'Ne alakası var?' demeyin... Evinizdeki perdeler bile çok kritik bir rol oynuyor! Sadece 1 ayda yarattığı fark inanılmaz

Güncelleme Tarihi:

Ne alakası var demeyin... Evinizdeki perdeler bile çok kritik bir rol oynuyor Sadece 1 ayda yarattığı fark inanılmaz
Oluşturulma Tarihi: Mart 14, 2025 08:29

Kanserin gelişiminde asıl etkili olan şeyin nasıl yaşadığımız olduğuna işaret eden çalışmaların sayısı günden güne artıyor. Örneğin geçen yıl yayımlanan bir araştırmada kanser vakalarının yaklaşık yüzde 45'inin yaşam tarzından kaynaklandığı ve tamamen önlenebilir olduğu görüldü. Pek kanseri önlemede kritik rol oynayan yaşam tarzı değişiklikleri neler?

Haberin Devamı

Kanser günümüzde dünya genelinde ölüme yol açan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Ancak araştırmalar, kanser vakalarının neredeyse yarısının yaşam tarzımızda yapabileceğimiz basit değişikliklerle önlenebileceğini gösteriyor. Daily Mail'e konuşan uzmanlar en etkili 7 değişikliği paylaştı.

FAZLA KİLOLARDAN KURTULMAK

Aşırı kilolu olmak birçok kanserle ilişkilendiriliyor. Kişinin vücut kitle indeksi (VKİ) değeri yükseldikçe kanser riski de artıyor.

Oxford Üniversitesi'nde medikal onkoloji alanında dersler veren Dr. Sarah Blagden, "VKİ'nizin 30 (obez) olanların rahim kanseri riski VKİ'si 25 olanların riskinin iki katı" dedi. Çünkü yağ dokusu, özellikle de karın bölgesindeki organların etrafını saran viseral yağlar, kronik inflamasyona neden olan toksik bileşikler üretiyor.

Haberin Devamı

Aşırı yağlanma ayrıca meme ve rahim kanserleriyle ilişkilendirilen ekstra östrojen üretimine ve insülin direncine neden oluyor.

İnsülin direnci durumunda hücreler insüline olması gerektiği gibi yanıt vermediğinden, vücut daha fazla insülin üretmeye başlıyor.

Imperial College London'da kanser epidemiyolojisi ve önlenmesi bölüm başkanı olarak görev yapan Prof. Dr. Marc Gunter, "İnsülin hücrelere daha fazla glikoz depolama komutu vermenin yanı sıra, hücrelerin bölünüp çoğalmasına da neden oluyor. Bu durum böbrek ve kolorektal kanser gibi kanser türleriyle ilişkilendirilebilen sorunlara yol açabiliyor" dedi.

Gunter, "Aşırı kilolu olmak inflamasyona da yol açabilir. İnflamasyon da hücrelerde hasara yol açarak kanserli değişimlere neden olabilir" diye konuştu.

Çeşitli vitamin, mineral ve sağlıklı yağların yetersizliği bağışıklık sistemine zarar vererek kanser dahil bir dizi hastalığa yol açıyor. Peki takviyeler kanser riskini azaltabilir mi?

Prof. Dr. Marc Gunter, "Bazı vitaminlerin DNA hasarıyla savaşmakta önemli olduğunu biliyoruz ama takviye almanın sizi kansere karşı koruyabileceğine dair kesin bir kanıt yok" dedi.

Prof. Dr. Robert Thomas ise A ve E vitaminlerinin aşırı yüksek seviyesinin faydadan çok zarar getirebileceğini belirterek, "Normalde beslenme yoluyla bu vitaminlerin aşırı alımı neredeyse imkânsızdır ama konsantre tabletler için aynısı söyleyemiyoruz. Örneğin aşırı A veya E vitamininin, prostat ve akciğer kanserlerinin riskini artırdığını gösteren araştırmalar var. Çünkü bu antioksidanların 'kapatma tuşu' yok. O yüzden sağlıklı işleyiş için gerekli oksidatif dengeyi bozabiliyorlar" diye konuştu.

HAREKET ETMEK

Hareketsiz bir yaşam tarzı da inflamasyonu artırıp bağışıklık sistemimizin tepkilerini zayıflatarak kanserli hücrelerle mücadele etme yetisini azaltıyor.

