Etiyle sütüyle 300 milyon dolarlık katkı

Güncelleme Tarihi:

Etiyle sütüyle 300 milyon dolarlık katkı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2025 14:35

Sincan Hayvancılık Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Birol Mermer, “27 bin besi 8 bin süt hayvanı olmak üzere toplamda 35 bin hayvanımız mevcut. Bu bölge eti ile sütü ile yıllık 300 milyon dolar katkı sağlıyor. Ankara ekonomisine katkımız büyük. Burası bireysel işletmelerden oluşuyor ama tek çatı halinde baktığınızda Sincan Hayvancılık Bölgesi 35 bin hayvanla aslında Türkiye’nin en büyük çiftliği” dedi.

Haberin Devamı

Etiyle sütüyle 300 milyon dolarlık katkı

Hürriyet Gazetesi’nin başkent Ankara’ya özel sayfalarındaki “KENT SOHBETLERİ” devam ediyor. “KENT SOHBETLERİ”nin bugünkü konuğu Sincan Hayvancılık Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Birol Mermer oldu. Mermer ile bölgedeki faaliyetleri, hayvancılığı, süt üretimini, fiyatları ve projeleri konuştuk.

* Sincan Hayvancılık Bölgesi’nin hikâyesi nasıl başladı?

Geçmişte Etimesgut Bağlıca bölgesinde hayvancılık yapıyorduk. Orada biliyorsunuz Başkent Üniversitesi de bulunuyor. Şehirleşme ile beraber bölge değişirken hayvancılık işimizi devam ettirmek istedik. 5-6 arkadaş bir araya geldik. 2000’li yıllarda vizyon bir proje ortaya koyduk. Devlet büyüklerimize anlattık. Sincan’da buranın arazi tahsisi bize Bakanlar Kurulu kararıyla ücreti karşılığında 2001’de yapıldı. 2 bin 865 metrekare araziye sahibiz. 2010’da ilk kazmayı vurduk. 147 parseli damızlık sığır işletmesi için 86 parseli de kasaplık sığır işletmesi için belirledik. Öncelikle Sincan ve Etimesgut’ta işletmesi kapanan arkadaşları davet ettik. Kooperatifimizi kurduk üye olarak aldık. Kuralar çekildi kimin besi kimin süt hayvancılığı yapacağı belirlendi. O günden bugüne bölgemizi bu aşamaya getirdik.

Haberin Devamı

Etiyle sütüyle 300 milyon dolarlık katkı

* Şu anda neler yapılıyor?

27 bin besi 8 bin süt hayvanı olmak üzere toplamda 35 bin hayvanımız mevcut. Doluluk oranımız yüzde 70. Bölgede 250 kişiye istihdam sağlıyoruz. Hedefimiz toplam hayvan sayısını 50 bine çıkarmak. 50 binin üzerine de çıkabiliriz ama ilk hedefimiz 50 bin. Sadece hayvancılık işletmeleri değil süt fabrikası kurmak için de anlaşmamızı yaptık, belediyede ruhsat aşamasında. Hemen kazma vurularak yapılacak. Mezbahane, et işleme ve paketleme tesisi yapacağız. Onun da anlaşmasını yaptık. Yem fabrikası için görüşmelerimiz devam ediyor inşallah onu da en kısa zamanda sonuçlandırarak hayata geçireceğiz. Bunlar bu bölgenin ve hayvancılığın olmazsa olmazları. Et ve süt için maliyeti de düşürecek. Tüketiciye de olumlu yansıyacak. 3 megavatlık elektrik üretimi yapan biyogaz tesisimiz çalışıyor. Hayvanlardan çıkan gübreyi oraya sevk ederek enerjiye dönüştürüyoruz. 50 bin hayvan kapasitesine çıktığımızda biyogaz tesisimizin de kapasitesini artırarak 6 megavata çıkaracağız.

Haberin Devamı

* Bölgenin Ankara’ya katma değeri ne kadar?

