakışır şekilde iş birliğimizi somut adımlarla tahkim etmeye başladık. Bizim için Malezya bölgesindeki öncü ülkelerin en başında geliyor. İlişkimizi teknolojik iş birliği ve ortak üretim yaklaşımı ile geliştirmeyi amaçlıyoruz. ANKA İHA'lar konusunda önemli iş birliğimiz var. 2024 yılında 5 milyar dolar ticareti aştık, bunu 10 milyar dolara taşımayı hedefliyoruz. Farklı alanlarda Malezya ile yol almak istiyoruz.
Beşeri alanda atacağımız adımlar çok kıymetli görüyorum. Yunus Emre Türk Kültür Vakfı katkıları ile kayda değer yol alıyoruz. İki ülkenin birbirine duyduğu muhabbeti yeni nesillere aktarmak için gerekli altyapıyı oluşturmalıyız. Gençlerimiz Malezya'ya gelip tahsil görmüşlerdir. Türkiye'de eğitim öğretimde ciddi imkanlar geliştirdik. 340 bine yakın uluslararası öğrenciyi Türk üniversitelerinde misafir ediyoruz. Burada genç öğrenci kardeşlerimizi de bu eğitim imkanlarından yararlanmaya davet ediyorum.
"FİLİSTİN'İN HAYKIRAN SESİ OLDUK"
Malezya ile birçok noktada tam dayanışma içinde hareket ediyoruz. Malezya'nın Gazze davasına desteğini takdir ile takip ediyorum. İsrail'in soykırım uyguladığı Gazze'de katliamların başladığı ilk günden itibaren yoğun diplomasi yürüttük. İsrail'in devlet terörüne dikkat çektik. Filistin'in haykıran sesi olduk. Gazze'ye gönderdiğimiz 100 bin tonu aşan insani yardım dışında İsrail ile ticareti durdurarak tepkimizi ortaya koyduk .Sorumluların hesap vermesi için gayret gösterdik. Bu çabalarımızdan dolayı tehdit edildik, Siyonist lobinin itibar suikastlarına uğradık ama hiçbir zaman zalime boyun eğmedik, mazlumları bir an olsun yalnız bırakmadık. İsrail'in Gazze'de 61 bin Filistinliyi katletmesine BM maalesef dur diyemedi. Batı dünyası 471 gün sürede kötü bir imtihan verdi. Büyük bir çöküşe şahit olduk. 2 milyon insan son asrın en barbar soykırımını yaşadı. Buna rağmen Gazzeli kardeşlerimiz zalimler karşısında diz çökmedi, vatanlarını terk etmedi.
"FİLİSTİN HALKINA İKİNCİ BİR NEKBE YAŞATMAYA KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ"
19 Ocak'ta Hamas ile İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varıldı. İsrail'in şımarık tavrını sürdürdüğünü görüyoruz .Filistinlileri topraklarından sürgün etmeye yönelik tekliflerin bizce ciddiye alınır yanı yoktur. Filistin halkına ikinci bir Nekbe yaşatmaya, Allah'ın izniyle kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir. Gazze'deki yıkımın mali faturasının 100 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Bu ağır faturanın müsebbibi de İsrail ve Netanyahu hükümetidir.
İsrail yönetiminden, öncelikle sebep oldukları yıkımın bedeli tahsil edilmeli, bununla da Gazze'deki yeniden inşa süreçleri başlatılmalıdır. Netanyahu, topraklarından kopartamadığı Gazzelilere yer arayacağına, Gazze'de yol açtığı 100 milyar dolarlık zararı tedarik edeceği kaynak aramalıdır.