Yeterince egzersiz yapmamayı kanserle ilişkilendiren birçok araştırma bulunuyor. Bedford Hastanesi'nden Prof. Dr. Robert Thomas, "Araştırmalar, meme kanserlerinin en az yüzde 15'iyle bağırsak kanserlerinin yüzde 40'ı düzenli egzersizle önlenebileceğini gösteriyor" dedi. 2019 yılında Medicine & Science in Sports & Exercise dergisinde yayımlanan bir değerlendirmede düzenli egzersiz yapmanın meme, mesane ve kolon başta olmak üzere sekiz farklı tür kanserin riskini yüzde 10-20 oranında azalttığı görüldü.

Haberin Devamı

2023'te Sydney Üniversitesi'nde yapılan bir diğer araştırmaya göre, çok kısa süreli (günde 4,5 dakika gibi) yoğun hareketler de kanser riskini yüzde 32'ye varan oranda azaltabiliyor. Burada yoğun hareketler derken çocuklarla koşup oynamaktan ağır alışveriş torbalarını taşımaya, soluk soluğa kalmaya yol açan her şey kastediliyor.

Thomas, "Egzersiz, kilo vermenize ve uyumanıza yardım etmenin yanı sıra vücudunuzda kanserle savaşma etkileri olan 180'den fazla kimyasal değişimi tetikler" dedi.

Egzersizin en önemli etkilerinden biri, hücrelerde kansere yol açan mutasyonlar gelişmesine yol açan inflamasyonu azaltması. Egzersiz ayrıca DNA hasarının tamirinde görev alan IL-6 gibi proteinlerin seviyesini yükseltip vücudun erken kanser hücrelerini tanıyıp onlara saldırma becerisini de iyileştiriyor.

Haberin Devamı

Aynı zamanda spor ve beslenme bilimleri uzmanı olan Thomas, "En önemli şey haftada üç kez terlemenize ve soluksuz kalmanıza yol açacak bir şey yapmak. Bunun sürdürülebilir olması için hoşunuza gidecek bir şey seçin" dedi.

Ne alakası var demeyin... Evinizdeki perdeler bile çok kritik bir rol oynuyor Sadece 1 ayda yarattığı fark inanılmaz

DAHA FAZLA SÜT İÇMEK

Süt içmek bağırsak kanseri riskini yüzde 20 azaltabiliyor. Oxford Üniversitesi'nde yapılan yeni bir araştırmaya göre, kalsiyum açısından zengin besinler tüketen kadınlarda hastalık riskinin daha düşük olduğu görüldü.

Bunun için günde 300 miligram (1 su bardağı sütte bulunan miktar) kalsiyum almak gerekiyor. Araştırmacılar kalsiyumun, kolondaki asitlere bağlanarak karsinojenik etkilerini azalttığını düşünüyor.

Haberin Devamı

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİ TÜKETMEMEK

Tütün dumanı solunumda görev yapan hücrelerdeki DNA'da hasara yol açan toksik kimyasallar içeriyor. Cancer Research UK verilerine göre, bu durum tüm kanser kaynaklı ölümlerin dörtte birinden fazlasına yol açıyor.

Londra'da bulunan The Royal Marsden Hastanesi'nde solunum uzmanı olarak görev yapan Dr. Richard Lee, "Sigara ve türün ürünleri, kontrol edebileceğiniz kanserlerin gelişimi bağlamında en büyük risklerden biridir. Eğer bugün sigara içmeyi bırakır ve 5 yıl boyunca da içmezseniz, ağzınızda, boğazınızda, gırtlağınızda ve mesanenizde kanser gelişme riski yüzde 50 azalır" dedi.

Blagden ise "15 yıl boyunca tütün ürünü tüketmezseniz, riskiniz hayatı boyunca hiç sigara içmemiş birininkine yaklaşır" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Düşük doz (günde 75 miligram) aspirin almak, kalbi ve beyni koruyabiliyor ancak temel maddesi olan salisilik asidin antioksidan ve antienflamatuar etkileri nedeniyle kolorektal, gırtlak ve mide kanserlerine karşı da koruyucu olabileceğini gösteren deliller mevcut. Ancak aspirin mide ülserine yol açıp kanama riskini de artırabilir. Bu nedenle düzenli kullanımdan önce doktorunuza danışmanız şart.