Bu bölge eti ile sütü ile yıllık 300 milyon dolar katkı sağlıyor. Ankara ekonomisine katkımız büyük. Burası bireysel işletmelerden oluşuyor ama tek çatı halinde baktığınızda Sincan Hayvancılık Bölgesi 35 bin hayvanla aslında Türkiye’nin en büyük çiftliği. Arazinin bir ucundan diğer ucu 7 kilometre. İçerisinde 45 kilometre yol var. Etrafımızdaki köylere de katkımız çok. Üreticiden yıllık 25-30 bin ton mısır silajı alıyoruz. Bir o kadar da saman balyası alıyoruz.

ABB’YE ALTYAPI ÇAĞRISI

* Yerel yönetimler başta olmak üzere diğer kurumlarla aranız nasıl? Beklediğiniz hizmetleri alabiliyor musunuz?

Ben önceki Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) başkanlarımıza, mevcuttaki belediye başkanımıza, ilçe belediye başkanlarımıza hep şunu söylemiştim; “Biz para istemiyoruz. Bize temel hizmetleri verin. Bize kanalizasyon ve yağmur suyu sistemi desteği verin, asfaltımızı atın.” Bizim paramız var. Bize devletimiz Ziraat Bankası’ndan kredi veriyor. Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan ile Tarım ve Orman Bakanı’mız İbrahim Yumaklı’ya bu noktada çok teşekkür ediyoruz. Gerçekten işletmelere bu anlamda destek çok. Yerel hizmet anlamında ABB ile daha çok muhatap oluyoruz. Maalesef bizim altyapımız yok. ABB Meclisi’nden “Kentte hayvancılığa katkı sağlayan Sincan Hayvancılık Bölgesi’nin altyapısı ABB tarafından bedelsiz yapılır” diye çıkan Meclis kararımız var. Ancak şu anda kanalizasyon ve yağmur suyunun gideceği altyapımız yok. En büyük eksikliğimiz altyapımızın yapılmaması. Geçenlerde ASKİ Genel Müdür Yardımcısı da geldi. Tatlar Atık Su Arıtma Tesisi’nin kapasitesini artırmak için buradan hat geçireceklerini söylediler. Ben kendilerine altyapı talebimiz olduğunu söyledim. Yardımcı olmak için raporları ve dosyaları istediler verdik ancak haber çıkmadı bekliyoruz. Kesinlikle yanlış anlaşılmasın, siyasi olarak hiçbir şey konuşmuyorum ama biz ABB’den istediğimiz hizmeti göremedik. Niyetim kötülemek değil. Ben buradaki üretici arkadaşlarım için hakkımız olanı istiyorum.

Haberin Devamı

Etiyle sütüyle 300 milyon dolarlık katkı

AMERİKA’DA EĞİTİM ALAN VE BURADA ÜRETİCİLİK YAPANLAR VAR

* Hayvancılık teşvik edilen bir alan. Özellikle genç ve kadın girişimcilere yönelik de destekler oluyor. Sizin yapınızda da böyle örnekler var mı?

Kadın girişimci var. Amerika’da eğitim almış, yüksek lisans yapmış gelmiş burada süt ve besi işletmesi olan genç arkadaşlarımız var. Buranın en genci oğlum Efecan. 22 yaşında hem işletme okuyor hem hayvancılık yapıyor. Türkiye’nin birçok yerindeki genç arkadaşlara da karşılıksız proje desteği verdik. Yeter ki bu işi yapsınlar ve devam ettirsinler. Ankara Üniversitesi’nden bir hocamız öğrencilerini getirmişti. 50 kişiydiler. “Kaç kişi bu işi yapacak” diye sordum. 5 kişi çıkmadı. Kimisi kamuya girmek istediğini kimisi özel sektörü düşündüğünü söyledi. Yarın bir et üretim tesisine girdiklerinde alacakları ücret belki de aylık 50 bin lira. Ama hayvancılık yapsalar belki 50 bini bir günde kazanacaklar. Herkes kolay iş istiyor maalesef. Bu arada bölgemizin imar planında eğitim alanı olarak ayırdığımız Veterinerlik Fakültesi’nin bir kolunun yer alabileceği yerimiz de var.

