Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gazetecilerin sorularını yanıtladı
Adalet Bakanı Tunç gazetecilerin sorularını yanıtladı. İşte Bakan Tunç'un açıklamalarından satır başları...
(Nasuh Mahruki'nin tutuklanması) Sosyal medya paylaşımlarında suç unsuru görülürse soruşturma başlatılıyor. Bunu değerlendirecek olan hakimlerimiz. Bu paylaşımları sizler okuyorsunuz. İktidarın seçimleri sahtekarlıkla kazandığına dair ifadeler var. Sığınmacı adı altında milyonlarca teröristin Türkiye'ye geldiğini ve bunların Türkiye'yi iç savaşa sürükleyeceğine yönelik ifadeler var. Bunlar yargının suç unsuru olarak gördüğü ifade şeklinde değerlendirildi ve soruşturma başlatıldı. Seçimlerin nasıl şeffaf yapıldığını hep birlikte görüyoruz.
Bizler oy kullandığımız sandıkta kimlerin oy kullandığını isim isim görüyoruz. Yine sandık tutanaklarını YSK sitesinde hepimiz görüyoruz. Bunun suç teşkil edip etmediğine karar verecek olan yargımızdır. Hukuka saygı göstermek gerekir.
(CHP'lilerin Bakan Yerlikaya'yı engellemeye çalışması) TBMM'deki bakanımıza yönelik saldırıları kabul etmek mümkün değil. Bunların gazi Meclis'te gerçekleşmesi hepimizi derinden üzüyor. Milletimiz bu tür hareketlerden rahatsız olur ve cevabını verir. Demokrasimizde fiili şiddete yer yok. Bu şekilde engellemeler ile toplantı için bulunan bakanımızı engellemeye çalışmak, fiili saldırıda bulunmak demokrasimizde olan şeyler değil. TBMM kutsal çatıdır. Orada böyle çirkin eylemlere yer yoktur. Milletimiz yeri geldiğinde bunun hesabını sorar.
(Yasa dışı bahisle mücadele) Yasa dışı bahis, kumar ülkemizin önemli problemi. Bununla ilgili yargıya intikal eden çok sayıda soruşturma söz konusu. Aldığımız önlemler var. Gençlerimizi ve çocuklarımızı korumamız lazım. İnternet yolu ile dolandırıcılığın arttığı ortamda çocuklarımızı ve milletimizi korumalıyız. Yasa dışı bahis ve kumar da milletimizi korumamız gereken alan. Tek tek hangi soruşturma ne aşamada bunları aktarmamız mümkün değil. Kim yasa dışı bahis ve kumar ile ilgili davranışta ise sıfatına bakmadan yargı soruşturmasını yapar ve gerekli cezasını çekerler.
(Kılıçdaroğlu'na yönelik soruşturma) Burada CHP eski genel başkanı ile ilgili soruşturma ve kovuşturmalar var. Fezlekeler düzenlenmiş ve Meclis'e gönderilmişti. Dokunulmazlık nedeniyle yargılama olmadı. Vekillik bitince hakkında yürütülen soruşturmalar gündeme geldi. Yarınki ifade alma ile ilgili çarpıtmalar var. "Safları sıklaştırma" çağrısına katılacağını ifade eden siyasiler oldu. O soruşturmaların içinde nasıl, hangisi sözler nedeni ile açıldığına bakmak lazım. Cumhurbaşkanımıza karşı ağza alınmayacak sözler bunlar. Mitinglerdeki konuşmalarda cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak, halkın kabul etmeyeceği konuşmalardan dolayı soruşturmalar açıldı.
Mersin'deki dava için Ankara'daki mahkemede ifadesi alınacak. İfadelerin su teşkil edip etmediğine yönelik yargımız karar verecek. Hakaret ile bir yere varılamayacağının en güzel örneği. Yine hakaretlerine devam ediyor.
Milletimiz karalama siyasetine hayır diyor. Bunu örnek alırlarsa onların da sonu eski genel başkan gibi olur. Bundan sonra siyasetçilerimizin suç teşkil eden ifadeler değil yapıcı siyaset yaptıklarında kazançlı çıkacaklarını ifade ediyoruz. Kılıçdaroğlu ile ilgili 9 dava ve 5 soruşturma var. Konuşmaların hakaret teşkil edip etmediğine yönelik dosyalar. Yargıyı rahat bırakalım. Türkiye bir hukuk devleti. Suç unsuru olup olmadığına karar verecek olan bağımsız yargıdır.
(ABB ve İBB'ye soruşturma) ABB ve İBB'nin, basında geçen konserler ile ilgili bir takım incelemeler yapılıyor. Kimse burada endişe etmesin. Suçsuz olduğunu söyleyenler kendilerini savunurlar. İşledikleri suç varsa o zaman endişelensinler. Soruşturmanın sonucunu beklemek lazım.