24 Ağustos 2006
Kant şöyle diyor; "Şeyler, bilincimizi biçimlendiriyor, bilincimiz de şeyleri etkiliyor ve biçimlendiriyor." Bu görüşe aynen katılıyorum. Çevremizde bulunan şeylerden sadece biz etkilenmiyoruz. Aynı zamanda çevremizdeki şeyleri de biz etkiliyoruz. İşte, konunun en önemli noktasına geldik.
Çevremizde bulunan şeyleri, bilincimizle etkileyip biçimleyebilmek... Bu müthiş bir bilgi.
İçine doğduğumuz koşullar bizi etkiliyor. Sonra biz de içinde bulunduğumuz koşulları etkiliyoruz. Dışardan bize yansıyanları içimize alıp dönüştürüyor ve sonra yansıtıyoruz. Bizim yansıttıklarımızın sonucunda meydana gelen etki bize geri yansıyor. Kesintisiz bir akışın içinde büyüyor, değişiyor, yeni bir biçim kazanıyor ve kazandırıyoruz.
Ve bütün bunları biz yapıyoruz. Yani hoşlandığımız ya da hoşlanmadığımız ne varsa sorumlusu bizden başka bir şey değil.
A. Einstein "Genelde insanlığın kaderi, hak ettiği şey olacaktır" demiş. Bu sözler, şimdi çok daha büyük bir anlam kazanıyor.
Ne kendimizin dışındaki şeyleri biçimlendirdiğimizin farkındayız, ne de etrafımızdaki şeylerden ne ölçüde etkilendiğimizin ve değiştiğimizin farkındayız... Halbuki, bilincimizi biraz yükseltip anlamaya çalışsak, yerinden oynattığımız taşın, yaptığımız hamlenin sonrasında uyandıracağı etkinin neler olabileceğini düşünsek, kader dediğimiz olguyu kavrayabileceğiz. Böylece bilinmeyen esrarlı perdeyi aralayıp geleceği, insanlığın kaderini etkileyebileceğiz.
Küçük bir hamlenin meydana getireceği büyük olayların bilinci uyanabilse, şuurumuzun ötesindeki büyüklüğü idrak edebilecek ölçüde zihnimiz özgürleşebilir.
Şeylerin birbirine bağlı olan hareketi ve bizim de her şeyin içinde bulunduğumuz bilinci uyandığında, şeyleri ve bütün şeylere bağlı olan kendimizi anlayabilir, rolümüzü belirleyebilir ve belirlediğimiz gibi yaşayabiliriz.
Sağlık sorunlarına dikkat
Eski işleri gözden geçirmek için ve projelerle ilgili çalışmalara başlamak için uygun bir gün. Uzun zamandır olgunlaşması beklenen konuların geliştiğini işaret eden gökyüzünün konumu gizli fikirlerin ortaya konulacağını gösteriyor.Emlak konularında ilginç gelişmeler olabileceği gibi nedeni anlaşılamayan sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Ayrıca şimdiye kadar çözülememiş sorunlar da aydınlığa kavuşabilir.
Yazının Devamını Oku 23 Ağustos 2006
Bugün Güneş burç değiştiriyor ve Aslan burcundan çıkıp Başak burcuna giriyor. Hizmet sektörü, sağlık ve çalışma prensiplerini yöneten Başak burcunun sembolize ettiği özellikler bugünden itibaren açığa çıkmaya başlayacak. Bugün Aslan burcunda dolaşan Ay günün erken saatlerinde Merkür’ü harekete geçirecek. Yenilikçi fikirlerin açığa çıkacağını işaret eden gökyüzünün konumu önemli değişikliklerin de habercisi.
Mektuplar
RUMUZ: Berrak
Yükselen burcunuz Yay. Çevrenizdeki kişilerin sizin değiştiğinizi söylemesinden üzüntü duymayın. Çünkü hem davranışlarınız değişiyor, hem de kendinizi yenilemek için duyduğunuz güçlü arzular dış görünümünüze yansıyor. Sevdiğinizle ilgili sorularınıza ne yazık ki, cevap veremeyeceğim.
