Paylaş
Bahar geçti (Kış mı demeliydim?), havalar ısındı, vaktimizin çoğunu evde geçirmeye devam ettik.
Rutinimizin yavaşlaması sebebiyle kilo aldık. Evdeki zamanın genişliğinin, yeni yemekler denemeye fırsat yaratmasının da etkisi vardır elbette. Ufak ufak kontrollü sosyal hayata dönüşümüz başladı. Önümüzdeki günlerin sağlıkla geçmesini diliyorum hepimiz adına.
Bugün sizlere tarif vermek yerine, köşemi birazcık sohbet tadında yazacağım pişirme kaplarına ayırmak istedim. Zira malzememiz iyi, reçetemiz de şahane, ancak zincirin diğer halkası olan doğru pişirme kabını da kullanıyorsak en iyi sonucu alabiliriz yemekten. Mutfağımda kullandığım ürünlere ait birkaç bilgi paylaşmak istedim, yer vermediğim çokça pişirme kabı tipi var, bir kısmını pişirme performansı ve sağlık açısından kendi adıma yeterli görmediğim için paylaşmadım. Siz hangi ürünü kullanacak olursanız olun, minicik bir tavayı bile araştırmadan mutfağınıza sokmayın.
ÇELİK KAPLAR:
Pişirme kapları denince aklımıza ilk önce çelik ürünler geliyor. Tahminimce herkesin mutfağında en fazla kullandığı kaplardır. Sağlıklı olması, kolay ısınması, ulaşılabilir fiyata sahip olması, hemen hemen her yiyeceğin içinde pişirilebilmesi ve saklanabilmesi artıları. Yüksek ısıda kararması, yapışmazlık özelliğinin olmaması, çizilebilmesi, ısıyı eşit dağıtamaması, pek çoğunun fırına girememesi ve kolay soğuması gibi eksileri de var. Yine de başta bahsettiğim gibi her mutfağın en çok kullanılan pişirme kabı materyali çelik.
Yeni bir çelik tencere almayı planlıyorsanız size tavsiyem 304 çelik olması ve 18/10 alaşımına sahip olmasıdır. Bunun yanı sıra tabanının kalın olması ısı dağıtımında verimini artıracaktır.
TOPRAK KAPLAR:
Pişirme kaplarının atası. Evimde pek severek kullandığım kaplardandır. Ancak kullanımı hassasiyet ister. İki tip toprak kap bulunmakta, sırlı ve sırsız. Sırlı olanlar sıvı geçirmeyen yapıdadır, yoğurt mayalarken rahatlıkla kullanabilirsiniz. Sırsız olanları satın aldığınızda, her tarafını yağlayarak, fırında 180 derece sıcaklıkta yaklaşık yarım saat kadar kabınızı pişirmeniz gerekir ki, hayli dumanlı bir işlem olduğunu söyleyebilirim. Ancak bu işlem sonrasında ürününüz kendisine ait bir kaplamaya kavuşacaktır. Sıcak soğuk geçisine çok duyarlıdır, dikkatli olmazsanız çatlayabilir.
Aklıma gelen üç avantajı var: Düşük ısılarla pişirme yaptığı için yemeğiniz çok lezzetli olacaktır. Özellikle bakliyatlar ve fırın yemekleri için verdiği rahiya çok özel oluyor toprak kapların. Diğer bir avantajı ise sağlığa hiç bir zararının olmayışı. Üçüncüsü de fiyatlarının çok çok uygun olması. Dezavantajları ise kullanımının çok nazik davranmayı gerektirmesi, kırılabilir yapıda olması, kısıtlı ürün pişirebilmeniz, içerisinde yemek bekletemiyor olmanız. Yine de evinizde olması gerektiğini düşündüğüm ürünlerdir toprak kaplar.
CAM KAPLAR:
Hem pişirme, hem de saklama anlamında ''elimize yapışan'' ürünlerdir cam kaplar. Yeni evlenenlere götürülen ilk hediye, Anneler Günü'nün baş tacı, yapılan çoğu salatanın konduğu malzeme, yanı sıra yemek tariflerine bile fırına ilk atılan üründür.
Birincil tercih sebebi fiyat uygunluğu ve sağlıklı olmasıdır. Isıyı çok kolay iletir, hızlı ısınır ve hızlı soğur. Kısacası, pratikliği sebebiyle de hayli yer alır mutfaklarda.
