Paylaş
Nobel ödüllü Amerikalı yazar Ernest Hemingway Küba’ya 1928’de ilk kez geldi. Eşine gönderdiği mektupta “Hayatımın geri kalanında Küba’yı anlamaya çalışacağım” diyordu. Burada köylüler ve aydınlarla çok iyi dostluklar kurdu. Hatta Küba’da yazdığı ‘İhtiyar Balıkçı’yla kazandığı Nobel ödülünü buradaki balıkçılarla kutladı. Küba onun için çok özeldi, özellikle de lezzetleri… Küba’da lezzet ve kalite açısından zengin Karayip ve Latin Amerika mutfağı hâkim. Henüz Küba’ya gelmediyseniz ve daha önce burayı ziyaret etmiş kişilerle burası hakkında konuşuyorsanız karşılaşacağınız yorumların farklı olması gayet olağan bir durum. Küba’yı bu denli zor kılan ve en tecrübeli gezginleri bile bizden destek almaya iten temel sebep de bu olsa gerek.
Hemingway en sevdiği içki: Le Daıquırı
Küba’daki sayısız efsanelerden birine göre bu sert kokteyl, Ernest Hemingway ve ‘Floridita’ barının sahibi Constantino Ribalaigua tarafından keşfedilmiş. Beyaz rom, şeker, yeşil limon ve kırılmış buz parçacıklarıyla hazırlanıyor. Hemingway ise duble romlu ve şekersiz içiyordu. Daiquiri’nin bu versiyonuna ‘Papa’s Special’ adı veriliyor. Hemingway her sabah saat 10’da Floridita barına gelir, sandalyesine oturur, şoförünü 100 metre ilerdeki Plaza Hotel’den gazetesini almaya gönderir ve Daquiri’sini içerdi. Kendisine ait içki rekorunu da yine Floridita barında gerçekleştirmiş ve bir gecede tam 15 kokteyl içmiş.
Atelier
Havana’dan gitmeden keyifli bir yemek yiyelim derseniz adres burası, hiç başka yere bakmayın. Karayip ve Avrupa lezzetlerinin ön planda olduğu bir restoran, yemekler çok kreatif. Neredeyse her gün başka yemekler ve başka bir menü çıkarılıyor, dekorasyon da oldukça sık değişiyor. Duvarlar sanat eseri tablolarla dolu ve ortamı huzurlu bir evi hatırlatıyor. Tabaklarından masa örtülerine kadar her şey eski tip bir evde yemek yiyor gibi hissettiriyor. Yani bir gidip bir daha gittiğinizde başka tablolar görmeniz mümkün ya da o gün kaç kişilik gruplar geleceğine bağlı olarak masa ve içerinin düzeni tamamen değişebiliyor. Başlangıç patlıcana sarılı somon. Ilık bir başlangıç tabağı olarak hafif bir seçenek. Sonrasında ise ördek confit denedim ve bu Küba’da en çok yediğim ve en beğendiğim yemeklerden biri oldu. İki kişi için genelde 30 Euro civarı. Rezervasyon yapmanız şart.
Paladar La Guarida
Küba geneline göre oldukça yüksek fiyatlı bir restoran ama yediğinizin her bir lezzete değiyor. Son zamanlarda epey popüler olduğu için rezervasyon şart ama rezervasyonla bile bir süre beklemeniz gerekebilir. Binası birazcık kırık dökük, çok nostaljik bir atmosferi var. Güzel bir yerde yemek yiyeyim derseniz keyifli bir alternatif olabilir. Sitesinden rezervasyon yaptırabilirsiniz. Pazar günleri kapalı, diğer günler 12.00 -16.00 ve 19.00 -23.45 saatleri arasında açık.
Paladar San Cristóbal
Yemekleri çok lezzetli, otantik bir restoran. Küba’nın geneline göre biraz daha yüksek fiyatlı ve iki kişi ortalama 30 Euro. Küba ve dünya yemeklerinin birleşimiyle ortaya çıkmış bir menüsü var. Özel lezzeti hardal soslu domuz.
Dona Eutimia
Geleneksel Küba yemekleri için tartışmasız en iyi adres. Yukarıdakiler daha çok akşam yemeği içinken, burası öğlen yemeği için en iyi yer. En meşhur yemeği Küba’nın en popüler yemeği olan Ropa Viaja (Domates soslu dana tandır) ama başlangıçlardaki sarımsaklı karides daha çok başımızı döndürdü. Biz iki kere kapıda tatlı dille adamları ikna edip zar zor kendimizi içeri aldırdık ama rezervasyon şart. İki kişi için ortalama 15 Euro. Yeri de Katedral Meydanı’na çok yakın. 12.00-22.00 saatleri arasında açık.
VanVan
Küba’da porsiyonların standart boy olduğu tek yer. Akşam beşten sonra canlı müzik başlıyor. Atmosferi ve dekorasyonu minnoş. Yemekleri ve kokteylleri de güzel. Perşembe günleri 12.00-00.00 saatlerinde, diğer her gün 12.00-23.45 arası açık.
Hanoi
Burada karides yemelisiniz. Tipik Küba yemeklerini de burada bulabilirsiniz, fiyatları da uygun. Mojitosu güzel.
El Chanchullero
Hemingway’den turist avlayan mekânlara misilleme yapan, kapısındaki “Hemingway buraya hiç gelmedi” diyen yazısıyla daha içeri girmeden kalbimizi kazanan, içeri girince graffitilerle kaplı duvarları, tatlı ortamıyla “Aradığımız yeri bulduk!” dedirten güzel bir mekan. Pazar günleri kapalı, diğer günler 13.00-24.00 saatleri arasında açık.
Coco Glacé
Sokaklarda gezerken Hindistan cevizi kabuğu içerisinde Hindistan cevizi dondurması satan yerler de görebilirsiniz. Bunlar arasında benim en çok ilgimi çeken bu Coco Glacé oldu. Denk gelirseniz sohbet etmeniz ve dondurmasını tatmanız gerekir
El Biky
Kübalılar nerede uygun fiyatlı ve lezzetli yemek yiyor derseniz cevabı El Biky. Burası ailelerin yemek yediği, hatta porsiyonların büyük olması nedeniyle kalan yemekleri paket yaptırdıkları bir restoran. Tamamı ev yapımı yerel ürünlerden oluşan menüden ev yapımı burgeri ve ballı ananaslı tavuğu tavsiye ederim, Lime cennetinde lime pie yemeden olmaz.
Türkiye’nin saklı plajları! Tatil yapmayanlar bu liste tam size göre, çoğunu ilk kez duyacaksınız...
El Cocinero
Bir mekânda tatlıyı sevmişsem maalesef tek porsiyonla duramıyorum. Küba’da her yerde tres leches denedim ve en çok sevdiğim tres lechesi El Cocinero’da yedim. Koyu kıvamlı dokusu ile cheesecake havasında olan tres lechesleri çok iyiydi. Ama iki porsiyon yediğim tatlı bu değildi. Çikolatalı tartın tatlılığının dozu ve çikolata yoğunluğu o kadar mükemmeldi ki beş tane bile yiyebilirdim. Bu mekân Havana merkezinden biraz uzakta, sakin bir sokakta yer alan yeşillikler içindeki bir teras. Akşamları müzikle birlikte ortam daha da keyifli hale geliyor. Hafif bir akşam yemeği yemek niyetiyle gazpacho El Cocinero hem ortamı, hem de mutfağı güzel olan çok keyifli bir restoran.
Paylaş