Güncelleme Tarihi:
* İlk olarak Arasta AVM ile başlamak istiyorum. İçerisinde bulunduğumuz Arasta AVM’yi yapmaya nasıl karar verdiniz?
Belediyenin görevi kamu hizmeti olarak sadece altyapı ve üst yapı inşa etmek değil. Doğumdan ölüme, gencinden yaşlısına, engelli bireylerden kadınlara, çocuklardan ailelere kadar herkese her türlü imkânı sunmanız gerekiyor. Yeni belediye başkanı olduğum zamanlarda gençlerden, ‘Sincan’da oturacak ve sosyalleşecek yer bulamıyoruz. Başka yerlere gitmek zorunda kalıyoruz’ şeklinde talepler geliyordu. Baktığınız zaman belediyenin AVM yaptığı bir örnek yok. Öncesinde birisi yapsın destekleyelim dedik. Baktık giren olmuyor bir formül bulup giriştik. Buranın mülkiyeti bizde değildi, mülkiyetini almak için çok uğraştık. Şehrin ortasında çok değerli bir alan. Emsali yüksek tutmadık ki şehrin göbeğinde burayı büyük bina kitlelerine boğmayalım diye. Düşük emsalle, güzel bir proje nasıl çıkar diye uzun bir süre çalıştık. Sonra belli projeler arasında seçim yaparak, böyle bir projeyi uygulamaya karar verdik. Kat karşılığı yaptığımız için de cebimizden para çıkmadı.
Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan, Hürriyet Ankara Haber Koordinatörü Murat Yılmaz’ın sorularını yanıtladı.
YENİ ENERJİ GÜZERGÂHI
* İçerisinde neler yer alıyor?
Sincan’ın otopark sorununu çözmek için altında 700 araçlık bir otopark oluşturduk. Üst tarafta avlu tipinde bir çarşı, ortasında her türlü etkinliğin yapılabileceği bir meydan bulunuyor. Özellikle yaz akşamları çok daha farklı olacak. İşletmeler geldiler, açtılar. Hâlâ da açmaya devam ediyorlar. Şehrin yeni bir cazibe merkezi oldu burası. Sincanlıların dışarı gitmesini bırakın dışarıdakiler artık Sincan’a gelmeye başladı. Biz bu projeye başladıktan bir süre sonra başkaları bu tür projelere giriştiler. Devamı da gelecek gibi görünüyor. Çünkü Ankara’nın yeni enerji güzergâhı Sincan.
* Enerjiden kastınız nedir?
Ankara’nın en büyük enerji dalgasını sembolize eden şehir şu anda Sincan. Ankara’nın sanayi merkezi. Ankara ihracatının 3’te 2’sine yakınını buradaki organize sanayi bölgelerimiz yapıyor. Buraya yurt dışından, yurt içinden heyetler geliyor, alışveriş, ithalat, ihracat için çeşitli iş görüşmeleri yapılıyor. Müthiş bir trafik var. İnsan kaynağı açısından 120 bin civarında 18 yaş grubu gencimiz var. Yani bu şehirdeki dinamizmi düşünün. Genç şehri Sincan. Ankara’nın en hareketli, en fazla nüfus artışının olduğu, en fazla sanayi alanını kapsayan ve yeni sanayi alanlarının arandığı bir yer. Ankara’nın kaçınılmaz geleceği Sincan. Şehrin bu tarafa büyüdüğü zaten her anlamda belli. Dolayısıyla Sincan’ın hikâyesi yeni başlıyor. 600-700 bin nüfusumuz var. En büyük alana sahip metropol ilçe biziz. Baktığınız zaman bizim ölçülerimizdeki diğer metropol ilçeler neredeyse doğal sınırlarına ulaştılar ama biz yeni başlıyoruz.
* Genç nüfus fazla dediniz. Onlara sağlanan imkânlarınız ne durumda?