Ancak negatif yönleri de var. Isıya uygun olanları bile, ani sıcaklık değişimlerine duyarlıdır. Ortalama 180 derece farkı tolere edebilir. Fırından çıkartınca görece soğuk bir yerde ya da, soğuk iken fırına girdiğinde çatlayabilir. Ocak üzerinde pişirme yaparken ısı dağıtımı verimliliği çok yüksek olmadığı için pişirme performansı düşüktür. Bu sebeple yiyecek hazırlamaktan çok, ısıtma işlemi için ocak üzerinde kullanmanızı tavsiye ederim.
DÖKÜM KAPLAR:
En sevdiğim kısma geliyorum 😊 Zira döküm kaplar mutfağımın baş tacı, en özenli yemeklerimin geçici ikametgahı, dolaplarımın en büyük sahibi, kısacası pişirme anlamında en çok sevdiğim, çokça sahip olduğum, muhtemelen olmaya da devam edeceğim en özellikli pişirme enstrümanıdır.
Neden sevdiğimi özetlemek isterim. Döküm kaplar sağlıklı ve çok uzun ömürlü ürünlerdir. Siz ona iyi bakarsanız ömür boyu kullanabilir, hatta kaplamasız olanlarını çocuklarınıza bırakabilirsiniz. Hemen hemen her türlü yiyeceği en yüksek performansla pişirebilirsiniz. Üstelik nerede isterseniz orada ve her yerde aynı performansla. Ocak üzerinde, fırında, direkt alevde, taş fırında vs.
Isı dağıtımı mükemmele yakındır. Yemeğin her yeri aynı şekilde pişer. Mutfaklarda en yüksek sıcaklıklarda gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Diyelim ki pişirmeye ocakta başladınız, oradan ürünü fırına atıp, sonrasında sofraya getirip, uzun süre sıcak halde muhafaza edebilirsiniz.
Döküm pişirme araçları geç ısınıp, geç soğurlar. Çizilmeye, çatlamaya karşı dayanıklıdır, çünkü ana malzemesi demirdir. Demir sağlamlığı malumunuz.
İki tip döküm pişirme kabı vardır. Kaplamalı ve kaplamasız olarak. Eğer ki pratik kullanım sağlayayım, çelik tencere konforunda kullanayım derseniz ya da başlangıç aşamasında bir kullanıcıysanız kaplamalılar ile başlayabilirsiniz, ancak ürünüm uzun ömürlü olsun, pişirme performansı gün gün artsın, sağlığıma zararı olmasın ve ''şef'' elinden çıkmış yemekler pişireyim isterseniz kaplamasız döküm ürünler sizin için biçilmiş kaftan. Zira diğer ürünlerdeki emaye kaplama zaman içinde dökülecektir.
Elbette bazı dezavantajları var; ancak ben gözardı edebiliyorum. Öncelikle döküm kaplar ağır ürünlerdir ve pişirdiğiniz yemeği muhafaza etmeye uygun değildir. Pişirme ve servis sonrası temizlemenizi öneririm. Temizlenmesi sanıldığının aksine hayli kolay, hiçbir kimyasal kullanmadan sıcak su ve fırça ile temizleyip, kuruladıktan sonra ürününüzü ısıtmanız yeterli olacaktır.
BAKIR KAPLAR:
Diğer bir sevdiğim ürüne geldik. Kolayca ısınan, düşük sıcaklıklarda hayli lezzetli yemekler yapmamıza imkan sağlayan, estetik ve otantik görünümlü kaplardır. Aynı dökümler gibi yemek saklamaya uygun değildir, yalnızca pişirme ürünüdür. Ancak iç kaplaması olan kalayının kesinlikle bozulmamış olması gerekir. Bu sebeple özen ve bakım isteyen ürünlerdir. İyi bakıldığı takdirde yine evladiyelik olarak el değiştirebilecek ürünlerdir. Satın alırken özellikle taban kısmı olmak üzere, kalın bir bakır kap tercih edilmelidir.
Kendi mutfağımda yer alan ürün özetlerim bu şekilde. Elbette her zaman aynı ürünle işlem yapıyor olmayacağımız, aynı zamana sahip olmadığımız ve yemeklerimizden aynı beklentide olmadığımız için kullanacağımız kaplar çeşitlilik gösterecektir.
HAMİŞ: İlk düdüklü tencerenin 1679 yılında Fransız matematik ve fizikçi Denis Papin tarafından icat edildiğini biliyor muydunuz?
Paylaş