Paylaş
Anlamadığı için...
İşler yavaş yürüyor.
*
Mesela...
PKK’lılarla mı kucaklaştın?
Kucaklaşmadım diyeceksin.
İnkâr edeceksin.
Müfteriler diyeceksin.
Bu iftirayı ispatlamayan şerefsizdir diyeceksin.
*
Sonra baktın ki, kabak gibi fotoğrafların çıktı, kucaklaşıyorsun... Hiç istifini bozmayacaksın. “Ben görüşmedim, devlet görüştü” diyen hükümetimizi örnek alacaksın. Ben kucaklaşmadım, parti kucaklaştı diyeceksin.
*
İyi de siz o partinin eşbaşkanı değil misiniz derlerse...
“Açılım görüşmelerini başbakan sıfatıyla değil, AKP genel başkanı sıfatıyla yapıyorum” diyen başbakanımızı örnek alacaksın. Eşbaşkan sıfatıyla değil milletvekili sıfatıyla kucaklaştım diyeceksin. Milletvekilinin de şahsi görüşüdür, partiyi bağlamaz diyeceksin.
*
Böylece ne olmuş olacak?
Hem parti kucaklaşmış olacak, hem de partiyi bağlamamış olacak...
Ki, sizinle zaten alakası yok.
*
Gelelim “Sayın Öcalan” meselesine... Ne Öcalan’ı? Öcalan’la mı görüşülüyor? Muz cumhuriyeti mi burası? Hükümetimize kulak vereceksin, “İmralı” diyeceksin.
*
Güzel şeyler olacak, tarihi fırsat var, özgürlükçü anayasa, ileri demokrasi filan diyeceksin... Hâlâ çıkıyorsun “Kürdistan’ı kuracağız” diyorsun. Huylandırıyorsun.
Bozuyorsun işi.
Uyandırıyorsun kerizi.
Paylaş