Güzel ve dahi bir bakan istiyorum

Ahmet Hakan, AKP’nin "güzel ve dahi" yeni milletvekili Özlem Türköne’yi Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı’na layık görmüş.

Bence de yakışır, böylece koca bir iktidar dönemi boyunca iş yapmayan Nimet Çubukçu’nun yeri de doğru bir isimle, üstelik hem güzel hem dahi bir kadınla doldurulmuş olur.

Görev süresi bittikten sonra, her kabineden, ismi gelecek nesillere miras kalacak kısıtlı sayıda bakan çıkar. Gerisi ise hatırlanmaz, adları tarihe gömülür.

Yayından kaldırılan Güzel ve Dahi yarışmasının kızları, eski cumhurbaşkanlarının, bakanların ismini bilmemelerinden dolayı da çokca eleştirildiler. Benim de adını, sanını anımsayamadığım bazı bakanlar var. Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı, ismini bilmediğim bakanlardandı.

Gerçi bakanlığının sorumluluk alanına giren Çocuk Yurtları’ndaki rezaletlerden dolayı ismini duymuştum ama adı hafızamda tam olarak yer etmemişti. Jüri üyeliğini yaptığım Güzel ve Dahi’de, Sema Çelebi söyledi de öğrendim. Nimet Çubukçu’ymuş.

Nimet Çubukçu RTÜK’e yarışmayı yasaklatmak için büyük çaba gösterdi. Daha önce, bakanlığının sorumluluğu altındaki çocuk yurtlarındaki rezaletlerle ilgili yayın yasağı kararı aldırdığı için bu konuda deneyimliydi de.

Çubukçu programın yayınının durdurulması için RTÜK’e başvururken, programın "güzel ve aptal kadın" klişesini yeniden ürettiği iddiasını öne sürmüştü.

Güzel ve aptal kadın klişesi ne yazık ki toplumsal bazı gerçeklerden kaynaklanıyor. Kökeni çok eskilere giden bu klişenin oluşmasının nedeni medya değil. Klişenin kaynağı kadını sadece güzelliğiyle bir yerlere getirmeye müsait toplumsal mekanizmaların yüzyıllardır işlemekte oluşu.

Bu yara ancak, kadının sadece güzelliğini kullanarak başarılı olmasına olanak veren zihniyetle savaşarak iyileştirilebilir. Bu savaşın en güçlü silahı ise toplumun kendiyle alay etme yetisinin devreye girmesi.

Güzel ve Dahi, ana amacı eğlence olmasına rağmen bu yetiyi tetikleyen bir programdı. Tuttuğu ayna ile toplumun kendi halini görmesini ve kendi haliyle dalga geçmesini sağlıyordu.

Çubukçu bunu görmek yerine yarışmayı RTÜK’e yasaklatma kolaycılığını seçti.

Gerçi RTÜK Başkanı Akman, yarışmayı yayından kaldırmanın kanalın kendi kararı olduğunu söylüyor. "RTÜK programları kaldırmaz" diyen Akman program nedeniyle yayıncı kuruluşa uyarı cezası verdiklerini ancak cezasının programın yayınlanmasına engel olmadığını söylüyor.

Haklı vallahi.

Örneğin yolda yürürken önünüze biri çıksa ve silahını çekse, siz de çıkartıp cüzdanınızı verseniz, adam kendini şöyle savunamaz mı: "Sokakta önüme çıkan adamın parasını alma niyetim yoktu. Buna hakkım da yok. Ben sadece silahımı çıkartıp, üstüne doğrulttum. Adam cüzdanını bana kendi kararıyla verdi"...

Düşündürücü not: Birinci uyarının ardından iki program daha yayınlanmasına ve ikinci uyarı gelmemesine rağmen reyting ve reklam geliri rekorları kıran bir programı kanal neden yayından kaldırma kararı alsın?

Kandilli yemek sarayı

İyi restoran ekmeğinden belli olur. İlk kez gittiğiniz bir restoranda yiyeceğiniz yemeklerin lezzetini, yemekten önce sunulan ekmeklerden şaşmaz kesinlikte tahmin edebilirsiniz.

Kandilli Kız Lisesi’ne de ev sahipliği yapan Adile Sultan Sarayı’nda açılan yeni Borsa Restoran’da unutulmaz bir yemek yiyeceğimiz de, yemek öncesinde servis edilen ekmeklerden belliydi.

Restoranın işletmecisi Rasim Özkanca, nisandan beri çağırıyordu. Sözde herkesten önce, daha açılmadan denemiş olacaktım Kandilli Borsa’yı.

Sonunda açıldıktan, herkes gidip gördükten ve yazdıktan sonra ancak nasip oldu Kandilli Borsa’da yemek yemek.

Rasim Özkanca işletmeciden çok şef sıfatını hak eden bir yemek aşığı. Türkiye’nin en ünlü şefleri kimler diye soranlara cevap verirken iki elin parmağını bulmayan listeye Rasim Özkanca’yı da ekleseniz kimsenin itirazı olmaz.

En iyi ekibi bulup kuran o, malzemeleri seçip alan o, mekanı düzenleyen o, unutulmuş Türk yemeklerinin reçetelerini bulup uygulatan ve mönüyü belirleyen yine o...

Kandilli Borsa’nın mönüsü de Rasim Özkanca’nın bulup, uygulattığı Türk yemeği reçetelerinden oluşuyor. Hepsini saymaya burada satırlar yetmez.

Tek bir öneride bulunayım mönüde belirtilmeyen, tadım mönüsünü mutlaka sorun. Her iyi restoranda olduğu gibi Kandilli Borsa’da da en iyi seçim özel tadım mönüsünü seçmek. Ama mutlaka Trabzon ekmeğiyle başlayın. Başka yerde böylesini tadamazsınız.
Yazarın Tüm Yazıları