AK Partili Erkan: Polis ile vatandaşı karşı karşıya getirmek aymazlıktır

AK Parti Kırşehir Milletvekili Necmettin Erkan, Ekrem İmamoğlu dahil 106 kişiye yönelik başlatılan soruşturmaya ilişkin açıklama yaptı.
Soruşturmalara ilişkin değerlendirme yapmanın siyasetin değil hukukun işi olduğunu vurgulayan Erkan, yaptığı yazılı açıklamada özetle şunları kaydetti: “Her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bu konudaki en net açıklamayı, Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç yapmış ve hukuki sürecin titizlikle yürütüldüğünü belirtmiştir. Sayın Bakan, Ekrem İmamoğlu soruşturmasında; MASAK raporları, vergi uzmanlarının incelemeleri ve tanık beyanları ile daha bir çok delilin bulunduğunu ifade etmiştir. Burada hukuka güvenmek gerekmektedir. Soruşturmalara ilişkin değerlendirme yapmak, siyasetin değil hukukun işi olduğunu unutmamak gerekir. Bu konudaki nihai kararı hukuk verecek ve kamuoyunu da aydınlatacaktır. Bu konuda herkesin, müsterih olması gerekmektedir. Konunun hukuki boyutu bu şekildedir.

‘MESELEYE SİYASİ DEĞİL HUKUK GÖZÜYLE BAKILMALI’

Meseleye siyasi açıdan bakanları, soruşturmaları bahane ederek konuyu başka bir boyuta taşımak isteyenlerin dikkatli olması gerekmektedir. Hele hele siyasi sorumluluk taşıyanların, soruşturmaların arkasına sığınarak, gölgelerin ardından sokak çağrıları yapması kabul edilebilecek bir şey değildir. Polis ile vatandaşı karşı karşıya getirmek, dahası üniversitelerde gencecik çocukları tahrik etmek, onları siyasi ikballeri adına ateşe sürmek en hafif tabiriyle aymazlıktır. Hele bir de klavyelerin ardına saklananların, siyaset sorumsuzlarının soruşturmalara ilişkin ‘darbe’ ithamları var ki bu çok tehlikeli bir yaklaşımdır. Herkes aklını başına alıp, meseleye siyasi değil, hukuk gözlüğüyle bakması gerekmektedir. Bu ithamlarda bulananlar, darbe nasıl yapılır çok iyi bilirler. Onun sorusunu bize değil, aynaya dönüp kendilerine sormaları gerekir.

‘KİMSE SİYASETİ KENDİ EKSENİNDEN ÇIKARMAK İSTEMESİN’

Kimse kusura bakmasın. Dün meydanlarda ahkam kesenler, tabiri caizse meydan okuyanlar, ‘ben yaptım oldu’ diyenler başları sıkıştığında sokaktan medet ummaktadır. Ayıptır, yazıktır. Kimse, siyaseti kendi ekseninden çıkarmak istemesin. Kimse, Türkiye’nin ikbaline ve istiklaline göz dikenlerin gazına gelerek taşeronluğa soyunmasın. Böyle bir niyetleri varsa da önce kendi evlerine baksın. Eğer bir şey yapılacaksa; gerçek CHP’lilerin, partilerini emanet ettikleri makamları, hırsları uğruna hiçe sayan bu yönetici güruhtan kurtarması gerekmektedir. Anlıyoruz ki bunlar, CHP’yi siyaset sahnesinden silmeye, Atatürk’ün partisini yok etmeye çalışmaktadır. Kimse yargılanamaz değildir. Bağımsız yargıya güvenmemiz gerekmektedir.”