Gençlere yönelik çok fazla yatırımımız var. 12 tane millet kıraathanemiz var. Sürekli geziyor ve gençlerle bir araya geliyorum. Mahallelerde beş tane kreşimizi açtık. Talep var, sayısını artıracağız. Anne çocuk oyun evleri, bebek kütüphaneleri var. Gençlik merkezlerimiz var. 80’in üzerinde kursumuz var. 30 farklı branşta her yaştan kişiye kurs veriyoruz. Yüzme havuzlarımızı açtık çok talep var. Sincan Müzik Akademisi’ni açtık. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi iş birliğiyle üç yıl eğitim vererek sanatçı yetiştiriyoruz. Sincan Gastro Akademi’de geleceğin şeflerini yetiştiriyoruz. Kitap Kafe’mizi de kazandırdık hem eğitim hem de keyifli vakit geçirme imkânı sunuyor. Tesislerimizle ve hizmetlerimizle hem gençlere hem de toplumun her kesimine imkân sunuyoruz. Sincan’ın dinamik yapısına hizmet ediyoruz.
* Sıfır atık çalışmalarınızla da dikkat çekiyorsunuz. Eko Çiftlik Sıfır Atık Eğitim Merkezi’ni kurmuştunuz. Biz de daha önce gezme ve görme imkânı bulmuştuk. Bu alandaki çalışmalar nasıl gidiyor?
Sıfır atık alanında ödüllü bir belediyeyiz. Eko Çiftlik Sıfır Atık Eğitim Merkezi’nde çocuklara ve gençlere eğitim veriyoruz. Birçok okulun bahçesine mini kompost sistemleri kurduk. Çocuklar atıklardan kendileri gübre üretiyorlar. Eve gidiyor ve annesine diyor; ‘Bu atığı ayrı atmamız lazım.’ Böyle bir bilinç oluşuyor. Atık yağları gidip teslim alıyoruz karşılığında temizlik malzemesi vererek teşvik ediyoruz. Şimdi yeni başlayacağız; pet atıklardan kumaş da üreteceğiz.
* Sahipsiz sokak hayvanları konusu sürekli gündemde. Yıllar önce de konuşmuştuk. Polatlar Sokak Hayvanları Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi, hayvan ambulansları, mama üretimi gibi farklı hizmetlerle bu alanda erkenden işe başlamıştınız? Bazı belediyeler ise yeni yeni çalışmalar yapıyor. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sahipsiz sokak hayvanları için beş yıl önce çok ciddi bir yatırım yapmıştık. Diğer belediyeler bunu duyunca gülüyorlardı bize. ‘Kimsenin para harcamadığı bu alana siz niye bu kadar para harcıyorsunuz, yatırım yapıyorsunuz’ deniliyordu. Şimdi fark ettiler ki çok geri kalmışlar. Apar topar çalışıyorlar ama artık atı alan Üsküdar’ı geçti. Hızlı hareket etmek gerekiyor.
* Sosyal belediyecilik alanında neler yapıyorsunuz?
10 binin üzerinde ailemize Sincan Kart verdik. Yüklemeler yapıyoruz, istedikleri yerden alışverişlerini yapabiliyorlar. Yarım Elma Hayır Çarşı’mız var. Sıfır eşyalar, giyim, ayakkabı, oyuncak, gelinlik, damatlık, gıda, temizlik her şey var. İhtiyaç sahipleri gelip bir mağazadan alışveriş yapıyormuş gibi beğenerek, seçerek alıyor. Eşya yardımımız ve yakacak yardımımız var. Her gün on binlerce çorba dağıtıyoruz. Aşevimizden bin 500 haneye iki öğün yemek ulaştırıyoruz.
SİNCAN PARK İÇİN 15 BİN KAMYON TOPRAK GETİRDİK
* Sincan Park’ı hizmete açarak ilçeye kazandırdınız. Çok büyük bir alana sahip. Yapım hikâyesiyle de dikkat çekiyor. Çıkış noktası nasıl oldu?
