Şehit polislerin adına anıt dikilmeli

Her kahramanın ardından olduğu gibi İslamcı teröristlere karşı ABD konsolosluğu önünde canlarını feda eden polislerimizi de bir, iki gün konuştuk, sonra unuttuk.

Ülkeler durup dururken süper güç olmuyorlar. ABD bugün dünyanın en büyük süper gücüyse bunun nedeni askeri başarıları değil, ABD milletini bir arada tutan ister beğenelim ister burun kıvıralım kültürel değerleridir.

ABD’yi süper güç yapan kültürel değerlerin en başında, ülkesinin gelişmesine katkıda bulunan öncü insanların değerinin bilinmesi gelir. Çok farklı milliyetlerden gelen insanlardan oluşan ABD halkının milliyetçiliği, ülkenin gelişimine katkıda bulunan insanların anılarının şu veya bu şekilde yaşatılmasını her şeyin üzerinde tutar.

Döneminin en yüksek gökdeleninin mimarı da, o gökdelenin inşasında çalışan her bir işçi de onurlandırılır. Çok önemli bir bilimsel buluşa imza atan bilim adamı da kahraman ilan edilir, İslamcı teröristlerin saldırısıyla yıkılan İkiz Kulelerin enkazı altında kalan 3 bin kişi de. Birkaç yıl önce New York’ta gezerken, kaldırım kenarlarına yeni ekilmiş ağaçlar ve bu ağaçların her birine iliştirilmiş plaketler çekmişti dikkatimi.

Her plakette, İslamcı teröristlerin yolcu uçaklarıyla vurduğu İkiz Kuleler’de ölen kurbanlardan birinin ismi yazılıydı.

Meğer ölen 2 bin 792 kişinin her biri için bir ağaç dikilmiş New York kaldırımlarına. Ağaçlardan beşi İkiz Kuleler’in yıkıntıları arasında ayakta kalmayı başarabilen ağaçlarmış. Her ağaca kurbanlardan birinin adı verilmiş.

Peki biz ne yapıyoruz kahramanlarımız için?

ABD konsolosluğunun önünde canını feda eden fidan gibi polislerimizin adına bir fidan olsun neden dikemiyoruz?

Yaralı halde iki teröristi öldüren 14 günlük trafik polisi, 21 yaşındaki Önder Saçmalıoğlu’nu bir kahramana yakışır şekilde ölümsüz kılacak adımları neden atamıyoruz?

Bu adımları atabilmeyi de geçtim, üç genç polisin cenazelerinde, terörün baş hedefi bir binanın önüne tecrübesiz polisleri yerleştiren İstanbul Valisi Muammer Güler ve İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın yaptıklarına da mı engel olamayacak kadar kültürsüz ve şahsiyetsiziz?

Güler ve Cerrah gibilerin cenaze törenlerinde boy göstermeye kalkışmadan önce iki kez düşünmesini sağlayacak, yuhalama gibi demokratik tepkisel eylemlerden alıkoyan nedir bizi?

Bu kez son olsa keşke.

Silkinip kalksak umursamazlığımızdan ve birer anıt diksek Mehmet Önder Saçmalıoğlu’nun, Erdal Öztaş’ın, Nedim Çalık’ın kahramanlıklarını ölümsüzleştirmek için.

Bizimkilerden ne yazık ki umudum yok. ABD, şehit polislerin ailelerine insani yardımda bulunmak için çalışma başlatmış. Olumsuz spekülasyonlara yol açmamak için insani boyutlarda yardım yapabilme yolları arıyorlarmış. Konsolosluğun girişine, şehit polislerin anısına bir anıt dikmekle başlasalar keşke işe.

Parma’nın Lambrusco şarabı

İtalya’nın Parma kentindeki Barilla Mutfak Akademisi’ni anlatırken andığım Parma’ya özgü gastronomik lezzetleri sayarken Lambrusco şarabını atlamışım.

Parma jambonu proşütto ile Parma peyniri parmesan kadar ünlü olmadığından unuttum herhalde. Oysa Lambrusco’nun benim için ayrı bir anlamı vardır.

Genelde ucuz, hafif tatlı, kalitesiz bir şarap olarak anılan Lambrusco’yu yıllar önce San Fransisko’da yaşayan Parmalı bir arkadaşımın evinde tatmıştım. "Sıkı dur" demişti, bardağıma dökerken. "Bu tadacağın gerçek bir Lambrusco, ABD’de veya Avrupa’da herhangi bir şarap marketinde bulacağın ucuz Lambrusco’lara benzemez. Lambrusco biz Parmalılar için çok önemlidir ve kalitelisi sadece iç talebimize yeter, kötülerini dünyaya ihraç ederiz."

Barilla Mutfak Akademisi’nin lezzet turunda uğradığımız, Parma’nın en kaliteli şarap üreticilerinden birinin tesisinde sunulan Lambrusco kadehime dökülürken, birkaç yıl önce tattığım enfes şarabı hatırladım.

Lambrusco koyu böğürtlen renginde, hafif gazlı bir şarap. İyi kalitedekileri, sıradan şarap dükkanlarında satılan yarı tatlı çeşitlerinin aksine sapına kadar sek oluyorlar. Yüksek asitli ve gazlı olmaları nedeniyle, normalde şarap eşlemesi çok zor olan domates soslu yemeklere çok iyi eşlik ediyorlar.

Domatesli yemeklerle içilebilecek şaraplar

Türk mutfağındaki çoğu tencere yemeği domates sosludur. İçine domates girmeyen yemek Türkiye’de çok nadirdir.

Domates soslu yemekler aynı zamanda yanına uyum gösterecek şarap seçmenin en zor olduğu yemeklerdir. Hele Türkiye’de üretilen şaraplarımız içinde domates soslu yemeklere eşlik edecek şarap bulmak olanaksızdır.

Kayra’nın İtalya’da özel olarak üretip, şişelediği ve Türkiye’de sattığı Terra Italia serisinin iki üyesini tadınca sevindim. Tattığım Terra Italia Chianti ve Barbera d’Asti hem çok kaliteli hem de domates soslu yemeklerle pizzaya eşlik edebilecek ender şaraplardandı.

Özellikle Terra Italia Barbera d’Asti, tüm domates soslu yemeklerin yanında mükemmel uyum gösterecek bir şarap.

Terra Italia Chianti’yi ise domates soslu makarnalara ek olarak özellikle pizza ile içmenizi öneririm. Tabii pizzanızın üzerindeki malzemenin önemini de unutmayın.

Yazarın Tüm Yazıları