Bakan Yerlikaya: Asrın felaketini asrın birlikteliğine dönüştürdük
İşte Bakan Yerlikaya'nın açıklamalarından satır başları:
"Sayın Cumhurbaşkanım, bereketli toprakların, yiğit ve yüce gönüllüler yurdu Adıyaman’ınızın güzel insanları… Sizleri;
nuhabbetle, saygıyla selamlıyorum. Sayın Cumhurbaşkanım, bugün; her birimizin yüreğinde derin bir sızı var…
Milletçe, çok büyük bir acımızı yâd ediyoruz. Evet! 6 Şubat felaketinin üzerinden, tam 2 yıl geçti.
11 ilimizi ve 14 milyon insanımızı doğrudan etkileyen bu depremlerde, yıkılan sadece binalarımız değildi. Bu felakette nice canlarımızı da yitirdik. Öpmeye kıyamadığımız yavrularımızı toprağa verdik. Hayır duasını beklediğimiz analarımızı, babalarımızı, Rahmet-i Rahman’a uğurladık.
Keder; yürekten yüreğe dağıldı… Bu acı, sadece Adıyaman’ın değil; bu acı sadece Kahramanmaraş’ın, Gaziantep’in,
Şanlıurfa’nın değil… 85 milyonun ortak acısıydı.
Zirâ Millet olmak demek; kederde de, sevinçte de bir olmaktı… Ve ne denli yüce bir millet olduğumuzu bir kez daha gösterdik.
Evet: ‘‘Takdir-i ezele teslimdik amma; gayrete de aşıktık." Hz. Ömer: "‘Sabır, boyun eğmek değil, mücadele etmektir‘‘
buyuruyor ya… Zat-ı Devletlerinizin liderliğinde, millet olarak ayağa kalktık. Gayret ettik! Mücadele ettik! Gün geldi; göz yaşlarımızı içimize akıttık ama mücadele sahasını asla terk etmedik!
“DÜNYANIN EN BÜYÜK İYİLEŞTİRME OPERASYONUNU HAYATA GEÇİRDİK"
Bir an dahi olsun, karamsarlığa düşmedik! İnancımızı yitirmedik! “İman varsa imkân da vardır” dedik…
Evelallah; “Bir Oluruz”, bunun da üstesinden geliriz dedik. Ve hamd olsun, tek yürek olup elbirliğiyle: “Dünyanın en büyük iyileştirme operasyonunu” hayata geçirdik. Asrın Felaketini, Asrın Birlikteliğine dönüştürdük.
Sayın Cumhurbaşkanım, kıymetli Adıyamanlı kardeşlerim, tarih boyunca; hiçbir fırtına, hiçbir karanlık, hiçbir fitne;
bu milletin iradesinin önünde duramadı, onu yolundan çeviremedi.
Şair diyor ya: ‘‘Güzler bilirim ülkeme dair, karşılıksız kalmış bir sevda gibi gelir…" Bizim sevdamız karşılıksız değildi.
Bunu da en iyi milletimiz biliyordu.
Depremin daha ilk günü, Sayın Cumhurbaşkanımızın gösterdiği irade, güzleri bahar yapacağımızın müjdesiydi.
İşte, henüz iki hafta önce Malatya’da gerçekleşen törende 201 bin 580’inci bağımsız bölümün anahtar teslim törenini gerçekleştirdik. Hak sahibi vatandaşlarımız sıcak yuvalarına kavuştular, kavuşmaya da devam ediyorlar.
İnşallah bu yıl sonuna kadar, teslim edilen konut ve iş yeri sayımız, 452 bin 983’e ulaşacak.
Kardeşlerim, “Fırat yine şanına göre akacak, çağlayacak. Akdağ’da, Bozdağ’da yine rengarenk çiçekler açacak. Yıllar birbiriyle yarışacak. Evlatlarımız inşallah yeni yapılan deprem konutlarında, huzur ve güven içinde büyüyecekler…”
Ancak; üzerinden kaç yıl geçerse geçsin, 6 Şubat’ın acısı hiç dinmeyecek! Depremde kaybettiğimiz her canımızın aziz hatırası,
her zaman yüreğimizin derinliklerinde yaşayacak… Rabbim mekanlarını cennet, makamlarını âli eylesin.
"BİZ, SARSILSAK DA YIKILMAYAN BİR MİLLETİZ"
Sevgili Adıyamanlı kardeşlerim… Biz, büyük bir milletiz! Biz, güçlü bir devletiz! Hep birlikte, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; “Büyük ve Güçlü Türkiye’yi inşa edeceğiz.” Felaketlerin bizi yıldırmasına asla izin veremeyiz! Çünkü biz, sarsılsak da yıkılmayan bir milletiz… Gözyaşlarımızı sile sile, yüreklerimizi umutla doldura doldura çalışmaya devam edeceğiz.
Ve Allah’ın izniyle, bu topraklar üzerinde; Türkiye Yüzyılı yürüyüşünü; Siz Adıyamanlı kardeşlerimin de azmiyle, cesaretiyle, ferasetiyle; yılmadan ve yıkılmadan sürdüreceğiz. Bu duygularla, Asrın Birlikteliğine liderlik yapan, Zat-ı Devletlerinize şükranlarımı sunuyorum.
Bu süreçte sabreden, dua eden, destek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bakanlıklarımıza, başta AFAD’ımız ve TOKi olmak üzere devletimizin ilgili tüm kurum ve kuruluşlarına,
Yurt içinden olsun, yurt dışından olsun, acımıza merhem olan tüm sivil toplum örgütlerine teşekkür ediyorum. Şehirlerimizi tamamen ayağa kaldırana kadar, hep birlikte mücadeleye devam edeceğiz. Çünkü dualarımız bir, yolumuz bir, kaderimiz bir bizim.
Rabbim; ülkemizi ve insanlığı tüm afetlerden korusun, esirgesin inşallah. Her birinizi bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Kalınız sağlıcakla"