Telekomünikasyon Kurumu (TK) yıllar süren kış uykusundan nihayet uyandı ve şimdilik az sayıda olsa da doğru işlere imza atmaya başladı.
Kurumun son günlerde aldığı iki önemli doğru karardan biri Üçüncü Kuşak (3K) altyapısı ihalesini iptal etmesiydi. Bu konuya birazdan tekrar döneceğim.
TK’nın aldığı ikinci önemli doğru karar ise cep telefonu ithalatçılarına ve operatörlerine Türkçe karakter desteğiyle ilgili getirdiği zorunluluklar.
Türkçe karakter sorunun giderek büyüyen bir sorun olduğunu ve Türkçe alfabemizi tehdit ettiğini on yılı aşkın bir süredir, sürekli yazıyorum.
Sorun önceleri sadece bilgisayarları ilgilendiriyordu. Oradan cep telefonlarına sıçradı. Nedeni Türkçe’ye has "ı, ğ, ş, İ" gibi harflerin 1986 yılında kabul edilen Latin-1 standardına alınmamış olması. Latin-1 standardının kabul edildiği konferans sırasında Türk heyeti şehir turuna çıkınca, konferansa katılan İzlanda heyeti kendi alfabelerini sokuyorlar Latin-1 standardına.
Ve bu tarihten itibaren de Türkçe harflerin başı beladan kurtulmuyor. Sorun özellikle İnternet’te ve e.posta kullanımında çıkıyor karşımıza. Türkçe karakterler için birden fazla standart olduğundan ve hiçbiri de Sanayi Bakanlığı’nca zorunlu standart ilan edilmediğinden her yazılım farklı bir standart kullanıyor Türkçe karakterler için. Hal böyle olunca da iki kullanıcının yazılımı farklı standart kullandığında, Türkçe karakterler alıcının ekranında bozuk çıkıyor.
Aynı sorun cep telefonlarında da yaşanıyor. Başlangıçta Türkiye’ye ithal edilen markalar Türkçe’yi destekliyordu. Ancak her marka farklı bir standardı benimsediğinden, gönderici ile alıcı farklı marka ve model telefon kullandıklarında sorun çıkıyordu. Kullanıcıların bu sorunu Türk usulü, Türkçe karakterler yerine aksak karşılıklarını kullanarak sözde çözdüğünü gören üreticiler hepten vazgeçtiler Türkçe karakterleri desteklemekten.
Şimdi aslında Sanayi Bakanlığı’nın Türkiye’ye ithal edilen her teknolojik ürüne getirmesi gerektiği Türkçe karakter desteği zorunluluğunu, sadece cep telefonları için TK getiriyor. Çok da doğru yapıyor ancak duyurdukları kadarıyla eksik yapıyor. TK bu zorunluluğu getirirken mutlaka hangi standardın kullanılacağını da belirlemeli. Her üreticiye, Türkçe için şu standardı kullanacaksınız demeli. Yoksa bu zorunluluk da bir işe yaramaz.
Gelelim 3K altyapısı ihalesinin iptal edilmesine. Bu da TK’nın çok doğru bir kararı. Sadece tek bir operatörün ilgi gösterdiği ihale olmaz. Ayrıca 3K artık zamanı geçmiş bir teknoloji. Turkcell İcra Başkanı Süreyya Ciliv’in "bilgi toplumu kaçıyor" gibilerinden yakınmaları tamamen boş laflar.
TK’nın 3K konusunda izlemesi gereken tutum farklı olmalı. Bir kere bu ihaleden öyle büyük paralar bekleme sevdasından vazgeçmeli hükümet. Makul bir fiks lisans ücreti belirlenmeli ve bu bedeli ödeyen mevcut operatörler, 3K lisansını almalı. 3K ihalesi ihalesi illa açılacaksa pazara yeni girmek isteyen dördüncü bir operatöre vermek üzere açılmalı.
Öte yandan numara taşınabilirliği konusundaki itirazlarında haklı Turkcell. Numara taşınabilirliği olacaksa buna mutlaka Türk Telekom’un sabit hat numaraları da, en başından dahil edilmeli. Numaraların taşınamaması iddia edildiği gibi rekabet açısından haksız bir durum yaratıyorsa gerçekten, TK’nın ve hükümetin Türk Telekom’u kayırmasının ne anlamı var?