Çünkü onunla ilgili doğum tarihini bildirmişsiniz fakat doğum saatini ve doğum yerini belirtmemişsiniz. Onunla aranızdaki ilişkinin uyumluluğu açısından sadece birbirinize çok çekici geldiğinizi söyleyebilirim. Çünkü onun Venüs’ü ile sizin Mars’ınız uyumlu açı yapıyor. Ancak daha ayrıntılı inceleme için onun da doğum bilgilerini tam olarak bildirmeniz gerekiyor.
RUMUZ: İsteksiz
Satürn’ün etkisi genellikle içe kapanma şeklinde ortaya çıkabilir. İçselleşmek, içine kapanmak kişiyi isteksiz ve karamsar biri yapabilir. Aslında kendinizi ciddiye aldığınız bir dönemdesiniz. Üstelik şu sıralarda geçiş yapan Mars, doğum haritanızdaki Mars’ı tetiklemeye başlamış. Bu etki enerji fazlası olarak ortaya çıkar. Yani sahip olduğunuz enerjiyi ortaya çıkarma zamanı gelmiş demektir. Fakat genellikle bu enerjiyi ortaya koymak pek kolay olmaz. Şayet enerjinizi açığa çıkaramazsanız içinizde patlar ve isteksizlik, yorgunluk, halsizlik benzeri durumlar ortaya çıkar. Üstelik Satürn’ün etkisini de göz önünde bulunduracak olursak şikayet ettiğiniz isteksizliğin nedeni anlaşılmış oluyor. Bir süre sonra canlandığınızı hissedeceksiniz. Ev işi yapmak, evinizi düzenlemek ve sportif faaliyetler sizi canlandıracak ve isteklerinizin uyanmasını sağlayacak. Ayrıca sevdiklerinize karşı biraz daha anlayışlı ve sabırlı davranmalısınız. Sizin karamsar haliniz ilişkilerinize de yansıyor. Fakat bu geçici bir durum. Yıl sonuna doğru kendinizi daha güçlü hissetmeye başlayacaksınız.
Yazının Devamını Oku 22 Ağustos 2006
Ağaçlar yanıyor. Hektarlarca orman yanıp kül oluyor. Ağaçlarla birlikte orman varlıkları da yok olup gidiyor. Ormanların dibinde yeşeren bitki çeşitliliği ile birlikte yaşayan hayvanlar ve börtü böceği de sayarsak binlerce, milyonlarca hayat ağaçlarla birlikte yanıyor. Ne büyük bir felaket!
Fakat, hissetmiyoruz. Sadece yangın yerinde bulunanlar biliyorlar yangının dehşetini. Bazıları yalnız yaşıyor. Bazıları topluluklar oluşturuyorlar ve milletler gibi büyük toplulukları oluşturan ormanlar muazzam bir sistem içinde kendi kurallarını uyguluyorlar.
Ağaçlarla insanlar arasında benzerlik kurduğum için şaşırabilirsiniz fakat biraz daha dikkatli bakarsanız, incelerseniz, benzediğimizi görürsünüz. Fakat uzaktan baktığınız zaman benzer hiçbir tarafımız yok. İçine girmeli ve hissetmeye çalışmalısınız. O zaman anlayacaksınız.
Bize göre ağaçlar hareketsiz, bulundukları yere kök salmış olarak kıpırdamadan duruyor ve belli belirsiz büyüyor, soluk alıp veriyor, besleniyor, çoğalıyor ve bütün bunlar canlı tanımına uyuyor, hepsi bu kadar.
Gerçekten hepsi bu kadar mı?
Uzaktan bakınca, evet. Peki yakından bakınca, içine girince, yaşam biçimlerini anlamaya çalışınca, hiç de bu kadar olmadığını görüyorsunuz. Dikkatli bakan gözler, kayın ormanı ile kara çam ormanının altında oluşan bitki ve hayvan çeşitliliğinin ne kadar farklı olduğunu keşfedebilir.
