Hayaller Paris gerçekler Ankara

Başkentteki bisiklet kullanıcıları, kent genelinde bisiklet kültürünün geliştirilmesi, yeni bisiklet yollarının yapılması ve mevcut altyapının iyileştirilmesi için Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne (ABB) acilen harekete geçilmesi yönünde çağrıda bulundu. ABB’nin ilk olarak Şubat 2020’de hayata geçirdiği “Bisiklet Yolu” projesinin sürdürülebilirlik noktasında yetersiz kaldığını kaydeden bisikletliler, “Avrupa’da ‘15 dakikalık şehirler’ kavramı var. Bir noktadan bir noktaya 15 dakikada ulaşmanız gerekiyor ve bunu uyguladılar. Biz bunu bugün Ankara için düşünüyoruz” dedi. Hürriyet Ankara’ya konuşan bisiklet kullanıcıları Nihan Lafcı ve Ekin Alpagut, şunları söyledi:

BİSİKLET YOLLARI TAKİP EDİLMELİ

Nihan Lafcı: “2019’daki yerel seçimlerden sonra bisiklet kullanımının yaygınlaştırılması adına aslında çok güzel birtakım girişimler oldu. Bunlardan bir tanesi de Sayın Mansur Yavaş’ın söylediği ‘Ankara’yı bisikletin başkenti yapacağız’ sözüydü. Bunun üzerine çok keyifli projeler başladı fakat yıl 2025 ve biz ne yazık ki bu projelerin küçük bir kısmının hayata geçirilebildiğini görmekteyiz. Artık metrolarda bisikletlerimizi taşıyabiliyoruz. Otobüslerin önündeki taşıma aparatları hayata geçirildi. EGO Genel Müdürlüğü de bisiklet yollarıyla ilgili çalışmalar yaptı ve bir bisiklet kampüsü hayata geçirildi. Bu tarz girişimler var ama geliştirme noktasında eksiklikler mevcut. Öte yandan var olan bisiklet yollarının da gözden geçirilmesi, takip edilmesi gerekiyor. Örneğin, Beşevler Ankaray durağıyla Milli Kütüphane hattını birbirine bağlayan yaklaşık 2.5 kilometrelik bir bisiklet yolu var. Işıklandırılması düzgün yapılmış bir yol ama içerisine son derece müdahale edilmiş. Bisiklet yolunun Beşevler girişi uzun zamandır sorunlu. İnşaat alanından bisiklet yoluna bırakılan engeller bulunuyor ya da araçlar park ediyor. Özellikle çöp konteynerleri de bisiklet yolunun içerisinde bulunuyor. Bu da bizler için bir engel. Eser Parkı’nda Umut Gündüz Bisiklet Yolu’nda bulunan bisiklet sayacı da bazen çalışıyor bazen çalışmıyor bunun da düzelmesi gerekiyor. Öte yandan, normalde bisiklet yollarının mavi boyayla boyanmaması lazım. Hava sıcaklığı düştüğünde buzlanma veya yağış olduğunda bisiklet kullanıcılarını yanıltabilir. Kullanılan boyadan mıdır bilmiyoruz ama bisikletler zaman zaman kayabiliyor.”

Bisiklet yolunda beton bariyerler dağınık dururken çöp konteynerleri de engel oluşturuyor.

YARIM ŞERİTTE KALMAYA ÇALIŞIYORUZ

Ekin Alpagut: “ABB geçtiğimiz yıllarda bir bisiklet projesi hayata geçirdi. Üzerinden yıllar geçti ve o gün yapılmış olan bisiklet yollarını kullanıyoruz. Önemli olan projelerin sürdürülebilir olması. Avrupa’ya baktığımızda, pandemi ve sonrasında Fransa, Almanya, İngiltere gibi ülkelerin bisikleti ulaşıma nasıl entegre ettiğini görüyoruz. Bir dönem bizim gibi şehirleri otomobillerle boğulmuş ülkelerde çok radikal kararlar alarak bu durumu değiştirdiler ve insanları teşvik ettiler. Örneğin, Fransa’nın Paris kenti. Paris Belediye Başkanı’nın değişmesiyle çok radikal bir şekilde bisikletin topluma ulaşması sağlandı. Avrupa’da ‘15 dakikalık şehirler’ kavramı var. Bir noktadan bir noktaya 15 dakikada ulaşmanız gerekiyor ve bunu uyguladılar. Biz bunu bugün Ankara için düşünüyoruz. Özel otomobile boğulmuş bir şehirde, arabayla bir noktadan diğerine yarım saatte gittiğiniz bir destinasyonu toplu taşıma ile gidemiyorsunuz. Bunun olmaması gerekiyor. Önceki dönemlere göre Sayın Mansur Yavaş döneminde ciddi adımlar atıldı ama ne yazık ki sürdürülme noktasında yetersiz kalındı. Bisiklet yolları yapamıyorsak, o zaman trafiğe müdahale edilmeli, hız sınırı düşürülmeli ve toplum bilinçlendirilmeli. Bunlar maliyet gerektiren konular değil. Trafiğe entegrasyon konusuna da dikkat çekmek istiyorum. Ankara’nın çoğu yolunda üçer şerit kullanılmakta. En sağ şerit ne yazık ki genellikle otopark olarak kullanılıyor. Kanunda bisikletin sağ şeridin hakkı olduğu yazıyor. Dolayısıyla kaldırımdan gitmemiz gibi bir şey söz konusu olamaz. Park eden araçlardan ötürü de neredeyse bizlere yarım şerit kalıyor. O yarım şerit içerisinde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Bilgisayar oyunu oynar gibi adrenalin yüklü bir yolculuğumuz var.”