Yaygın inancın aksine orman yangınlarının, doğal yaşamın korunmasına yönelik yararları da var.
Hemen klavyeye sarılıp, cahilce mesajlar gönderecekler için peşinen söyleyeyim, bu yararlar benim uydurmalarım değil, bilimsel kaynaklara dayanıyor (Bknz.: neonebu.com). Başta ABD, Kanada ve Avustralya olmak üzere pek çok batılı ülkede doğal hayatı korumak adına bilinçli orman yangınları çıkarılıyor. Örneğin ABD’de, 1972’den beri çıkan orman yangınlarının çoğuna, yerleşim birimlerini tehdit etmediği sürece müdahale etmekten kaçınmaya ve yangını kendi haline bırakmaya yönelik bir politika uygulanıyor.
Bilimsel araştırmalar orman yangınlarının ekolojik yararlarının, genellikle zararlarından fazla olduğunu gösteriyor. Örneğin:
- Yanan organik maddeler geride çok verimli bir kül örtüsü bırakıyor. İlk yağmurla birlikte küldeki verimli maddeler çözülerek toprağa karışıyor ve üzerinden yangın geçen alanın bereketini artırıyor.
- Doğal hayat yangının hemen ardından tekrar başlıyor. Birkaç hafta içinde kül tabakasının altından yeşillik başveriyor. Yangından önce ağaçlardan düşen tohumlar, toprak altında yangından korundukları için, küllerle gelen verimlilikten de yararlanarak hemen filizlenmeye başlıyorlar.
- Yeni filizlenen ağaçlar, güneş ışığını gölgeleyen büyük ağaçlar olmadığı için çok daha hızlı büyüyorlar.
- Hastalıklı ve yaşlı ağaçlar yandığı için zararlı böcekler de yok oluyor.
- Yanmış ağaçlar kuşlara kuluçkalık, memeli hayvanlara barınak görevi görüyor.
- Sonuçta orman yangınları, sağlıklı ekosistemlerin oluşmasında ve biyolojik çeşitliliğin zenginleşmesinde katalizör rolü oynuyor.
Bunlar tabii ki doğal nedenlerle çıkan ya da kontrollü olarak çıkarılan yangınlar için geçerli. Ve tabii yanan orman alanının, yangının ardından hemen yine ağaçlandırılması veya en azından orman alanı olarak korunması koşuluyla.
Peki Türkiye’de özellikle Bodrum gibi arsa fiyatlarının uçtuğu bölgelerde, her rüzgarlı havada çıkan yangınların da yararı yok mu? Olmaz mı? İşte onlara da birkaç örnek:
- Site yapacak arsa bulamayan inşaatçılara ucuza arsa çıkıyor.
- Orman statüsündeki arsasından rant elde edemeyen arsa sahibine rant kapısı açılıyor.
- Siyasetçiye yanan orman alanını 2B filan ayağına siyasi yandaşlarına peşkeş çekme olanağı doğuyor.
- Yine siyasetçiye yanan orman alanını oy karşılığı rüşvet niyetine köylüye tarım arazisi olarak tahsis etme fırsatı veriyor.
Bodrum’un en iyi kalamarı
Bodrum’da balık Gümüşlük’te yenir. Yalnız dikkat. Balık restoranlarının sıralandığı sahil boyu İstanbul’un Kapalıçarşı’sı gibi. Her restoranın önünde bir, iki çığırtkan "Buyrun, buyrun" diye geleni geçeni taciz ediyor.
Gümüşlük’te sahile inince hemen sağa sapın. Tacizcileri, göz teması bile kurmadan birer birer atlatın. Doğru en sondaki restoranı hedefleyin.
Adı Mimoza (mimoza-bodrum.com). Yaklaşınca anlayacaksınız zaten. Dekorasyonuyla, havasıyla, ambiyansıyla diğerlerinden hemen ayrılıyor.
Sahibi Fikret Alphan, restoranı her yıl baştan aşağı yeniliyor, farklı bir konsepte büründürüyor. Biraz önce telefonla konuştum, en son iki ay önce gittiğim hali bile çoktan değişmiş.
Fikret Alphan, Gümüşlük’e Ağrı’dan 28 yıl önce gelmiş. Kazma, kürek sallamayı bilmediğinden bir ay inşaattaki işçilere su taşımış. Bakmış bu iş ona göre değil, sahildeki restoranlarda garsonluğa başlamış. Yani yine su taşımış ama hem daha az yorulmuş hem de daha çok kazanmış.
Garsonluk macerası 17 yıl sürmüş ve 1997’de Ağrı’ya dönmeye karar vermiş. Gümüşlük’e son kez bir tepeden bakayım diye Kocadağ’a doğru yürürken, şimdiki Mimoza’nın yerinde bulunan restoranın sahibiyle karşılaşmış. El sıkışmışlar ve restoranı kiralayıp, Mimoza’yı açmış.
Fikret Alphan beğeni sahibi, tarza önem veren ve çok titiz bir işletmeci. Gümüşlük’ün en iyi balık ustası Haşim Usta’yı almış. İyi bir kadro kurmuş.
Bodrum’un en iyi kalamar tavasını Mimoza’da yedim. Kalamarın dolması, ızgarası ve köftesi de damakta iz bırakacak nefasette. Diğer mezeler de çok leziz ama en önemlisi ne yerseniz yiyin buradan kazıklanmadan çıkacağınızı bilmeniz. Tabii bu, masaya oturmadan önce balık fiyatları için pazarlık yapmaya engel değil.
Günlük gelen balıklardan damak tadına göre seçim yapmak da bir alternatif ama fileto lipsos buğulama gerek tadı, gerek orijinalliğiyle herkesi memnun edecek bir tercih.