Yılmaz Özdil

Hoş bulduk

5 Ağustos 2014
Köşe yazarı olmanın tek kötü tarafı var...

Tatil yapmak yerine, arada sırada yazman gerekiyor.

*

Allah Hitler’den razı olsun, az bile yapmış adamcaaz diyen Yıldız Tilbe.
Vizyon belgesi Recep İvedik.
Hande Yener’le iftar.

Yazının Devamını Oku

Çipura

12 Temmuz 2014
2010 yazı’nda referandum vardı.

2011 yazı’nda seçim vardı.
2012 yazı’nda fantomumuz düşürüldü, n’ooluyor savaş mı çıkıyor diye geçti.
2013 yazı’nda gezi direnişi.
2014 yazı’nda Çankaya seçimi.
2015 yazı’nda gene seçim var.

*

Yazının Devamını Oku

Serhat

11 Temmuz 2014
1999...

Hazirandı ama, kış gibiydi, bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu, deniz otobüsü saat tam 07.40’ta Mudanya’dan hareket etti, 108 yolcusu vardı, 26 müdahil, 38 izleyici, 12 şehit yakını, 12 yabancı izleyici, 12 gazeteci, 8 yabancı gazeteci, hiç kimse konuşmuyor, herkes dalgın dalgın dışarıdaki kapkara havayı seyrediyordu, duruşmaların üçüncü günüydü, İmralı’ya gidiyorlardı.

*

Yanaştılar iskeleye, indiler, yürüdüler. 132 kişilik salona girdiler. Apo getirildi. Cam kafese oturtuldu. 12 müdahil avukat, 12 savunma avukatı yerini almıştı. En önce... Astsubay eşi gözlerinin önünde şehit edilen, hemşire Yıldız Namdar’a söz verildi, “sadece hayat arkadaşımı değil, hayallerimi kaybettim” dedi. Avukatlar ağlıyordu. Mahkeme Başkanı Turgut Okyay, kürsünün altına eğildi, mendiliyle gözlerini sildi. Diğer müdahil şehit yakınları konuştu, sıra Mehmet Gencer’e geldi.

*

Yazının Devamını Oku

Saksı

10 Temmuz 2014
Hangi ülkeye gidersen git, hangi millete sorarsan sor, içinde çiçek yetiştirilen, pişmiş topraktan veya plastikten kapları gösterir.

Bizim millete sor...
Kafasını gösterir!

*

Çünkü, dünyada bizden başka akıl’a fikir’e mantık’a zekâ’ya “saksı” diyen bi millet yoktur.

*

Mesela “saksıyı çalıştır”ı
tercüme etsen, yabancılar kavrayamaz, saksıda açma-kapama düğmesi

Yazının Devamını Oku

Kendi hikâyenizi yazın

9 Temmuz 2014
Perihan Abla dizisinin çekildiği muhitte, Kuzguncuk’ta doğdu.

10 yaşındayken, Kartalspor’da futbola başladı, Forvet oynuyordu. Minikler liginde İstanbul şampiyonu oldu, Fenerbahçe’yi yendiler, golü o attı. Düştü bi gün, kolu kırıldı, iyileşip döndüğünde, antrenörü defansa koydu, morali bozuldu, çıkardı futbolcu formasını, babası gibi hakem gömleği giydi. 17 yaşındaydı.


*


Reşit bile değildi. Gençleştirme projesi kapsamında, ailesinin izniyle, ilklerden biriydi. Asistan hocası, babasıydı. Birinci hocası ise, doktor-hakem-yorumcu Ahmet Çakar’ın, doktor-hakem babası Mustafa Çakar’dı. Kocaeli Üniversitesi’ni kazandı, işletme diploması aldı.

Yazının Devamını Oku

Meğer, iki cihanda lekeli değilmişiz

8 Temmuz 2014
“Özgürlük” şarkıları söyleyen “hümanist” sanatçımız Sezen Aksu, hapse tıkılmamı talep etti!

*

Niye derseniz?

*

Sezen Aksu, açılım süreci’yle alakalı olarak başbakanı telefonla aramış ve “annemle babamla konuştum, canıgönülden destekliyoruz, elimden geleni yapmaya hazırım, annem babam bu sürecin karşısında duranları iki cihanda lekeli kabul ediyorlar, ben de öyle görüyorum” demişti. Sezen Aksu’nun “baba” vurgusu önemliydi, çünkü, Sezen Aksu’nun babası, Fethullah Gülen cemaatinin en önemli okulu, İzmir Yamanlar Koleji’nin kurucu müdürüydü. Gel zaman git zaman... 17-25 Aralık patladı, yolsuzluklar fışkırdı, akp’yle cemaat’in arası bozuldu. Tayyip Erdoğan, düne kadar öve öve bitiremediği cemaati, haşhaşi-terörist ilan etti, inlerine gireceğiz filan dedi. O sırada, Berkin öldü. Sezen Aksu, kişisel internet sitesine mektup yazdı, “muhakeme yetisini kaybetmiş bir kibir, iktidar ve güç zehirlenmesinden doğan vicdan tutulması Berkin’i de aldı; namuslu insanlar var bu dünyada, illa ki kazanacaklar” dedi. E ben de oturdum, bu iki açıklamayı alt alta koyarak, Firuze başlıklı yazımı yazdım. “Cemaatle akp cankuşken, yetmez ama evet’ti, akp’nin karşısında olanlar iki cihanda lekeliydi, cemaatle akp düşmanken, Tayyip Erdoğan güç zehirlenmesi ve vicdan tutulması yaşayan, muhakeme yeteneğini kaybetmiş biriydi, Tayyip Erdoğan’ın karşısında olanlar namuslu insanlardı” dedim.

Yazının Devamını Oku

Seyrederken üzülüyoruz

6 Temmuz 2014
Asrın dünya liderimiz dünya kupasına serzenişte bulundu, “seyrederken üzülüyoruz, bakıyoruz kimler var ama, biz yokuz” dedi.

*

Löw orada mesela.
“Alman köylüsü” diye kovmuştuk.

*

Del Bosque oradaydı.
Bundan olsa olsa “Yeniköy kasabı” olur diye kovmuştuk.

*

(Kasap deyince aklıma geldi. İnek ithal ettiğimiz Uruguay da oradaydı, koyun ithal ettiğimiz Avustralya da oradaydı. Üç çocuk yapmak değil çünkü marifet... Üç inek yapmak maharet.)

Yazının Devamını Oku

Malvarlığı

5 Temmuz 2014
Selahattin Demirtaş...

Bir daire.
Bir büro.
Eşine ait bir otomobil.

*

Ekmeleddin İhsanoğlu...

Yazının Devamını Oku