Stratejisizlik

Zeynep ATİKKAN
Haberin Devamı

Merkez sağdaki siyasi ufuksuzluğun baş temsilcilerinden Süleyman Demirel işgal ettiği makamdan partilere ‘Hizaya gel’, seçme de ‘Tercihini iyi yap’ uyarıları yapıyor.

18 nisandan sonra da 28 şubat sürecinin devamını sağlamak için topumuza birden yolladığı ‘Kendine gel’ mesajı bunlar.

Demirel'in mesajları nasıl algılanır, ne kadar itibar görür, bunlar ciddi araştırma konuları. Düzgün işleyen demokrasilerde kamuoyu ve partiler nezdinde hemen ölçümleri yapılır bu tür çıkışların.

Bizde böyle bir ölçüme pek gerek yok çünkü merkez sağdaki siyasi refleksler devamlılık arz ediyor. Ve Cumhurbaşkanı'nın ‘Hizaya gel’ çağrısı yaptığı partilerden merkez sağdakiler, yıllar önce çizilmiş Demirel çizgisinin takipçisi olmaya devam ediyorlar.

Modern temaları toplumun gündemine sunmak yerine, tarikat oylarının avcılığı ön plana çıkartıyorlar.

Seçmenin gündemine çağdaş temaları taşımak yerine aşiretlerle oy pazarlığına giriyorlar. (Radikal Gazetesi'nin dünkü sayısında Ergun Aksoy'un haberinde şöyle deniliyordu: Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin ileri gelenleri ve şeyhlerle temasa giren ANAP, DYP ve FP, büyük aşiretlere mensup kendi milletvekillerini tekrar aday gösterme kararı aldılar. Merkez sağ partiler, Doğu ve Güneydoğu'da halkla diyaloğa girme yerine büyük oy potansiyelleri olan aşiret ve aileleri saflarına çekerek blok oy peşine düştüler.)

Merkez sağın 21. yüzyıl dizaynının çizgileri bunlar. Bugün ‘Hizaya gel’ mesajı yollayan Baba'nın çizgileriyle pek uyumlular.

Gödüldüğü gibi bütün seçim stratejisi, son anda birkaç oy daha fazla toplayabilmek için çalınan kapılara endekslenmiş durumda.

Kaldı ki tarikatlar diye sunulan grupların bugünün dünyasında neyi temsil ettikleri, güçlerinin tam ne olduğu sosyolojik olarak tam bilinmiyor.

Aşiret denilen ise bir oluşum, bir yapı. Bugünkü gücü, ağırlığı nedir? Tam ölçülmüş değil.

Ama yıllardan beri alışılagelmiş bir çizgi var.

Seçim zamanında anımsanan tarikat ve aşiretler, esrarengiz bir güç gibi ortaya konuluyorlar. Siyasete yön verdikleri varsayımları yapılıyor vs. Bu tür siyaset yapma biçiminin en başarılı siyasi cambazı da bugün partileri ‘Hizaya gelmeye’ davet eden Süleyman Demirel.

Nasıl iktidara geliriz'i hâlâ tarikat ve de aşiretlerden gelen oylara bağlayan merkez sağın asıl sorunu ise dünyadaki gelişmeleri okuyamaması, değişimi kesinlikle algılayamaması.

Merkez sağ, dünyayı ve toplumdaki gelişmeleri algılayamayınca Baba çizgisinin siyasi reflekslerini yeni bir iki şarkı ve türküyle sunmaya çalışıyor.

Çünkü hâlâ zihinlerdeki esas tema, kısa vadede rantı nasıl bölüştürürüz'ün hesapları.

Modern ve yarıtıcı temalarla kitleleri mobilize edemeyen merkez sağın 21. yüzyılda hâlâ tarikat ve aşiret oylarını kapma yarışına girmesi ciddi bir siyasi iflasın da kanıtı. Çünkü ciddi temalarla uğraşan siyasi örgütlerin stratejisini bu çok parçalı dengeler tayin etmez.

Ama merkez sağı temsil eden bugünkü kadroların büyük çağunluğundan daha fazla ne beklenebilir ki?

Sözde ekonomiyi biliyorlardı...Ekonomiyi rant dağıtma ve de boğazına kadar yolsuzluga batma diye algıladılar.

Zaten Babalı günlerden bugüne kadar hiçbir zaman ekonomide ne üretim yapısını düşündüler ne teknolojik gelişmeyi. Ne bilime aldırdılar ne araştırmaya.

Demokrasi lükstü. İnsan hakları ise bölücülük.

O nedenle bütün dünyanın etik ve hukuk devleti mücadelesi verdiği şu günlerde onlar çete-devlet bağlarını sağlama aldılar.

Ve de bugün aşiret ve tarikat oylarıyla seçim kampanyası sürdürüyorlar...



Yazarın Tüm Yazıları