Kendi okulumuzu İnternet'lemeyelim

Murat Birsel, Yeni Yüzyıl'daki köşesinden öneriyor: ‘‘Her okula bir İnternet kampanyasını arkadaşımız Şeref Oğuz geliştirip ortaya attı. Bu kampanya İnternet Haftası vesilesiyle daha da hızlı gitsin diye vites değiştiriyor. (...) Köşe yazarlarını kendi okulları için bu kampanyada yer almaya davet ediyorum’’...Murat Birsel kendi hesabına İzmir Atatürk Lisesi'ni seçmiş. Mezunlarını el ele verip okullarını İnternet'e bağlatmaya çağırıyor. Birsel'in çağrısı kulağa ilk duyuşta hoş geliyor. Hatta az daha, yazıyı okur okumaz telefona sarılıp, çağrısına uyacağımı bildirmek üzere Murat Birsel'i arıyordum. Ama biraz düşündükten sonra, mezun olduğum o zamanki adıyla İngiliz Lisesi, şimdiki adıyla Nişantaşı Anadolu Lisesi'ne bu kötülüğü yapmamaya karar verdim.Her okulu İnternet'e bağlamak mutlaka gerçekleştirilmesi gereken bir hedef. Murat Birsel, yazısının üstbaşlığına ‘‘Devletten beklemeyelim’’ yazmış. Evet herşeyi devletten beklemek doğru değil ama devletten hiçbir şey beklememek de devlete hakaret olur. Kendinden hiçbir şey beklenmeyen devletin varoluş nedeni kalmaz. Bu yüzden özellikle ‘‘Kendi okulunu kendin yaptır’’ gibi tam da devletin asli görevlerinden birini vatandaşlarının üzerine yıkmaya çalışan kampanyalara uyuz olurum.Yanlış anlaşılmasın okul yaptıran hayırseverlere karşı değilim. Bilakis bu tip hayırseverliklerin, reklam amaçlı da olsalar alkışlanmasından yanayım. Yine her okulun İnternet'e bağlanmasına da karşı değilim. Ancak bu konuda yapılacak hayırseverliklere, okul yaptırmaktaki gibi sıcak bakmıyorum. Aksine okulları İnternet'e bağlamak için harcanan bireysel çabaları, heba edilen kaynaklar olarak görüyorum.Nedeni, bugünkü altyapının okulları İnternet'e bağlamak için uygun olmaması. Mevcut altyapıyı kullanarak İnternet'e bağlanacak okullar, Microsoft Windows ya da Apple Mac OS işletim sistemli kişisel bilgisayarları kullanmak zorunda. Bu kişisel bilgisayarlar, ne kadar yeni modeller olurlarsa olsunlar birkaç yıl içerisinde teknolojinin gerisinde kalıyor ve yenilenmeleri gerekiyor.Okullarımızı bilgisayar çöplüğüne çevirecek bu tür popülist kampanyalar yerine Milli Eğitim Bakanlığı'nca yürütülecek, doğru teknolojilerin seçildiği çok daha ciddi projelere yatırım yapmak gerekiyor. Okulların bilgisayar çöplüğüne dönüşmemesi için seçilmesi gereken model kişisel bilgisayarlara değil, ağ bilgisayarlarına dayalı bir sistem olmalıdır. Ağ bilgisayarları güçlerini, bilgisayar ağı üzerinden bağlı oldukları anabilgisayarlardan alan ucuz makinalar... Böylece bu modelin kullanıldığı bir sistemde, gelişen teknolojilere bağlı olarak tüm okullardaki bilgisayarları değiştirmek yerine, anabilgisayarları yenilemek yeterli olacaktır.İstisnai not: KilimNet'in öncülüğünde başlatılan ve yürütülen ‘‘Edirne'den Van'a Her Okula Bilgisayar’’ kampanyası yukarıdaki eleştirilerden muaftır. KilimNet bu kampanyayla kişi, şirket ve kurumları ellerindeki artık kullanmadıkları, eski bilgisayarları köy okullarına bağışlamaya çağırmakta. Bir başka deyişle zaten çöpü boylayacak olan bilgisayarlar, KilimNet tarafından gerekli bakımdan geçirilerek köy okullarına kazandırılmakta olduğundan ortada heba edilen bir kaynak yok. Okulları kişisel çabalarıyla İnternet'e bağlamak isteyenler varsa onları, KilimNet'in kampanyasıyla bilgisayara kavuşmuş köy okullarını İnternet'e bağlatmaya davet ediyorum. (KilimNet: +90 212 336 0260'dan 120)yurtsan@hurriyet.com.tr
Yazarın Tüm Yazıları