Paylaş
Kanımca törenin en etkileyici yönü kadınlardı.
Kraliçe, prenses, kraliyet ailesi mensubu kadınlar.
Gerideydiler, uzaktaydılar ama mutlak varlıkları ve de sadelikleriyle bence en ön planda onlar vardı.
Kral Hüseyin'in cenaze törenini ben de sizler gibi ekrandan izledim. Doğrusu, çapkın Clinton'un gelişini, Prens Charles'ın cenaze törenleri için biçilmiş özel yüz ifadesini ve de kimin kaç saniye kiminle el sıkıştığını pek ciddiye almadım.
Hele Hillary, acaba kocasına kızgın mı yoksa değil mi şeklindeki uzaktan yapılan psikolojik tahlillere hiç girişmedim.
Ekrandaki intibalarımın sağlamasını yapmak için ertesi gün gazeteleri açtım. Gazetelerdeki fotograf kareleri, ekranda gördüklerimi çok daha iyi yansıtıyordu.
O kopuş anının en etkili kareleriydi bunlar.
Kral Hüseyin'in eşi Nur'un, kız kardeşlerin, teyzelerin, halalarının duru yüz ifadeleri. Oyalı sade beyaz başörtüleri. Ve de diğer bütün kadınların şatafatsız görüntüleri.
Batı basınını da şaşırtan bu kadın unsuru olmuş...Kadının geride duruşu, erkeklerle aynı mekanı paylaşmıyor olmasıya değil. Kadının sadeliği ve duruluğuyla.
New York Times'deki bir yazıda da İslami törende kadın varlığının zarafetinden ve de bu boyutuyla etkileyiciliğinden söz ediliyordu.
Sonra hafızama bir gönderme yapıp bizim cenaze törenlerine ulaştım.
Laiklerin ya da tesettürlülerin ağırlıkta olduğu cenaze törenleri. Nedense İslam ya da laiklik denince kadın unsuru ön plana çıkıyor.
Büyük kentlerin tanınmış simalarının katıldığı cenaze törenlerinin kareleri vardır.
Hep ayrı mekanlarda yiyip içenlerin, aynı yerlerde tatil yapanların cenazelerde yarı kokteyl zihniyetiyle biraraya gelişleri. Bu törenlerin kadın görüntüsü mutlaka laik tonlar taşır.
Katılımın amacı saygı ve paylaşma değil gösteriştir.
Gösterişin cenazedeki simgesi de başörtüsüdür.
Cenazelerde takılan başörtüler, Batılı değil Batıcı olan bu kesime mensup kadınlar için bir marka defilesini andırır.
O yıl hangi marka ‘yükselen değer’ ise cenaze töreninde takılacak başörtü de o olmalıdır.
Marka, desen ya da rengin bir modası vardır. Sanırım, birkaç yıldan beri leopar deseni egemen olmakta cenaze törenlerinde takılan başörtülere.
Politik İslamın, tesettürlü kadın görüntüleriyle zaman zaman mitinge dönüşmüş cenaze törenleri de aynı derecede bir özden uzaklaşmanın göstergesi oluyor. Sanki birşeyleri ispatlama fırsatı çıkıyor.
İster din için olsun ister laiklik için...Saflık ve zarafetten uzaklaşılınca gizem kaybolur.
Cenazeler, bir vedalaşma yeridir. Oraya sevgi ve saygıyla gidilir.
Gösterişin girdiği yerde sevgi ve saygı olur mu?
Paylaş