Bal gibi hedef
Güncelleme Tarihi:
Ankara Arıcılar Birliği Başkanı Selçuk Solmaz, bu yıl başkentte etkili olan yağışların bal üretimine etkisi ile ilgili, “Başkentte gerçekleşen yağışlar verimi arttıracak gibi gözüküyor. Fakat bu dönemden sonra yağışların hafiflemesi, sıcaklıkların artması gerek. Önümüzdeki iki ay mevsim normalleri yaşanırsa Ankara, belki de son yılların en iyi bal verimini elde edebilecek” dedi.
Başkentte etkili olan yağışların bal üretimine olumlu yansıyacağını dile getiren Ankara Arıcılar Birliği Başkanı Selçuk Solmaz, “Arının beslenmesi iyi yapıldığı takdirde, arılar yağıştan çok etkilenmiyor. Hatta şu anda Ankara’da gerçekleşen yağmurlar arıcının lehine” dedi. Havaların mevsim normallerinde gitmesi halinde bin 300-bin 400 ton bal üretimi beklediklerini de belirten Solmaz hem başkentin bal mesaisini hem de bu yılki beklentileri Hürriyet Ankara’ya değerlendirdi.
760 KAYITLI ARICI, 87 BİN KOLONİ
“Arıcılık, ekosistemin, doğal dengenin ve tarımın sigortası. Yani arıcılık olmazsa ekosistem, gıda zincirinin halkaları, doğal denge, tarım teker teker çöker. Çünkü arılar sadece yaptığı ballarla değil, arı ürünleriyle değil, doğada yaptığı döllenmeyle, tozlaşmayla da ekosistemin, meyvelerin, sebzelerin daha çok verimli olmasını sağlıyor. Arıların fazla olduğu yerlerde bazı ürünlerde yüzde 40, bazı ürünlerde yüzde 90’a yakın ürün artışı gerçekleşiyor. Bu nedenle doğamız ve insanlık için son derece önemli. Türkiye, bal üretiminin yüzde 2’sini başkent Ankara’dan karşılıyor. Başkentte 760 tane kayıtlı arıcımız, 87 bin 268 tane de kayıtlı kolonimiz bulunmakta. Çubuk, Beypazarı, Gölbaşı, Kızılcahamam, Çamlıdere, Elmadağ, Ayaş ilçelerimizde yoğun arıcılık faaliyetleri yürütülüyor.
BİN 400 TON BAL ÜRETİMİ BEKLİYORUZ
Arılar 14-15 derecenin üzerinde çalışmaya başlarlar. 8-9 derecenin altına düştüğünde ise salkıma geçerler. Bu yıl Ankara oldukça yağış aldı, mevsim normallerinin üzerinde yağışlar gerçekleşti. Arının beslenmesi iyi yapıldığı takdirde, arılar yağıştan çok etkilenmiyor. Hatta şu anda Ankara’da gerçekleşen yağmurlar arıcının lehine. Şöyle ki erken gelen bahar ve birden artan hava sıcaklıkları bir anda çiçeklerin kurumasına neden oluyor. Bahar erken gelir, sıcaklar ne kadar çok olursa çiçeklerin kuruması da bir o kadar erken oluyor, arılar o anda gelişmemiş ve bal sezona yetişmemiş oluyor. Bu yüzden şu anda başkentte gerçekleşen yağışlar verimi artıracak gibi gözüküyor. Fakat bu dönemden sonra yağışların hafiflemesi, sıcaklıkların artması gerekiyor. Önümüzdeki iki ay mevsim normalleri yaşanırsa Ankara, belki de son yılların en iyi bal verimini elde edebilecek. Havalar bundan sonra normal seyrinde olursa bin 300-bin 400 ton bal üretimi bekliyoruz. Arıcılar olarak bu yıldan oldukça umutluyuz.
ARICILIĞIN DA BAŞKENTİ OLABİLİRİZ
Arıcılık faaliyetlerini geliştirme noktasında merkezi ve yerel yönetimlere oldukça iş düşüyor. Bu anlamda biraz yetersiz kalındığını düşünüyorum. Çünkü arıları sadece bal verme olarak görmüyorum. Arılar ekosistemin sigortası. Onun için arıcılar desteklenmeli ve korunmalı. Burada da en çok iş, yerel yönetimlere düşüyor. Yerel yönetimler biraz daha kapsamlı proje dahilinde amacına uygun bir şekilde desteklemeler gerçekleştirebilir. Arıcının ihtiyaçları önce tespit edilmeli. Bu tespite göre de yani bir senede ya da kısa bir sürede hepsi yapılamayabilir fakat başlangıç olarak önce arıcıların kullandıkları materyaller, kovanlar yenilenebilir. Arkasından arıcıya lazım olan boş kovan, temel petek, ana arı ve diğer kullandığı malzemeler plan proje kapsamında verilebilirse hem dünya standartlarında bir arıcılık yapılmış olur hem üyelerimiz hem de Ankara arıcısı diğer illere göre bir nebze daha öne geçer. Her defasında ‘tarımın da başkenti olmalıyız deniliyor’, arıcılığın da başkenti olma yolunda ilerleyebiliriz."