Sincan Park’ın olduğu alan bataklıktı. Çay akıyordu, sineklerin, vektörlerin ürediği, kokunun yayıldığı bir alan olduğu için çevre sakinlerinin çok muzdarip olduğu bir yerdi. Bize defalarca rahatsızlıkla ilgili şikâyetler geliyordu ama doğrudan orada herhangi bir yetkimiz yoktu. Farklı kurumların sorumluluğunda olduğu için netice alamıyorduk. Vatandaş da yetki ayrımını bilmediği için bize iletiyordu. Biz de ilgili yerlere iletiyorduk. Baktık olacak gibi değil, bu işe girmemiz lazım dedim. O dönem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı’mız Murat Kurum’a giderek durumu anlattım destek istedim. Tahsisini belediyemize yaptılar. Toplam alanı 700 dönümdü. Zemini ıslah edip bataklığı kurutup bir cennet bahçesine dönüştürme hayalimiz var ama maliyetli de işti. Alt taraf, asıl balçığın, masrafın yoğun olduğu bölge ıslah edilmeyi ve dönüştürülmeyi bekliyordu. Bir cesaret örneği gösterdik giriştik. Projesi çıktı. Bakanımız Sayın Murat Kurum bize şöyle bir yardımda da bulundu. Ben gidip para istemeyi seven birisi değilim. Çünkü hazır para kolaydır. Ama ben bir projeyle gittiğim zaman özellikle proje kendi içinde finansını da üretiyorsa olumlu sonuçlanıyor. Bu alanı ikiye ayırdık. Bakanımıza ‘üst taraftaki alana bir imar planı yapabilir miyiz?’ dedik. ‘Yaparız’ yanıtı aldık. Orada zemin etütleri yapıldı. Bakanımız, ‘Buradaki gelirin bir kısmını size verelim siz de bunu projenize harcayın’ dedi. Allah razı olsun. Projemizi karşılayacak bir kaynak oluştu. 3’te 1’ine denk gelecek gelir sağlandı geri kalanını da biz hallettik.
* Park içinde neler yaptınız?
15 bin kamyon toprak getirerek zemin oluşturduk. 20 binin üzerinde ağaç diktik. Bunların 6-7 bini büyük ağaç, diğerleri 4-5 sene sonra yetişecek. 700 tane meyve ağacı diktik. Gençler ve çocuklar için de cazip olsun diye 5 bin metrekare Türkiye’nin de en büyük yekpare çocuk oyun alanını kazandırdık. 70’ten fazla oyun grubu vardı içerisinde. İlk sene inanılmaz talep oldu. Bunun gibi bir tane daha alan yapacağız. 2 kilometreden uzun yürüyüş yolu var. Bisiklet yolu, fayton yolu var. Spor alanları, tenis kortları, halı sahalar, voleybol ve basketbol sahaları var. Bu arada dediler ki; ‘Sen burayı yapıyorsun ama buranın sulaması için ayda yaklaşık 1.5 milyon lira su parası verirsin.’ Bunu nasıl yaparız diye düşündük ve akıllı sulama sistemi kurduk. Devirdaim sistemiyle suya bir kuruş para vermiyoruz. Akıllı aydınlatma sistemimiz var güneşe göre kendini ayarlıyor. Otomasyon sistemi ile koca park için bir kişi düğmeye basarak sulama ve aydınlatma sistemini kullanıyor. Bir kişi idare edebiliyor. Yenikent çok yakın olduğu için bütün Yenikent yaz akşamlarında artık oraya taşınıyor. Sincan’ın her yerinden oraya gidenler oluyor. Oranın içine farklı fonksiyonlar da ekleyeceğiz. Mangal alanını da bahara hazırlıyoruz. Mangalı ortak alanlardan biraz daha soyutlanmış bir yere yaptık ki dumandan insanlar rahatsız olmasın. Mesela iki tane halı saha var ama baktık yetmiyor, çimenlik alanlara minyatür kaleler koyduk. Çocuklar istediği yerde oynasın istedik. Bu park inanıyorum ki ilerleyen yıllarda daha çok sahiplenilecek. Bölgeye de değer kattı. Yenikent’in gelişimini destekliyor. Yatırımcılar da buraya geliyor insanlar oturmak için tercih ediyor. Böyle bir boyutu da var.