ALKOLDEN UZAK DURMAK

Alkol parçalandığında ortaya karsinojenik etkileri olan bir madde olan asetaldehit çıkıyor. Asetaldehit aynı zamanda vücudun DNA hasarının tamiri için gerekli besin maddelerini emme becerisini de engelliyor. Bu durum meme, karaciğer ve sindirim yolu kanserleriyle ilişkilendiriliyor.

Ancak araştırmalar, alkolü bırakmanın kanser riskini ciddi anlamda azalttığını gösteriyor.

Örneğin 2018'de yapılan bir çalışmada, alkolü 1 ay bırakan gönüllülerin yüzde 90'ının kanında, kanserle ilişkili büyüme faktörlerinin miktarında "hızlı bir azalma" kaydedildi.

Ne alakası var demeyin... Evinizdeki perdeler bile çok kritik bir rol oynuyor Sadece 1 ayda yarattığı fark inanılmaz

IŞIĞI GEÇİRMEYEN KOYU RENK PERDELER KULLANMAK

Gece saatlerinde maruz kalınan ışık vücudumuzun sirkadiyen ritmini yani uyku-uyanıklık döngüsünü bozuyor. Bu durum uykumuzu getirmenin yanı sıra kanserle savaşan bir hormon olan melatoninin üretimini baskılıyor. Biyolojik saatin bozulması DNA hasarının tamirine bağışıklık sisteminin fonksiyonuna ket vurup hormonları bozabiliyor. Bütün bunlar kanserin önlenmesinde önemli rol oynuyor.

Londra'da bir hastanede görev yapan nöroloji uzmanı Dr. Guy Leschziner, "Farkında olmayabilirsiniz ancak sokak ışıklarının ve teknolojik cihazların yol açtığı ısı kirliliği, vücut saatinizi bu şekilde etkileyebilir" dedi.

2010 yılında Environmental Health Perspectives dergisinde yayımlanan bir araştırmada, uzun süre boyunca yüksek düzeyde gece ışık kirliliğine maruz kalan kadınlarda meme kanseri gelişme olasılığının yüzde 30-50 daha yüksek olduğu görüldü.

Daily Mail'e konuşan Leschziner, "Işığı geçirmeyen perdeler takmak, bölünmeden gece uykusu uyumaya yardımcı yollardan biridir" derken elektronik cihazların yatak odasına alınmaması tavsiyesinde bulundu.

KIŞIN BİLE GÜNEŞ KREMİ KULLANMAK

Dermatolog Dr. Charles Archer, "Güneş yanıklarına yol açan UVB ışınlarının etkisiyle yanma ihtimali kışın çok daha düşük. Ancak yine de cildin, cilt kanserine yol açan UVA ışınlarına karşı korunması gerekiyor. Çünkü UVA ışınları yıl boyunca bulutların ve camın ötesine geçebiliyor" dedi.

Archer, "Melanoma vakalarının yüzde 90'ının güneşten korunma yoluyla önlenebileceği tahmin ediliyor" derken yüze ve boyna bozuk para büyüklüğünde güneş kremi sürmeyi, dış mekanda kremi 2 saatte bir tekrarlamayı tavsiye etti.

Prof. Dr. Marc Gunter, "D vitamini bağışıklık sisteminin desteklenmesinde önemli bir rol oynuyor ancak kanser karşısındaki rolü konusunda açık bir uzlaşı yok" dedi. Araştırmalar şimdilik D vitamini takviyelerinin kanseri önlemekteki rolünü kanıtlayabilmiş değil.

Ancak D vitamininin melanoma üzerindeki etkilerini araştıran Prof. Dr. Angus Dalgleish, takviye alımını destekliyor. Dalgleish, kan testi yaptırıp D vitamini seviyelerini ölçtürmeyi ve gerekiyorsa yıl boyunca takviye almayı tavsiye etti.

Dalgleish, "Kanındaki D vitamini seviyesi 75nmol/l ve altında olan herkese yazın 50 mcg, kışın 100 mcg D vitamini takviyesi öneririm" diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!