Doğayla iç içe yaşayanlar bunu biliyorlar. Ağaçlara özel saygı duyuyorlar. Şimdi kaybolmuş fakat bir zamanlar yaşamış olan kültürlerde ağaçlar öylesine özel anlamlara sahip ki, bir doğum olduğunda hemen bir fidan dikiliyor ve o fidana büyük bir özen gösteriliyor.
Bir zamanlar biliyorduk. Sonra unuttuk. Doğanın bir parçası olan insan, doğanın ürünlerine verdiği biçim ile kendini biçimledi ve unuttu. Hisleri köreldi. Fakat her an hatırlayabilir ve hatırlama zamanı geldi!
Ayrıntılara dikkat
Ayrıntıların önem kazandığı bir gün. Meydana gelen olaylar, şimdiye kadar önemsenmemiş ayrıntıların açığa çıkmasına neden olacak. Gizlenmiş konulara takılı kalmak ve daha derin araştırmalara başlamak söz konusu olabilir. Fırsat olarak değerlendirilecek gelişmeler meydana gelebilir. Yabancılarla kurulan ilişkilerde tedbirli olmak gereken bir dönem. Kimyasal maddeler ve yanılgılardan kaynaklanacak sorunlar ortaya çıkabilir.
Yazının Devamını Oku 21 Ağustos 2006
İlginç gelişmelerin meydana geleceği bir gün. Gösteriş yapmak isterken zor durumda kalınabilir. Endişeleri ve kuruntuları tetikleyen olayların açığa çıkacağını işaret eden gökyüzünün konumu güçlü kişilerin ve olayların baskı yaratacağını işaret ediyor. Yenilenme ihtiyacını ortaya çıkaran olaylar hem aşk hem de parasal açıdan düşünce sistemini değiştirmeye zorlayacak.
Yazının Devamını Oku 17 Ağustos 2006
Beklentilerin değiştiği bir dönem. Hem aşk, hem de maddi açıdan sürprizler gerilim yaratabilir ve kararların değişmesine neden olabilir. Terör ve karışıklıkların ortaya çıkabileceğini işaret eden gökyüzünün konumu yeni tedbirlerin geliştirilebileceğini gösteriyor. Kısa vadeli işler ve alım satım konularında hızlı kararlar alınabilir, uzun vadeli yatırımlar ve gruplar arasında beklenmedik karışıklıklar ortaya çıkabilir.
Yazının Devamını Oku 15 Ağustos 2006
Olaylara daha derinden bakılabilir ve yargılar sorgulanabilir. Tedbirli olmak için güçlü arzular duyulacak, ancak isteklerin ve düşüncelerin ortaya konulması bu arzuyu zayıflatabilir. Gösterişli organizasyonlar, anlaşmalar ve sözleşmelerin kolay gerçekleşeceğini işaret eden gökyüzünün konumu, sürpriz fırsatların da ortaya çıkacağını işaret ediyor. İlginç aşklar ve sıradışı ilişkiler yaşanabilir.
Yazının Devamını Oku 14 Ağustos 2006
Sabah saatlerinde güçlü olan duygular öğlene doğru zayıflıyor. Bilinçaltında biriken endişeler, tedbirli olma ihtiyacını arttıracak. Ancak iyimser duyguların açığa çıktığı bir dönem olduğu için endişeler yansımayacak. Sanat çevrelerinde işbirliği yapmak için uygun koşulların oluştuğu bir dönem. Kısa yolculuklar sırasında ortaya çıkacak sorunlar, iyimser duygularla çözümlenebilir.
Yazının Devamını Oku 11 Ağustos 2006
Bugün Merkür Aslan burcuna geçiyor. Hem iletişim sektöründe, hem de projelendirme aşamasında görkemli fikirler ortaya çıkacak. Düşüncelerin ortaya konuluş biçiminin son derece gösterişli olacağı bir döneme giriliyor. Gizli sürdürülmüş planların açığa çıkacağı bir dönemi işaret eden gökyüzü konumu, çocukların önem kazanacağının ve gösteri dünyasında hareketli bir dönemin başlayacağının da habercisi.
Yazının Devamını Oku