Haberin Devamı

* Yurt dışından hayvan ithalatı, et ve süt fiyatları hep gündemde olan konular. Sektör temsilcisi olarak baktığınızda hem üretici hem tüketici açısından hayvancılık için neler yapılmalı?

Bence bunun planlamalarını iyi yapmamız lazım. Köklü bir sonuç için de bu hemen 1-2 yılda çözülmez. En az 3-5 yıl bu işin üzerinde radikal ciddi kararlar alınması lazım. Tarım Bakanı’mız ve bürokratlarımız bu işi çok güzel anlatmalılar. Evet belki vatandaş 3 yıl eti ve sütü pahalıya tüketebilir ama 3 yıldan sonra hayvan varlığımızı yükselttiğimizde o zaman vatandaş ucuza eti de sütü de alabilir. 1 kilo etin şu an maliyeti 400 TL. 2001’de Türkiye’de kişi başı yıllık 6 kilo et tüketimi vardı bugünse 16 kiloya çıkmış. Biz de yine az, Amerika’da 45-50 kilo. Avrupa 40’lar civarında. Protein kaynağı et ve süt, insan gelişiminde çok önem arz ediyor. Süt için Ulusal Süt Konseyi’nin fiyatı 1 litre için 17.15 lira. Devlet desteğiyle beraber bu 18.15 lira oluyor. Üreticimiz 17 liraya mal ediyor. Üreticinin kazanması için bu 25 liranın altında olmamalı. Üretici para kazansa ineğini de kestirmez. Et tüketiminde nüfusumuz 85 milyon olarak belirtiliyor ama bu ülkeye gelen 25 milyon turist de otellerde et tüketiyor. Ortalama nüfusu 100 milyon olarak alırsak, 16 kilo et tüketimi dersek 1 milyon 600 bin ton et yapar. Bu bize her yıl 4.5 milyon dananın besi işletmelerinde her zaman hazır halde olması gerektiğini gösteriyor.

Haberin Devamı

* 250 kişiyi istihdam ettiğinizi söylediniz. Hayvancılıkta çalıştıracak eleman sıkıntısı da sık sık dile getiriliyor. Özbek ve Afganların bu işi daha çok yaptığı söyleniyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Özbekler ve Afganlar olmasın samimi söylüyorum kimse gelip bu işi yapmaz, sistem çöker. Belediyemize, kaymakamımıza, partilerin teşkilatlarına, “Adama ihtiyacımız var. İş arayan varsa yönlendirin” diyorum. Maalesef gelen yok. Burada gelir asgari ücret değil, aylık en düşük gelir bin dolar. 35 bin liranın altında çalışan yok. İçişleri Bakanı’mız Süleyman Soylu döneminde bir dosya sunmuştum. Suça bulaşmamış mültecilere bir geçici çalışma kimliği numarası verelim, biz bunun üzerinden bunlara sigorta yapalım hem devletimize bir gelir olsun hem de bu işi yapan Türkiye’deki bu tarz işletmeler de rahat etsin istemiştik. Çünkü bir bakıyorsunuz bu adamlar ertesi gün sabah bir anda çekip gidiyor. Bu sistem olsa kontrol de edilebilir. Bu sistemde devletimiz şunu diyecek; “Ben seni bu hayvancılık bölgesindeki a firmasına teslim ediyorum. 2 yıl burada sabit çalışacaksın. Ayrılır gidersen bize bildirilirse sınır dışı ederiz.” Biz de bunları devlet adına kontrol edebiliriz. Bu da bir çözüm önerisi.

Etiyle sütüyle 300 milyon dolarlık katkı

Birol Mermer, Hürriyet Ankara Haber Koordinatörü Murat Yılmaz’ın sorularını yanıtladı.

Etiyle sütüyle 300 milyon dolarlık katkı

Bölgede hayvanlardan çıkan gübre biyogaz tesisinde elektriğe dönüştürülüyor.

BAKMADAN GEÇME!