TOPLU TAŞIMA İLE İLGİLİ BEKLENTİ YÜKSEK
* Büyüyen bir Sincan’dan bahsederken nüfusa yönelik ulaşım başta olmak üzere tüm hizmetlerin de sağlanması gerekiyor. Siz şu anda Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Sincan’a yönelik hizmetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin diğer metropolleri bir tarafa Sincan’ı bir tarafa koyup değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Biz Keçiören, Çankaya, Yenimahalle’yle ya da başka ilçelerle aynı kategoriye tabi tutulamayız. Çünkü onların pek çoğu doğal sınırlarına ulaşmış ve belki geçmiş on yıllar boyunca birtakım eksikleri giderilmiş. Ama Sincan büyüyor ve ileriye doğru gidiyor. İlçelerin nüfusları azalıyor bizde artış var. Ankara’nın nüfus artışının 3’te 2’si Sincan’da. İstanbul’da büyük deprem konuşuluyor daha güvenli olsun diye firmalar buraya merkezlerini taşıyor, fabrikalar geliyor. Burada arazi de geniş. Bizim yüz ölçümümüz Etimesgut’un 6 katı. Bizde 5 tane OSB var. Yüz binlerce çalışan var. Sincan’daki hareketliliğe böyle bakılması gerekiyor. Farklı şekilde ele alınması gerekiyor. Toplu taşıma ile ilgili beklenti yüksek. Mevcut otobüslerin yetersiz olduğu şikâyetlerini alıyoruz. Trafik konusunda Yenikent’e girilemiyor, çıkılamıyor. Yenikent artık tek boğazlı olmasından dolayı trafik ızdırap haline dönüştü, özellikle mesai saatlerinde sıkıntı büyük. Orayı çözecek bir yol projesinin imar planlarını yıllar önce yaptık, hazır. Temelli’den gelip Kahramankazan’a bağlanan yolda askeriyeyi geçtikten sonraki kısımda Ayaş Yolu’na alternatif bir yol hazır. Dere viyadükle geçilecek 7 kilometreye yakın bir yol Ayaş Yolu’na bağlanacak. Cezaevi de orada yerleşim de var. Artık bağlantılı alternatif bir yol şart.
* Başkentray’ın da Yenikent’e uzatılması projesi vardı. Yetki sizde değil ama takip ediyor musunuz?
Çalışmalar devam ediyor. Bu yıl sonu veya önümüzdeki yılbaşı itibarıyla yük trenleri için de açılan yolda Başkentray’ın da gidip gelmesinin sağlanması planlanıyor. Bu arada Törekent’ten metronun da uzatılması gerektiğini söylüyoruz. Şu ana kadar bir gelişme olmadı. Bir an önce başlatılması gerekiyor.
* Sizin Eskişehir Yolu aksında da Saraycık tarafından bağlantılara ihtiyacınız var gibi. Bu alanda neler yapılabilir?
Sincan’ı merkezden Eskişehir Yolu’na bağlayacak yol güzergâhı var hazır. Stabilize olarak duruyor. Saraycık ve Bağlıca üzerinden otobana bağlayan bir yol daha var onun da açılması bekleniyor. Bir de ayrıca Cimşit’i de Yenikent’e bağlayan bir yol planı var. Bunlar hayata geçirilirse Sincan’a nefes aldırır. Sadece Sincan’a da değil Ankara’nın o aksındaki birçok sürücüye alternatif yollar olur.
VATANDAŞLA ARAMIZDA DUVARLAR YOK
* Siz çok gezen birisiniz. Sincan’daki sahanın yansıması, vatandaşların size bakışı nasıl?
Sıcak bir yaklaşımda olduğumuz için vatandaşlar her şeyini konuşabileceği biri olarak görüyor. Çarşıda, dükkânda, parkta, sokakta, okulda, pazarda halkla iç içeyiz, her yerdeyiz. Siz vatandaşa eğer o samimiyeti vermezseniz insanlar sizin yanınıza gelmeye cesaret edemez. Yani herkes şunu söyleyebiliyor; başkasının çok abes karşılayabileceği bir konu bile olsa gider Murat Başkan’la konuşabilirim. Bunun için vatandaşla aramızda duvarlar yok.