AMERİKA’nın ünlü ve zengin televizyon yıldızı Oprah Winfrey, servetinin 40 milyon dolarıyla Güney Afrika’daki çok fakir ama bir o kadar da zeki kızların kaydedildiği bir lise olan "Liderlik Akademisi"ni bu hafta açtı.
Okulun içinde Oprah’ın en önem verdiği yer tiyatro. Oprah, tiyatro dersinin ileride lider olmak isteyenlere en büyük destek olacağı kanısında.
Televizyonların herkese mikrofon uzattığı şu dönemde kalabalık önünde konuşurken kendini rahat hissetmek önemli. Bu gerçek sadece siyasetçiler için değil, iş dünyasının ve sivil toplumun tüm aktörleri için de geçerli. Fikir önderi payesi biçilen insanların çoğu iki lafı doğru dürüst yan yana getirmekten aciz.
Benim ana mesajım nedir? Konuşurken bunu hangi yan mesajlarla köprüleyip besleyeceğim? Yan mesajlarımı önemlerine göre nasıl sıraya sokacağım? Söylediğim şeyin arkasında durmamı sağlayan somut veriler nelerdir? Neyi hangi tonda ve hangi beden diliyle söylersem daha etkili olur? Liderlerimizin çoğu maalesef önceden düşünerek konuşmuyorlar. Topluma hamasetten başka aktaracak şeyleri olmayınca da yerimizde sayıyoruz.
Bir de madalyonun öbür yüzü var. Gazeteciler de talepleri pek yükseltmiyor. Çarpıcı başlıkların altını gerekçeler ve verilerle doldurmakta yeterince ısrarlı değiliz.
* * *
Bu hafta cenazesi kaldırılan Amerika’nın eski başkanlarından Ford’un ardından sarfedilen olumlu sözler dikkatimi çekti, gazeteciler onu överken Başkan Ford kadar basına açık başka bir lider görmediklerini ısrarla vurguladılar.
Liderler için medyayla doğru ilişki kurmak çok önemli. Ancak çoğu liderin ister siyasetten, ister ekonomiden, ister sivil toplumdan olsun çoklukla yaptığı büyük bir hata var; o da gazetecileri düşman gibi görmek. Gazeteci de bu korkuyu sezince hedef haber yakalamaktan açık yakalamaya kayabiliyor. Başkan Ford ise medyayı müttefik kılmayı başarabilmişti.
Buradan tekrar tiyatroya döneceğim. Seyircinizden korka korka sahne alan oyuncu mu olacaksınız, yoksa birlikte düşünmek, birlikte hissetmek için mi o sahnedesiniz? Liderlik ikinci şıkka uymayı gerektiriyor.
Toplumun peşinden koşan bir popülist mi, yoksa halkı peşinden sürükleyen gerçek bir lider mi? Her alanda liderin ağzını açmadan önce düşünmesi gerekiyor. Liderin telefonda konuşmadan önce bile önüne bir iki not almasının kime zararı olabilir? Unutmayalım ki aklı ele veren dildir.
Öte yandan hepimiz bazen çocuğumuzla, bazen evde, bazen işte zaman zaman lideriz. Ve bu yazıya biraz Oprah, biraz Ford, ama daha çok bayramda okuduğum "Çömez-Öğrenmenin Dayanılmaz Keyfi" ilham verdi. Cüneyt Koryürek’in bu kitabı şu sözlerle bitiyor: "Ben çömez olduğumu biliyorum. Ama çömezliğin uzun bir yol olduğunu da biliyorum. Bu sonu olmayan bir yol ve bu sonsuz yol beni büyülüyor."
Bana öyle geliyor ki liderliğin ön koşulu, çömezliği keyifle kabullenmektir.